White house traducir turco
3,812 traducción paralela
I'll stay in the White House.
Beyaz Saray'da kalacağım.
Isn't there a secret stash of POTUS blood in some White House vault?
Beyaz Saray'ın bir yerlerinde POTUS'un kan zulası vardı değil mi?
To prove it, I'm gonna tell you what he's up to, and you're gonna go straight to the White House to stop him.
Sana kanıtlayacağım. Neyin peşinde olduğunu sana söyleyeceğim. Sende Beyaz Saray'a gidip onu durduracaksın.
Now, did you or did you not ask the White House doctor about a paternity test.
Şimdi, Beyaz Saray Doktoruna babalık testi ile ilgili... -... bir şey söyledin mi? Söylemedin mi?
Forgive me for thinking that the White House doctor, a man who serves under my husband's command, could respect doctor / patient confidentiality.
Beyaz Saray doktorunun kocamın emri altında olan bir adam olduğunu düşünemediğim için üzgünüm. Doktor / hasta gizliliğine önem verir sandım.
This is the White House!
Burası Beyaz Saray!
No republican's ever made it to the White House without winning Ohio, Cy, and I'm not ready to give up just yet.
Ohio'yu kazanamayan hiçbir Cumhuriyetçi Beyaz Saray'da barınamaz Cy ve ben bundan vazgeçmeye hazır değilim.
Keep Fitz at the White House.
Fitz'i Beyaz Saray'da tut.
We're going to the White House?
- Beyaz Saray'a mı gideceğiz?
They hung his finger from the White House fence.
Parmağını Beyaz Saray'ın çitlerine asmışlardı.
We're establishing a point-to-point laser comm link to the White House and Pentagon, sir. Up in two minutes.
2 dakika içinde Beyaz Saray ve Pentagon arasına noktadan noktaya iletişim sağlayacak bir lazer iletişim ağı kuruyoruz efendim.
Shouldn't they get POTUS to the White House?
Başkanı Beyaz Saray'a götürmeleri gerekmiyor mu?
When asked about the unconfirmed reports that this was connected to the Ballard kidnapping, White House spokesperson responded, "No comment."
Doğrulanmamış bilgiler doğrultusunda, bu olayın Ballard Lisesi olayı ile bir ilgisi olup olmadığı sorusunu ise Beyaz Saray sözcüsü yorum yok diyerek cevapladı.
Ayla. The issue at stake is whether the White House was in any way involved.
Asıl mesele herhangi bir açıdan buna Beyaz Saray'ın bulaşıp bulaşmamasıdır.
If it had a significant impact on White House policy, that's a far more serious crime.
Bu Beyaz Saray politikasını etkilediyse o zaman ciddi bir suçla karşı karşıyayız.
We need this over, Frank, at least as far as the White House is concerned.
Bunu bitirmemiz gerek Frank. En azından Beyaz Saray'ı içinden çıkarmamız gerek.
We got the call ten minutes ago, direct from the White House counsel.
10 dakika önce telefon aldık, direkt olarak Beyaz Saray avukatından.
The White House believes in transparency.
Beyaz Saray açıklığa inanır.
We need to call the C.D.C., the White House...
Biz C.D.C. aramalıyız, Beyaz sarayı...
Orders came from the White House.
Emirler Beyaz Saray'dan geldi.
What's left of the federal government is holed up 200 feet below the White House, and communication is getting spotty.
Hükümetten geriye kalan herkes Beyaz Saray'ın 600 metre altında ve iletişim kabiliyeti giderek kötüleşiyor.
Floyd Mayweather visited the White House this morning.
Floyd Mayweather bu sabah Beyaz Saray'ı ziyaret etti.
You connected the White House to China, the casino...
Beyaz Saray'ı, Çin'e ve kumarhaneye bağlayan sendin.
How can you be sure his testimony won't implicate the White House?
İfadesinin Beyaz Saray'ı işin içine sokmayacağına nasıl emin olabiliyorsun?
BILL : Dunbar wouldn't say. But the fact that Feng confirmed the money laundering increases focus on the White House.
Dunbar söylemedi, ama Feng'in para aklamayı kabul etmesi gerçeği Beyaz Saray'a milleti odaklıyor.
As the White House counsel, it is my responsibility...
Beyaz Saray avukatı olarak benim görevim...
Counter-Terrorism Director. That's a big step up from White House Liaison.
Karşı terörizm Direktörü, Beyaz Saray basın sözcülüğünden bayağı büyük adım bu.
We only discussed their marriage. Nothing about the business of the White House.
