English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / Where are your clothes

Where are your clothes traducir turco

97 traducción paralela
What's happened, where are your clothes?
Ne oldu, kıyafetleriniz nerede?
- Where are your clothes?
- Elbiselerin nerede?
Where are your clothes?
Seninkiler nerede?
● Where are your clothes?
- Elibiselerin nerede, evlat?
Where are your clothes?
Kıyafetlerin nerede?
Then where are your clothes?
- Elbiselerin nerede o zaman?
Mother, where are your clothes?
- Elbiselerin nerde?
- Where are your clothes?
- Kıyafetlerin nerede?
Where are your clothes?
Elbiselerin nerede?
Where are your clothes?
- Kıyafetlerin nerede?
You bastard! Where are your clothes?
Seni piç, elbiselerin nerede?
Where are your clothes?
Giysilerine ne oldu?
Now, where are your clothes?
Şimdi, giysilerin nerede?
And where are your clothes?
Elbiseleriniz nerede?
- Where are your clothes?
- Elbiseleriniz nerede?
- Where are your clothes?
- Kıyafetlerin nerede senin?
Michael... where are your clothes, man?
- Michael! Kıyafetlerin nerede?
Whe-where are your clothes?
Kıyafetlerin nerede?
Dad, where are your clothes? .
- Baba giysilerin nerede?
Where are your clothes?
Giysilerin nerede?
( cackling laughter ) where are your clothes for the gentleman who's big and fat?
COSTINGTON'S - ŞEHİR POPOSUNUN SON GAZI Geniş beden beyler için giysileriniz nerede acaba?
Where are your clothes?
Kıyafetleriniz nerede?
- Boy, where are your clothes? - I tell him I can't find them.
- Onları bulamadığımı söyledim.
Okay... where are your clothes?
Tamam... senin giysilerin nerede?
What are you doing here and where are your clothes?
Burada ne yapıyorsun, hem elbiselerin nerede?
- Where are your clothes?
- Senin kıyafetlerin nerede?
Rick, where are your clothes?
Rick, kıyafetlarin nerede?
Where are your clothes?
Senin kıyafetlerin nerede?
- So where are your clothes?
Peki kıyafetlerin nerede?
- Where are your clothes?
Kıyafetleriniz nerede?
But where are your clothes, my dear one?
Kıyafetlerine ne oldu tatlım?
Where are your clothes?
- Giysilerin nerede?
Where are your clothes?
Giysilerin nerede senin?
Where are your clothes, sweetheart?
Kıyafetlerin nerede, tatlım?
Honey, where are your clothes?
Tatlım, kıyafetlerin nerede?
Where are your clothes?
Elbiselerin nerde?
- Where are your good clothes?
- Yeni kıyafetlerin nerede?
- Where are your evening clothes? - This way, Madame.
- Gece kıyafetleriniz ne tarafta?
Mr. Velasco, where are my clothes? Oh, your clothes.
Bay Velasco, elbiselerim nerede?
Where are your clothes, ulan?
Elbiselerin nerede ulan?
Where are the clothes your son wore... at the time of the murder?
Oğlunuzun cinayet sırasında... giydiği kıyafetler nerede?
Where are your other clothes?
Öbür kıyafetlerine ne oldu?
Where are your fucking clothes?
Elbiselerin nerede?
Where do you get your normal clothes from? I mean, what are they?
Normal kıyafetlerini nereden alıyorsun?
Um, where are your usual clothes?
Şey, genelde giydiğiniz şeyler nerede?
I'm talking about the fact that if I stripped off all those doll clothes you're wearing I'd find a smooth little nub where your boy parts are supposed to be.
Söylemeye çalıştığım, giydiğiniz kıyafetleri çıkardığımda teninizin olması gerektiği yerde küçük pürüzsüz gerçeği bulacağım.
Where are your lousy clothes?
Pis eşyaların nerede?
Where are your clean clothes?
Temizlerin nerede?
And where are your gym clothes?
Senin spor kıyafetlerin nerede?
And you seem like a really sweet kid and I don't know where your clothes are, but - please, Eddie,
Gerçekten çok tatlı bir çocuğa benziyorsun ve kıyafetlerinin nerede olduğunu bilmiyorum ama - Lütfen, Eddie.
Show me where your clothes are.
Kıyafetlerinin nerede olduğunu göster.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]