With your family traducir turco
1,890 traducción paralela
Sometimes the perfect vacation is just being with your family, even if it's in your own house.
Bazen kusursuz bir tatilin yolu ailenle olmaktan geçer. Kendi evinizde kalsanız bile.
You know, you'd think you'd wanna spend your last day on Earth with your family!
Bu son günde ailenle zaman geçirmek istemiştin hani!
I know you need to be with your family but I haven't heard from you in days...
Şu an ailenle olman gerektiğini biliyorum ama senden günlerdir haber alamadım.
Look, you're with your family.
Ailenle berabersin...
And of course you'll be "trabeling" with your family.
Tabii sen de kendi ailenle gezeceksin.
I've been working all day to share it With your family tonight, and all you do is mock me!
Sabahtan beri ailenle bunu paylaşmak için didiniyorum sense anca alay et benimle!
We're not going to treat this as a disciplinary matter, But we will be speaking with your family.
Seni disiplin cezasına tabi tutmuyoruz, fakat ailenle konuşmamız lazım.
It's not gonna fix what's wrong with your family.
Ailenle olan sorunları bu çözmeyecek.
Luc, I came here to be with your family, not tear it apart.
Luc, buraya ailenle beraber olmaya geldim, zarar vermeye değil.
You're suffering spending time with your family?
Ailenle vakit geçirdiğin için çile mi çekiyorsun yani?
Hey, you done with your family thing?
Ailevi mevzuları hallettin mi?
And as you stand with your family... Know that we are your family, too.
Siz nasıl ki bu ailenin bir ferdi iseniz bilin ki bizler de aynıyız.
It's really hard to say you don't wanna be with your family.
Anneler Gününde ailenle beraber olmak istemediğini söylemek zor.
Uh, how are things with your family?
Ailenle durumlar nasıl?
If you so much as mention my husband's name, I assure you that things will go very badly with your family.
Eğer kocamın isminden bahsederseniz, sizi temin ederim, aileniz için işler hiç iyi olmaz.
You should not be with your family?
Ailenle birlikte olman gerekmiyor muydu?
You're supposed to be with your family.
Ailenle olman gerekiyordu.
You need to spend time with your family.
Ailenle vakit geçirmen gerek.
You didn't think I could have a relationship with your family?
Ailenle yakınlık kuramayacağımı düşündün.
Have breakfast with your family.
Ailenle kahvaltı yap.
What does any of this have to do with your family?
Hacı ailenle ne alakası var?
I don't know what I believe yet, but if we're dealing with a haunting... I've been searching for hints... if there was anything that happened at your house... or with your family.
Henüz neye inanacağımı bilmiyorum ama musallat olan bir hayaletle karşı karşıyaysak evinizde ya da ailende bir şey olup olmadığına dair ipuçlarını araştırıyorum.
You're coming home to be with your family.
Evine ailenle beraber olmak için geliyorsun.
Go home and talk with your family.
Evine git, ailenle konuş.
So, if you're home now, does that mean you're, like, at home with your mom and Abby and the whole family?
Şimdi evdeysen annenle, Abby ile ve ailenin geri kalanıyla birlikte misin yani?
Listen, you don't have to talk about your family with me.
Bak, ailen hakkında benimle konuşmak zorunda değilsin.
Um, I compared your D.N.A. with others in our system to see if you had any matches on your father's side of the family, and I found one.
Senin D.N.A.'nı sistemimizdekilerle karşılaştıracağız. Eğer ailenin baba tarafından herhangi uyumlu bir tane bulabilirsek veee bir tane buldum.
Life state is going to quietly reinstate Kate's coverage in time for the surgery this afternoon... Or your client's going to be dealing with a hell of a lot more than one upset family.
Life State sessizce Kate'in poliçesini öğleden sonra yapılacak ameliyata yetişecek şekilde için eski haline getirecek yoksa, müvekkillerin birden çok daha fazla üzgün aile ile uğraşmak zorunda kalacak.