Sadece evlilikleri hakkında konuştuk Beyaz Saray'daki işler hakkında hiçbir şeyden bahsetmedik.
White House counsel Bill Galich was called into questioning this morning by Special Prosecutor Heather Dunbar.
Beyaz Saray avukatı Bill Galich özel savcı Heather Dunbar tarafından sorgulamaya çağırıldı.
The White House counsel wouldn't be manipulating testimony without explicit direction from the Oval Office.
Beyaz Saray avukatı direkt olarak Oval Ofisten emir gelmedikçe tanık ifadelerini manipüle etmeye çalışamaz.
The White House counsel has denied coaching Dr. Larkin, but according to Ms...
Beyaz Saray avukatı Dr. Larkin'e koçluk yapmayı inkar etti ama, elimdeki...
[man] We have a president who not only took mind-altering medication, a man who has his finger on the button while US ships are squaring off with China, but then instructed his White House counsel to coach a- -
Burada sadece muhakemesini engelleyen ilaç alan Başkanımız yok, ABD gemilerini Çin sınırına gönderme emrini veren ve ardından da Beyaz Saray avukatına tanıklık edecek kişiye koçluk yapmasını talimat...
I had some fundamental differences of opinion with certain people in the White House.
Beyaz Saray'daki bazı insanlar ile akli fikir ayrılıkları yaşadım.
I've spoken to senior staff at the White House who say the president is worried you want to run against him in 2016. And just today Linda Vasquez intimated that you- -
Beyaz Saray'da kıdemli personel ile konuştum ve, bana Başkan'ın 2016 seçimlerinde ona karşı adaylığınızı koyacağından endişelendiğini söyledi.
I'm gonna call the White House physician's office,
Beyaz Saray doktorunu arayıp birini önerebilir mi...
We're as soft as you're going to get. - A job at the White House?
Bulabileceğin en yumuşak iniş bizde var.
Protesters have been gathering in front of the White House since yesterday demanding President Walker's resignation.
Protestocular dünden beri Başkan Walker'ın istifası için Beyaz Saray'ın önünde toplanıyorlar.
The rest of the cabinet is awaiting you at the White House.
Kabinenin geri kalanı sizi Beyaz Saray'da bekliyor.
If I have to get the White House involved, I will.
Eğer Beyaz Saray'ı devreye sokmam gerekirse, yaparım.
According to white house sources, that classified information came directly out of the Soviet military machine.
Beyaz Saray kaynaklarına göre bu gizli bilgi doğrudan olarak Sovyet ordusundan geldi.
I was on my way to the White House to kill the President.
Beyaz Saraya gidiyordum Başkanı öldürmeye.
You want to go to the White House.
Beyaz Saray'a gitmekten mi bahsediyorsun?
Please confirm that this is Frank Beckwith, White House Chief of Staff.
Lütfen Beyaz Saray Müsteşarı Frank Beckwith olduğunuzu onaylayın.
Tell him that you have important White House business to discuss.
Beyaz Saray'ın önemli bir meselesi hakkında konuşacağınızı söyleyin.
Some kind of bag. He didn't have it when he came out of the White House.
Beyaz Saray'dan çıkarken yanında böyle bir şey yoktu.
- Frank Beckwith, - White House Chief of Staff. Request backup.
Şüphelinin adı Frank Beckwith.
Body parts found at the front fence of the White House this evening...
Bu sabah Beyaz Saray'ın önünde vücut parçaları bulundu. 1600 Pennsylvania Bulvarı'ndan flaş haber...
He spent the last two years in the White House.
Son iki yılını Beyaz Saray'da geçirdi.
White House Chief of Staff, the president's right hand, out there trying to keep his kid alive.
Beyaz Saray Müsteşarı, Başkanın sağ kolu bir yerlerde çocuğunun hayatını kurtarmaya çalışıyor.
Frank Beckwith, White House Chief of Staff.
Destek istiyoruz.
White House operator.
Beyaz Saray Santrali.
house 1583
housewife 19
houses 83
housekeeping 91
housekeeper 25
house rules 39
house fire 20
house counsel 18
white 1193
whitey 118
housewife 19
houses 83
housekeeping 91
housekeeper 25
house rules 39
house fire 20
house counsel 18
white 1193
whitey 118
whitehall 26
whitehead 26
white boy carl 25
whites 22
white girl 29
white boy 86
white and blue 25
white hair 22
white guy 31
white man 35
whitehead 26
white boy carl 25
whites 22
white girl 29
white boy 86
white and blue 25
white hair 22
white guy 31
white man 35