We leave now traducir turco
1,685 traducción paralela
Can we leave now?
Şimdi ayrılabilir miyiz?
If we leave now, nothing happens!
- Burdan hemen gidersek, hiçbirşey olmaz!
If we leave now...
- Hemen gidersek...
We leave now.
Gidiyoruz.
If we leave now, we're leaving him behind.
Şimdi gidersek, onu yüzüstü bırakmış oluruz.
We leave now.
Şimdi gidiyoruz.
May we leave now?
Şimdi gidebilir miyiz?
Can we leave now?
Şimdi ayrılabilirmiyiz?
Leave now and we won't shoot all of you!
Hepinizi vurmadan önce hemen defolun buradan!
We need to leave now.
Şimdi ayrılmamız gerek.
We have to leave now.
şimdi ayrılmalıyız.
We have to leave now!
O öldü! Şimdi buradan hemen gitmeliyiz!
We can't come to the phone right now, so please leave us a message.
su anda müsait degiliz, lütfen mesajinizi birakin.
We need to leave. now.
Hemen gitmek zorundayız, şimdi.
- Now we have 15 minutes to get all right? You can't just leave!
Böyle gidemezsin!
If you leave now, we can completely forget the whole piece!
Şimdi giderseniz oyunu tamamen unutabiliriz!
We're even, now I can leave.
Ödeştik, artık gidebilirim.
We're friends now, and you want to leave me and him, the boy?
Artık arkadaşız ve sen, beni ve o çocuğu terk etmek mi istiyorsun?
I think we should leave now.
Şimdi buradan gidelim.
We have to leave now.
Hemen gitmemiz gerekiyor.
S We would leave now!
şaka etmiyor!
We're going to leave now, right?
Şimdi hemen gideceğiz, değil mi?
If we don't leave now, things are going to get rather bullet-ridden.
Eğer şimdi gitmezsek, işler bayağı bir kurşundan delik deşik olmuş hale gelecek.
Now, assuming that it's taken root in my primal neurologic centers, the damage it would do as we surfaced would likely leave me brain dead.
Şimdi benim ana nörolojik merkezlerime kök saldığını farzedersek, yüzeye çıkarken bana vereceği zarar, beni beyin ölümüne götürür.
We have someone waiting for us, so you have to leave now.
Yapmamız gereken bazı işler var. Yani artık gitme vaktin geldi.
We can only leave it up to the Emperor's will, now.
Yapabileceğimiz tek şey bu işi İmparator'a bildirmek olacaktır.
Now, I was gonna take off tonight and leave in the dark, you know, but I suppose we should go right now before the gas prices get any higher.
Bilirsiniz, kimse anlamadan gece çekip gidecektim, ama sanırım benzin fiyatları yükselmeden önce, hemen şimdi gitmeliyiz.
We don't leave right now, we're gonna die.
Şimdi gitmezsek, öleceğiz.
We're eating, why leave now?
Yemeğimizi bitirmedik, neden gitmek istedin ki?
If we don't leave right now, we're gonna miss the bus and then they'll know we left!
Eğer şimdi geri dönmezsek, otobüsü kaçıracağız ve bizim kaçtığımızı anlayacaklar!
Because when I think it is clear to leave, we will now need to take hostages with us to ensure our goods get to their final destination.
Çünkü gitmenin güvenli olacağını düşündüğüm zaman,.. ... değerli şeylerimizin bizimle beraber son gideceğimiz yere gelmelerini sağlamak için artık yanımıza rehine almak zorundayız.
Leave now... Or we lay you to waste.
Hemen gidin yoksa sizi yok etmek zorunda kalacağız.
now we * * * * * leave me * * * * *
Artık hepimiz eğlenmiş olduk. Eski dostumla beni yanlız bırakın.
We got to go now, leave the guns!
Hemen gitmemiz lazım, bırak silahları!
Now, if we take out Shane and leave her she's gonna get caught and she's gonna start pointing all kinds of fingers at us.
Shane'i ele geçirip onu bırakırsak enselenecek ve bizi suçlayacaktır.
No, we got a jumper here, we can leave right now.
Hayır, bir Jumper'ımız var, hemen gidebiliriz.
Now hold that pose until we leave.
Güzel. Şimdi, biz çıkana kadar bu pozu bozmayın.
We must leave now.
Hemen gitmeliyiz.
We'd like to leave Poland now.
Evet.
Now I think we should just probably leave the body right here, right?
Şimdi sanırım bunu burada bırakmalıyız, değil mi?
Now we have to leave it alone and keep hope.
Şimdilik onu rahat bırakalım. Ümidimizi yitirmeyelim.
I think we should leave now.
Sanırım şimdi gitmeliyiz.
We must leave now, sir.
Gitmemiz gerek efendim.
No! We can't leave now!
Hemen kalkamayız.
Now we're ready to leave our home galaxy to enter intergalactic space.
Artık galaksimizin terk edip, galaksiler arası uzaya adım atmak için hazırız.
Mom is right, dad we must leave the country now
Annem haklı baba. Bu ülkeyi hemen terk etmeliyiz.
Leave now, we will talk a bit with Sheikh Hassan and release him soon
Hepiniz gidin artık. Şeyh Hasan'la biraz konuşup sonra onu serbest bırakacağız.
We need to leave now.
Hemen gitmemiz gerek.
We have to leave now, Urbano.
Urbano şimdi gitmek zorundayız.
Now we have to leave.
Şimdi gitmek zorunda kaldık işte.
We need to leave now, before they run our clearance upstairs.
Yukarıya çıkış izinlerimiz iptal olmadan önce, buradan hemen çıkmalıyız.
we leave 57
we leave tomorrow 17
we leave at dawn 18
we leave at 17
we leave tonight 18
leave now 176
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
we leave tomorrow 17
we leave at dawn 18
we leave at 17
we leave tonight 18
leave now 176
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now is the time 102
now that i think about it 142
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now is the time 102
now that i think about it 142
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now tell me 164
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now tell me 164