Any crazier than your whole family Leaving town with him tonight? I'm gonna go.
Tüm ailenin, bu gece onunla birlikte şehri terk etmesinden de mi saçma?
You should be in England with your family.
Sen de İngiltere'de ailenin yanında olmalıydın.
Your family is dead with your mother.
Birlikte. Senin ailen senin annenle birlikte öldü.
Your family needs time to deal with that.
Ailenizin bununla başa çıkması için zaman ihtiyacı var.
Not everybody's like your family, with the feelings and the talking and the needs.
Herkes senin ailen gibi değil duyguları olsun, ihtiyaçları olsun.
Is your girlfriend having a nice holiday with her family?
Kız Arkadaşın, Ailesiyle Güzel Bir Tatil Geçiriyor Muymuş?
Look, we're your family, and if you can't talk about your problem with us,
Wong Çiftliği İbne kovboyluk yasaktır! Biz senin aileniz. Problemlerini bizimle paylaşamıyorsan bırak öyle kalsın.
We appreciate your interest, but we prefer to work with family, keep it inside.
İlginize teşekkür ederim ama biz işin içeride kalmasını, aile ile iş yapmayı tercih ediyoruz.
Clever she's not, that's your family tradition, tell me what's wrong with her.
Akıllı o değil, bu senin aile geleneğin... söyle O'nun nesi var?
Look, if this is a family, that makes you the mom. And you don't want to go out drinking with your mom.
Bak, eğer bu bir aile ise, bu seni anne yapar ve annenle dışarı bir şeyler içmeye gitmeyi istemezsin.
I didn't set out to destroy your family like you did with mine.
Senin ailene kötülük yapmadım ben.
I understand your family had a good experience with the Ostroff Center.
Ostroff merkezinde ailenizin güzel bir geçmişi olmasını anlayabiliyorum.
Between your father and Kana, and now Kei... I've been blessed with a family that's like no other
Babanız ve Kana'yla..... ki artık Kei de var böyle eşsiz bir aileyle adeta kutsandım.
No, I know that, and this is your chance to share that with people beyond our family.
Evet, biliyorum, ve bu ailemizden kazandıklarını insanlarla paylaşman için büyük bir şans.
You hurt your family with what you did, Steve.
Yaptıklarınla ailemize zarar verdin Steve.
But, Dad, doesn't it feel good to know... that your whole family is willing to drop everything to be with you, to fly across the ocean in a steel coffin?
Ama baba tüm ailenin seninle olabilmek için her şeyi bırakması ve okyanus üzerinden o çelik tabutla uçmayı istemesi hoşuna gitmiyor mu?
You had, Epstein, with your big ol'family, Educational toys, never playing with guns.
Büyük bir aile eğitici oyuncaklar, asla silahlarla oynamayan.
Where can adults have fun, what to do with the family, where to go with your kids, where to have dinner...
Yetişkinler eğlenceli olabilir, Ailesi ile ne yapar, çocuklarıyla gider, akşam yemeği nerede...
You know, if you and your family aren't covered with us, you should really consider it.
Biliyorsun, sen ve ailen bizden sigortalı değilseniz gerçekten düşünmelisiniz.
I guess I was just a little worried,'cause holidays are for family time, and... with everything that happened with your mother...
Sanırım ben biraz endişeliydim. Çünkü tatiller ailelerle geçirilir ve annenle olanlardan sonra...
Somebody out there with a tattoo that's in your family wants to kill me. So, no.
Ailenizde de mevcut bir dövmeye sahip olan bir adam beni öldürmek istiyor.
What exactly is your family's problem with you?
Ailenin seninle sorunu tam olarak nedir?
No, what's up with you and your family?
Hayır, yani ailende neler oluyor?
with your permission 239
with your wife 28
with your 48
with your help 124
with your dad 25
with your mother 23
with your father 34
with your life 24
with your hands 23
your family 337
with your wife 28
with your 48
with your help 124
with your dad 25
with your mother 23
with your father 34
with your life 24
with your hands 23
your family 337