With this guy traducir turco
4,572 traducción paralela
Not with this guy here.
Bu adam gitmeden olmaz.
Like everything else with this guy.
Bu adamla ilgili herşeyde olduğu gibi.
Whatever's going on with this guy, it sure isn't hurting his business.
Bu adamin basindan her ne geçiyorsa isini etkilemedigi ortada.
I had the most intense situation at the library today with this guy, Mike...
Mike diye bir adamla kütüphanede hayatımdaki en gergin anları yaşadım.
What's the deal with this guy Kramer?
Kramer'in olayı nedir?
You can't just be on defense with this guy.
Bu adama karşı sadece savunma yapamazsınız.
I completely spaced getting a room and he's staying with this guy, Luke, and Luke's hooking up with this girl...
Oda ayarlamaya çalıştık ama Paul, Luke ile beraber kalıyor. Luke da odaya kız atmış. Öyle mi?
Who of you have slept with this guy?
Bu herifle yatanlar kimler?
I really stepped into it with this guy Jay.
Şu Jay'e fena takılmıştım.
I went out with this guy who looked like him, and he ended up being totally creepy.
Tuhaf birisinin tekiymiş meğersem.
So, you've been spending a lot of time with this guy.
Bu adamla çok vakit geçirir oldun.
- Well, I told your daughter, who came to me instead of you that if she really wants something meaningful with this guy, she shouldn't have sex with him for at least three months.
- Senin yerine bana gelen kızına dedim ki bu çocukla gerçekten ciddi düşünüyorsa onunla en az üç ay sevişmemesi gerekir.
I did a tour with this guy, you know?
Bu adamla göreve gittim biliyor musun?
Come on, Sam, I think I have a shot with this guy.
Hadi ama Sam, bence bu adamla bir şansım var.
- I can't believe you haven't slept with this guy yet.
- Bu adamla halâ yatmadığına inanamıyorum.
What's wrong with this guy?
- Bu adamın nesi var?
Try making informed food decisions with this guy for a partner.
Bu adamla düzgün yemek seçme muhabbetini düşün artık.
You have nothing in common with this guy.
Bu çocukla hiç ortak noktan yok.
Maybe she confided in someone, or someone might have seen her with this guy.
Belki içini döktüğü biri vardır. Ya da belki biri bu adamı görmüştür.
You're already having sex with this guy's girlfriend.
Zaten bu adamın kız arkadaşıyla seks yapıyorsun.
See, I was supposed to have a date with this guy...
Adamla randevumuz vardı ama...
And I shared air with this guy for years. Never once did he talk about his family, his hometown, his girl.
Bir kere olsun ne ailesinden ne yerinden yurdundan ne de kız arkadaşından bahsetti.
We know Henry's in contact with someone in the building, and this guy says "we."
Henry'nin binadaki birisiyle bağlantı hâlinde olduğunu biliyoruz ve bu adam "biz" diyor.
God, guy comes in here, cooks an interview, and this ends up with...
Tanrım, Herif buraya gelip yalandan bir röportaj hazırlıyor ve bunun sonu...
This is how every single man thinks except for the guy out with Sloan right now.
- Sloan'la çıkan herif hariç... -... her erkek böyle düşünüyor.
Marry this guy because you want to make a life with him, or don't, and move on.
Bir hayat kurmak istiyorsan bu adamla evlen ya da evlenme, hayatına devam et.
They're plastic. So, this guy leaves the casino with over a million dollars.
Bu adam kumarhaneden 1.000.000 dolardan fazla çaldı.
Come up with something to catch this guy.
Bu adamı yakalamak için bir şeyler bulun.
Nail this guy with us.
Birlikte indirelim adamı.
You know, for a guy with an amazing pool, you sure do spend a lot of time at this beach club.
Müthiş bir havuzu olan bir adam için bu plaj klubünde çok zaman geçiriyorsun.
This guy is 6'6, with a knife in his hand and a dead girl at his feet.
Bu adam iki metre boyunda, elinde bıçak, ayağında ölü bir kız.
But here she's with this guy.
Ama şimdi bu adamla birlikte.
I also impersonated a teenager to get my ex-boyfriends to make out with me, staged a fake fight to trigger my lover's werewolf curse, ooh, and I chopped off this douchey guy's fingers with a butcher knife once.
Aynı zamanda da eski erkek arkadaşlarımla yiyişmek için ergen rolü yaptım sevgilimin kurt adam lanetini tetiklemek için sahte bir dövüş ayarladım ve bir keresinde kasap bıçağıyla hıyarın tekinin parmaklarını koparmıştım.
