White girl traducir turco
625 traducción paralela
I wanted to find out... ... if I could be as beautiful as a white girl...
Beyaz bir beyaz bir kız kadar güzel olup olamayacağımı.
... in a white girl's way.
Beyaz bir kızın giyimiyle.
He gave me a white girl's name. I have given him an Indian name.
O, bana beyaz kadın ismi verdi, ben de ona Kızılderili adam ismi verdim.
I asked if a white girl was with them.
Yanlarında beyaz bir kız olup olmadığını sordum.
A white girl?
Beyaz bir kız?
A white girl.
Beyaz bir kız.
There's the white girl there.
Şurada beyaz bir kız var.
There's still that dead white girl.
Hala ölü bir kız var.
How long's it been since you seen a white girl?
Beyaz bir kız görmeyeli ne kadar zaman oldu?
- You planning on educating a white girl?
- Beyaz bir kızı eğitmeyi mi planlıyorsun?
Maybe he's got the right to leave out the "Miss" before a white girl's name.
Belki beyaz bir kadinin adinin önüne "Bayan" koymama hakki vardir.
- Visit in a white girl's room?
- Beyaz bir kizin odasini ziyaret mi?
Are you shocked by the fact that John's involved with a white girl?
John'un beyaz bir kızla birlikte olması sizi şoke etti mi?
He was afraid I'd see some naked white girl down the block.
O sokakta, camlardan birinde çıplak ve güzel bir beyaz kız göreceğimden korkmuştu.
When I told my mother what happened... that this white girl had called me a nigger, and what does it mean?
Αnneme οlanlarι anlatιnca... beyaz bir kιzιn bana zenci dediğini söyleyince νe anlamιnι sοrunca...
A white girl that digs black brothers... that want a black brother.... I done had experience with a few of them.
Siyah kardeşlerden hοşlanan... siyah kardeş isteyen bir beyaz kadιn... böyle bir kaç tanesine rastladιm.
I'm looking for a white girl named Velma.
İsmi Velma olan beyaz bir kızı arıyorum.
- She's got a nice ass for a white girl.
- Beyaz bir kadına göre çok güzel kalçaları var.
Look at what happened to that white girl Julie that you started out with.
Beraber olduğun şu beyaz kıza, Julie'ye neler olduğuna bir bak.
A beautiful white girl.
Beyaz güzel bir kız.
Pinning medals on Girl Scouts and pouring tea for the DARs... and rolling Easter eggs on the White House lawn.
İzci Kızlar'a madalyalar takıp Devrim Kızları için çay partileri verirler. Beyaz Saray bahçesinde paskalya yumurtası yuvarlarlar.
You never saw an unmarried girl in anything but white.
Evlenmemiş bir kızı beyaz olamayan bir rengin içinde göremezsin.
The Yankee Wilkerson and the white-trash Slattery girl?
Yanki Wilkerson ve beyaz avam Slattery kızı mı!
I expect it's the girl going around in a long white nightgown.
Eminim kız uzun beyaz bir gecelikle etrafta dolanıyordur.
The white man shot them right there. All except the girl.
Beyaz adam hepsini orada öldürmüş,... yalnız kız hariç.
Like the girl on the White Rock bottle.
- White Rock şişesindeki kız gibi.
I want to send two dozen white roses to a girl.
Bir kıza iki düzine beyaz gül yollamak istiyorum.
Check out the girl in white.
Beyaz kıyafetli kıza bakın.
The truth itself was fabulous enough... and all the episodes you're going to see... happened to this girl whom they call Eve White... and much of the dialogue is taken from the clinical record... of the doctor that we call Dr. Luther.
Gerçeğin kendisi, zaten inanılmaz ölçüde yeterliydi. Bu film, Eve White takma adını verdikleri bayanın başından geçenleri anlatıyor. Diyalogların çoğu, Luther adını vereceğimiz doktorun klinik tutanaklarından alınmıştır.
Now, what am I gonna say about a bunch of dumb broads with white ribbons going around singing A Pretty Girl?
Ama etrafta dolanıp'A Pretty Girl'ü söyleyen bir grup beyaz kurdeleli... aptal kadın hakkında ne diyebilirim?
