We leave at dawn traducir turco
55 traducción paralela
We leave at dawn.
Şafakta buradan ayrılıyoruz.
We leave at dawn, if we get a signal or not.
İşaret gelse de gelmese de şafakla gidiyoruz.
We leave at dawn, each one with his bag and we place them.
Şafak zamanı ayrılıp bunları yerleştiriyoruz.
We leave at dawn.
Şafakta gidiyoruz..
We leave at dawn.
Şafakla hareket ediyoruz.
Do we leave at dawn?
Şafakta mı yola çıkıyoruz?
We leave at dawn. Sgt. Schiff.
Şafakta yola çıkıyoruz!
We leave at dawn, back before lunch.
Şafakta çıkacağız, öğleden önce döneceğiz.
We leave at dawn.
Şafak vakti yola çıkıyoruz.
We leave at dawn.
Şafak vakti ayrılırız.
We leave at dawn and arrive at dusk.
Gün ağırırken yola çıkarsak güneş batarken anca varırız.
We leave at dawn.
Şafakta yola çıkarız.
We leave at dawn.
Şafakta yola çlklyoruz.
And we leave at dawn.
And we leave at dawn.
We leave in sleep those who do not know And we leave at dawn
We leave in sleep those who do not know And we leave at dawn
We leave at dawn.
Şafak atınca çıkıyoruz.
We leave at dawn.
Gün doğuşu ile beraber yola çıkıyoruz.
We leave at dawn.
Şafak vakti yola çıkacağız.
We leave at dawn.
Şafakta yola çıkıyoruz.
We leave at dawn.
Gün ağarırken yola koyuluruz.
Tell them we leave at dawn.
Soyle onlara buradan gidiyoruz
Tell them we leave at dawn.
Şafak vakti ayrılacağımızı söyle.
We leave at dawn.
Şafakta gideriz.
We leave at dawn.
Şafakta ayrılıyoruz.
If you change your mind. Tomorrow we leave at dawn.
Eğer fikrini değistirirsen şafak söktüğünde gideriz.
We leave at dawn.
Şafak vakti çıkacağız.
You too. We leave at dawn.
- Sen de, şafakta yola çıkıyoruz.
We leave at dawn.
Şafakta yola çıkacağız.
We leave for Luxor at dawn.
Şafak vakti Luxor'dan ayrılıyoruz.
We had to leave by the next morning at dawn.
Ertesi günün sabahı şehirden ayrılmamız gerekiyordu.
We'll leave at dawn.
Şafakta yola çıkıyoruz.
We'll leave at dawn.
Şafakta ayrılacağız.
We'll leave at dawn.
Şafakta yola çıkacağız.
We'd leave at dawn, and spend all day by the river.
Gün doğarken gider, ve tüm günü nehir kenarında geçirirdik.
We wish to leave at dawn.
Şafak sökerken ayrılmalıyız.
Get your things ready, we leave for Washington at dawn.
Hazırlanın, şafakla beraber Washington'a gidiyoruz!
We leave tomorrow at dawn.
Yarın şafak vakti çıkarız.
We'll leave at dawn.
Sabahın ilk ışıklarıyla ayrılacağız.
If we leave tomorrow at dawn, we can make it to Vermont in a straight shot.
Yarın şafakta ayrılırsak şansımız yaver giderse Vermont'a varmayı başarabiliriz.
RON : We're probably at the golf course, so please leave a message, and we'll... dawn :
Muhtemelen golf sahasının oradayızdır.
We can leave at dawn.
Şafak vakti ayrılırız.
We'll leave at dawn. And you're coming with us.
Şafakta ayrılacağız ve sen de bizimle geliyorsun.
The pilot says we'll leave at dawn.
Pilot bizi şafakta bırakacağını söyledi.
We should leave at dawn.
Gün ağarırken gitmeliyiz.
We leave these woods at dawn.
Şafakta buradan gidiyoruz.
We'll leave at dawn.
Hava kararınca yola çıkacağız.
Anyone who is going, we're going to leave at dawn with the commity.
Gidecekler gün doğunca ayrılmak zorunda.
We'll leave at dawn.
Gün ağarırken yola koyulacağız.
All we have to do is survive the night... leave at the crack of dawn... and let this place disappear in our rearview.
Yapmamız gereken tek şey geceden sağ çıkmak... güneş doğar doğmaz ayrılmak... ve bu yerin dikiz aynasında kayboluşunu izlemek.
And we'll leave at dawn.
Ve şafakta yola çıkacağız.
We can't leave the city until the workers leave at dawn, alright?
İşçiler şafakta ayrılıncaya kadar şehri terk edemeyiz, tamam mı?
we leave 57
we leave tomorrow 17
we leave now 22
we leave tonight 18
we leave at 17
at dawn 77
we left 18
we let him go 22
we leave tomorrow 17
we leave now 22
we leave tonight 18
we leave at 17
at dawn 77
we left 18
we let him go 22