Yes. We were in this bar called Chesterfield's, and she saw this guy with tattoos, Evan, and Tara said that we should bring him back to her place.
Evet, Chesterfield'daki bardaydık,... dövmeli o adamı gördü...
We went through a rough spot when I got back from Iraq, and she was with this other guy for a while.
Irak'tan döndüğümde zor zamanlar geçirdik ve o bir süreliğine başka biriyleydi.
There's this guy, some douche my wife shacked up with when we were on the outs.
Şu herif biz dışarıdayken karımın takıldığı şerefsiz.
Clara, this guy almost certainly had something to do with it.
Clara, bu adamın işin içinde olduğu açık.
I got it from this Russian guy who's obsessed with me.
Benle kafayı bozmuş Rus bir çocuktan almıştım.
Unless we know where they are with tracking this guy there's no telling when he'll attack next.
Bu adamın nerde olduğunu bilmediğimiz sürece sıradaki hedefinin kim olduğunu bilemeyeceğiz.
I found out today that she's seen this guy that she grew up with a couple of times.
Beraber büyüdüğü bir adamla birkaç kez görüştüğünü öğrendim.
Well, whatever new pervy toys this guy just ordered, I think he went with solid steel.
Peki, ne olursa olsun yeni Pervyi oyuncaklar Bu adam sadece sipariş, o katı çelik ile gitti düşünüyorum.
I mean, you gave this guy Fisk a lot of leeway with your own wife, but he had to push it, right?
Yani, bu adam Fisk gecikmeyi bir sürü verdi kendi eşi ile, ama vardı Itmeye, değil mi?
This guy comes to me with this crazy plan to get you back into church, so I had Carlita pretend to pull some hair out of your head.
Bu herif seni kiliseye götürmek için bu deli planla bana geldi bu yüzden Carlita'ya saçını koparmış gibi numara yaptırdım.
Okay, I see where you're going with this, but I'm not that guy.
Tamam, nereye varmaya çalıştığını görüyorum, ama ben o adam değilim.
Let me check with security here and see when this guy played his last round.
Güvenliği kontrol edelim ve bakalım bu adam en son kiminle oynamış.
I can't believe the guy with the ponytail and the facial tattoo at the front desk would let this happen.
Atkuyruğu ve resepsiyonda yüzü dövmeli olan adamların bunun olmasına izin verdiğine inanamıyorum.
I make this one, you guys have to live with the humiliation of being beaten by a guy who drives a minivan.
Bunu yapıyorum, siz de minivan kullanan bir adama yenilip utanç içinde yaşamak zorunda kalacaksınız.
You're great at it, and, Joan, I swear, I would never, ever ask you to help me with something so mortifying if I didn't think that this guy might really be the one.
Bu işte harikasın, ve Joan yemin ederim, bu adamın kısmetim olduğunu düşünmeseydim bu kadar küçük düşürücü birşeyi yapmanı hayatta istemezdim.
There was this guy who came in to the ER a few nights ago with a gunshot to the knee.
Acile gelen bir adam vardı birkaç gece önce dizinden vurulmuş.
I'm gonna assume this guy was with Lena.
Bu adamın Lena ile çalıştığını tahmin ediyorum.
Did this guy say he met with me?
Bu adam onunla buluştuğumu mu söyledi yoksa?
with this ring 42
with this 305
with this one 17
this guy 1059
this guy right here 37
this guy is good 19
this guy's good 38
this guy is 20
this guy here 33
guys 27890
with this 305
with this one 17
this guy 1059
this guy right here 37
this guy is good 19
this guy's good 38
this guy is 20
this guy here 33
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
with you 1138
with me 1243
with all due respect 1080
with you by my side 17
with all my heart 134
with men 23
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
with you 1138
with me 1243
with all due respect 1080
with you by my side 17
with all my heart 134
with men 23
with your family 23
with your permission 239
with your 48
with her 211
with your wife 28
with your help 124
with your dad 25
with pleasure 453
with your father 34
with your mother 23
with your permission 239
with your 48
with her 211
with your wife 28
with your help 124
with your dad 25
with pleasure 453
with your father 34
with your mother 23
with whom 203
with good reason 53
with that in mind 45
with your life 24
with that said 19
with us 243
with it 82
with your hands 23
with a knife 24
with a twist 22
with good reason 53
with that in mind 45
with your life 24
with that said 19
with us 243
with it 82
with your hands 23
with a knife 24
with a twist 22