- What about the girl, Mr. White?
- Ya kız, bay White?
Kiowa baby girl stolen from their camp. By white men, with rifles.
Kızılderili kampından bir bebek tüfekli beyaz adamlar tarafından kaçırılmış.
Every American girl, white, black and brown, have said the same thing to me.
Beyaz, siyah ve melez bütün Amerikalı kızlar bana aynı şeyi söylediler.
A girl lies on the dissecting table and she lies there, white as snow
# Kızın biri teşrih masasına yatmış # # Uzanmış oraya. Teni bembeyaz. #
A sweet girl sits on the porch, tumba, tumba, tumba-la sewing on a white dress...
# Tatlı bir kız sundurmada oturuyor, tumba, tumba, tumba-la #
But I don't remember any girl with red hair and white eyes.
Ama kızıl saçlı beyaz gözlü bir kız hatırlamıyorum.
Then the girl in the white sports car's one of us.
Öyleyse, beyaz spor arabadaki kız bizden biri.
I had a date for Christmas. A girl in a white coat with a penguin on it.
Randevum da vardı şurada minik pengueni olan beyaz üniformalı bir kız.
Foie gras, oysters, turkey... And a girl in a white coat.
"Kaz ciğeri, istiridye, hindi ve üniformalı bir kız."
I saw your daughters in their white gloves and patent leather slippers and that aging Vassar-girl wife of yours and her understated little suit.
Kızların beyaz eldivenler ve pahalı deri ayakkabılar giymişti ve senin ihtiyarlamaya başlamış karın ve onun aşırı kısa elbisesi...
He was white, then came, then turned out to be dark and the girl..
O beyazdı, tam üstüne geldi siyah oldu. - Ondan sonra kız...
Like a young girl in a white Communion dress.
Beyaz komünyon elbisesinde genç bir kız gibi.
Once upon a time, a little girl saw a white rabbit wearing a watch.
Bir zamanlar, küçük bir kız saat takmış beyaz bir tavşan gördü.
The young girl in the white dress and Claire were friends obviously.
Beyaz giysili kadın ve Claire arkadaşlardı. Bu çok belliydi.
- What about the young girl in the white dress?
- Beyaz elbiseli kız kim?
In the next one the girl is profile, entirely naked, with her hands chained behind her back... kneeling on a black and white checkerboard floor.
Sonrasındaki fotoğrafta ise tamamen çıplak ve elleri arkadan kelepçeli. Siyah ve beyaz karolu zeminde diz çökmüş vaziyette.
the tortured body of the girl apparently lifeless... is stretched out on a black and white checkerboard floor.
Kızın vücudu, siyah beyaz karoların üzerinde hareketsizce yatıyordu.
I saw the girl from the white house.
- Beyaz evdeki kızı gördüm.
But I have it on good advice that the punks that jumped me and took his truck, they took the girl they kidnapped to the White Tiger's for a quick sale.
Ama edindiğim bilgiye göre, bana saldıran ve onun kamyonunu alan serseriler kaçırdıkları genç kızı, hızlı bir satış için Beyaz Kaplan'a götürmüşler.
She's a white girl.
- Burada beyaz et yok.
That poor little white-haired girl.
Şu zavallı, beyaz saçlı kız.
girl 5298
girls 4202
girlfriend 1187
girly 48
girls' night out 16
girlie 124
girl power 27
girls' night 20
girlfriends 145
girl talk 30
girls 4202
girlfriend 1187
girly 48
girls' night out 16
girlie 124
girl power 27
girls' night 20
girlfriends 145
girl talk 30
girl stuff 27
girls laugh 17
girls laughing 18
girl trouble 22
girl this time you're all alone 21
white 1193
whitey 118
whitehall 26
whitehead 26
white boy carl 25
girls laugh 17
girls laughing 18
girl trouble 22
girl this time you're all alone 21
white 1193
whitey 118
whitehall 26
whitehead 26
white boy carl 25
whites 22
white boy 86
white and blue 25
white hair 22
white guy 31
white man 35
white people 43
white wine 69
white male 81
white star 17
white boy 86
white and blue 25
white hair 22
white guy 31
white man 35
white people 43
white wine 69
white male 81
white star 17