Why'd you say that traducir turco
150 traducción paralela
Why, I've heard guys that you've sent to prison say that if you ever made a deal you'd see yourself dead before you'd go back on it.
Hapse gönderdiğin adamlar diyor ki bir anlaşma yaparsan ölür de sözünden dönmezmişsin.
Kovac, why'd you want to say that about Rosie? - Say what?
- Kovac, Rosie için niye öyle dedin?
Why not say that you'd rather she married some rich big-shot?
Neden zengin bir kodamanla evlenmesini tercih ettiğinizi söylemiyorsunuz?
Why'd you say that?
Bunu neden söyledin?
Why d'you say that?
Bunu neden söylüyorsun?
Why, Frank Thurlowe Pulver you mean to say you'd be willing to unglue yourself from that sack to do a favor for someone else?
Yani sen, Frank Thurlowe Pulver... birine iyilik yapmak... için o yataktan kalkacak mısın?
Come on, why'd you say that?
Hadi, neden böyle dediniz.
Why'd you say that about Glomand?
Glomand hakkında neden öyle söyledin?
Why'd you say that?
Neden böyle söyledin?
- Why'd you say that?
- Neden bunu söyledin?
I figured you'd say that... which is why I brought a surviving witness with me.
Böyle söyleyeceğini biliyordum... Bu yüzden bir tanığımı hayatta bıraktım.
Why'd you say something like that?
Neden böyle dedin?
Why'd you say that?
Neden öyle dedin ki?
Why'd you say, "You better have that baby. If you don't you'll never hold onto Wayne?"
Neden "Bu bebeği doğur çünkü doğurmazsan Wayne'i asla elinde tutamazsın" dedin?
Why'd you say that thing about Janiro?
Peki, Janiro ile ilgili neden öyle konuştun?
- Why'd you say that, then?
- Peki, neden söyledin ozaman?
Why'd you say that, you dumb bitch?
- Bunu söylememeliydin, aptal! Neyin var senin?
Why'd you say that name?
Neden o ismi söyledin?
Why'd you say that?
Bunu da nereden çıkardın?
- Why'd you say that to Mikey?
- Bunu Mikey'e neden söyledin?
Then why ´ d you say all that?
Öyleyse, neden öyle söyledin?
- Why'd you say that?
- Bunu neden söyledin?
Why d'you say that?
Neden böyle söylüyorsun?
Why d'you say that?
- Neden böyle söylüyorsun?
- Why'd you say that?
- Neden öyle dedin o zaman?
I don't know why you'd say that.
Bunu neden söylediğini anlamıyorum.
Why did Chantalier say that you'd made a pig's ear of this one, then?
Neden Chantalier senin bu olayda çuvalladığını söyledi?
Why'd you say that to me?
Bana neden öyle dedin?
Why'd you have to say that?
Bana neden öyle demek zorunda kaldın?
Why'd you say that?
Neden böyle söylemedin?
- Why'd you say that?
- Niye böyle dedin?
Yeah, I thought you'd say that. That's why I've been carrying around this picture of the last time I was a bridesmaid.
Bu yüzden ben de en son nedime olduğum resmi getirdim.
Why'd you go an'say somethin'like that for, huh?
Bunu neden söyledin ki?
Man, why'd you say that?
Neden böyle konuşuyorsun?
Why didn't you just say, "Except that chair, that's my chair"?
Neden "O sandalye dışında, orası benim yerim" demedin?
- Why'd you say that?
- Neden öyle söyledin?
Why do you think he'd say that?
- Bunu neden demiş olabilir?
Max, why'd you make me say that?
Max, neden bana öyle söylettin?
Why did I know you'd say that?
Niye bunu söyleyeceğini biliyordum?
Yeah, I thought maybe I'd also say hi to Marie. Why would you want to do something like that?
Evet, gelmişken Marie'ye de merhaba demek istedim.
Why'd you say that all of a sudden?
Bunu da nereden çıkardın?
Then you'd have to say, "Why is the designer like that?"
Daha sonra "Neden tasarımcı böyle?" diye sorular sormak zorunda kalırız.
Why'd you say that?
Bunu nereden anladın?
Well then why'd you say that it...
- Ama anne neden o halde geri...
Other fighters would do exactly what you'd say to them and she'd ask, why this and why that, and then do it her own way anyway.
Diğer dövüşçüler ne söylersen onu yaparlardı ama o sorardı ; neden böyle, neden şöyle. Sonra yine de bildiğini yapardı.
Well, with a brother like him, I guess I can understand why you'd say that... But if you really hate him that much, you don't have to force yourself to stay with him.
Ee... sanırım ben öyle düşünmüşüm ama ondan hoşlanmıyorsan, onunla birlikte olmamalısın.
Why'd you say that?
Hayır, neden böyle bir şey söylüyorsun?
Why'd you say that stuff on the phone to me?
Neden telefonda bana böyle şeyler söyledin?
You said it! You did too! Why'd I say that I'm saved?
- Kurtuldugunu söyledin
- Why'd you have to go and say that?
- Neden öyle dedin ki?
- I knew you'd say that. That's why I've made you the tweed version.
Bu yüzden sana yün versiyonunu da yaptım.