Welling traducir turco
107 traducción paralela
"On a green stretch of ground are 10,000 graves, " and you feel hatred welling up in your heart.
Yeşil bir arazide 10 bin mezarlığı görünce yüreğin nefretle dolup taşacak.
When Miyako Saijo takes the witness stand, tears welling up in those big eyes, how could any judge not be moved?
Miyako Saijo tanık olarak gelip de iri gözlerinden yaşlar süzülmeye başlarsa hangi hakim buna kayıtsız kalabilir?
I forbit this welling.
Doğrayacağım! - Kes! Kes artık!
"... who drinks the water I shall give him, says the Lord, "will have a spring inside him " welling up for eternal life.
... bu sudan içen kişi,'dedi Rab, içinde sonsuz hayat fışkıran bir kaynağa sahip olacak.
Are you welling up?
- Duygulandın mı? - Hayır.
- You are. You're welling up.
- Evet, duygulanıyorsun.
Even now the terror is welling up inside you.
Şimdi bile içini korku bürüyor.
Oh, my God, is that Welling Harding?
Aman Tanrım, şuradaki Welling Harding mi?
There's blood welling in the hilum.
Hilum kan kaynıyor.
I saw blood welling up behind the heart.
Kalbinin arka tarafından kan fışkırıyor.
It's welling up.
Dolmaya başlıyor.
Once you've made yourself into your character the lines will come welling up naturally from inside.
Karaktere odaklandığında sözlerin doğal olarak içten gelecek.
Don't go getting all emotional on me, your eyes welling up and whatnot.
Bana duygu sömürüsü yapmaya kalkma. Gözlerin doluyor falan.
Next time you feel anger welling up in your meaty chest...
Sinirinin tepene çıktığını hissettiğinde...
Although Momoko has left us, whenever I remember her, I can feel something warm welling up in my heart.
Momoko artık burada değil ama, onu hatırladıkça kalbim sıcacık oluyor.
You think they can get Tom Welling to play me?
Sence Tom Welling'i beni oynamak için ikna edebilirler mi?
Tears are welling up and you still say it doesn't hurt?
Göz yaşların sel olmuş, hala "acımıyor" mu diyorsun?
- Welling! Re-elect Welling!
- Welling!
- Re-elect Conrad Welling!
Welling'i seçin!
- Welling! Re-elect Welling!
- Conrad Welling yeniden seçin!
- Re-elect Conrad Welling!
Welling'i seçin! - Conrad Welling yeniden seçin!
Governor Welling's opponent in the upcoming November election.
Senatör önümüzdeki Kasım ayındaki seçimlerde Vali Welling'in rakibi olacak.
Governor Welling has weighed in on the State Supreme Court's decision legalizing gay marriage.
Vali Welling, eşcinsel evliliği yasal kılan... Yüce Eyalet Mahkemesinin kararına karşı ağırlığını koydu.
Governor Welling announced at a press conference today that he is in favour of an amendment to ban gay marriage.
Vali Welling bugün ki basın toplatısında yaptığı açıklamada... eşcinsel evliliği yasaklayan yasa tasarısına sıcak baktığını söyledi.
I'm here at Governor Welling's estate, where this Saturday a very special wedding will take place.
Ben Vali Welling'in konutunda olacağım. Bu Cumartesi günü burada çok özel bir düğün yapılacak.
Both Governor Welling and his opponent, Senator Ray Brighton, have announced their support of a constitutional amendment defining marriage as between a man and a woman.
Vali Welling ve rakibi Senatör Ray Brighton... evlilik müessesesinin yalnız kadın ve erkek arasında olabileceğini... düzenleyen anayasal değişikliğe birlikte destek verdiler.
This is Caspar Tisdale reporting live from Governor Welling's estate, where an unusual protest is underway.
Ben Caspar Tisdale, Vali Welling'in koutundan bildiriyorum. Şu anda alışılagelmedik bir protesto olayı var.
For Channel 9 Action News, this is Caspar Tisdale reporting live from Governor Welling's estate.
Ben Kanal 9 Haberlerden Caspar Tisdale... Valilik konutundan canlı yayından seslendik.
Re-elect Welling.
Welling'i yeniden seçin.
It appears the two-week-old gay strike has actually helped Welling.
İki haftalık bu eşcinsel eylemin Welling'e faydası dokunmuşa benziyor.
Welling's tough stance against the gay strikers has put him comfortably in the lead.
Welling'in eşcinsel eylemcilere karşı olan sert tutumunun... kendisini rahatlıkla liderlik koltuğuna taşıdığını gösteriyor.
We are gathered here to witness and to celebrate in holy matrimony the union of Margaret Welling and Benjamin Grandy.
Bizler burada.... Margaret Welling ve Benjamin Grandy'nin evlenme merasimine... şahitlik etmek ve kutlamak üzere toplanmış bulunmaktayız.
- Mrs. Welling?
- Bayan Welling?
Havensworth's delegation from welling north primary.
Kuzeydeki ilkokuldan gelen Havensworth delegasyonu.
It's gonna take involvement at all levels from the government through industry and on down to our communities and a welling up of involvement of citizens.
Bütün seviyelerin, hükümetten endüstriye, topluluklara ve vatandaşların katılımına kadar herkesin ilgisini alacak.
Peter Welling for President.
Başkan Adayı Peter Welling.
Excuse me. Do you know where we could find Peter Welling?
Affedersiniz, Peter Welling'i nerede bulabiliriz?
Of our bombing. It was a, just welling-up Of a kind of visceral disgust.
Mide bulandırıcı bir durumdu.
I've done hot yoga with tom welling and dean cain, and i don't think they're right for this.
Tom Welling * ve Dean Cain * ile sıcak yoga * yaptım ve bu işe uygun olduklarını sanmıyorum.
I've seen everything from chicks welling up to the frat guy going, "Oh, my God!"
Çünkü daha öğlen vakitleri ve Lemmy çoktan barın önündeki yerini almış. "Aman yarabbi!" diye bağırıp gözleri dolan genç kızlardan okullu çocuklara kadar herkesi gördüm.
I'm welling up here!
Ay çok üzüldüm!
Oh, look, a big tear welling up...
Bak... Ağlıyorsun.
Power is welling up within me!
Gücüm geri dönüyor.
I'm welling up.
Ben de bir kıpırdanma var sanki.
But unbeknown to me a spring began welling at my feet.
Fakat tarifi imkansız bir his tüm benliğimi kaplamaya başladı. His mi?
I see Zack's tear ducts welling up.
Zack'in gözleri doluyor.
She was welling up at the end, but she held it in until I was gone.
Ağlayacaktı neredeyse, ama kendini tuttu.
Now, do you want just a subtle welling up, like :
Nasıl bir şey istersin, böyle mi?
- I'm welling up.
- Gözlerim yaşardı.
Peter Welling for Senate.
"Peter WELLİNG KAMPANYA MERKEZİ" Senato Adayı Peter Welling.
I can still feel it welling up in the bottom of my pants!
Oturduğum yerden hissettim!