Workers traducir turco
5,455 traducción paralela
Filipino and Mexican workers have joined forces to demand fair wages and better working conditions for their members.
Filipinli ve Meksikalı işçiler üyeleri için adil ücret talebi ve daha iyi çalışma koşulları için güçlerini birleştirdiler.
Would you say that most of your workers are making a decent living?
İşçilerin çoğuna iyi bir yaşam sağladığınızı söyleyebilir misiniz?
No, as of now you are in charge of the United Farm Workers'legal team.
Hayır, şu an itibariyle Birleşik Tarım İşçileri'nin hukuk ekibinden sorumlusun.
They know the growers have broken the strike with the illegal workers. And the sweetheart deal with the teamsters.
Üreticilerin kaçak işçilerle grevi kırdıklarını ve kamyon şoförleriyle rant anlaşması yaptıklarını biliyorlar.
Big article about the auto workers standing down to show solidarity.
Dayanışma göstermek için özveride bulunan otomobil işçileri hakkında büyük bir makale.
And those longshore workers are standing down too.
Kıyı boyu çalışanları da özveride bulunuyorlar.
We believe the United Farm Workers and their leader, Cesar Chavez, represent the hope and aspirations of a vast majority of farm workers.
İnanıyoruz ki Birleşmiş Tarım İşçileri ve liderleri Cesar Chavez tarım işçilerinin büyük çoğunluğunun özlemini ve umudunu temsil ediyor.
My union, the U.A.W. and the Industrial Union Department will pledge $ 5,000 a month to these workers for as long as it takes to win their strike.
Sendikam Birleşmiş Otomobil İşçileri ve Endüstriyel Sendika Bölümü o işçiler mücadelelerini kazanıncaya kadar aylık 5,000 dolar bağışlamaya söz veriyor.
Our workers have sought to stay with us, and continue work without any interest in this outside organization.
Çalışanlarımız bizimle kalmak istiyor ve bu örgütün dışında kalıp olanlarla ilgilenmeyerek çalışmaya devam ediyorlar.
And they've interfered with our daily workers.
Gündelik çalışanlarımıza engel oluyorlar.
And the farm workers are in that field, in that ranch, they're working, they're not on strike.
Ayrıca o tarladaki o bağdaki tarım işçileri çalışıyorlar, grev yapmıyorlar.
The growers have completely subverted the system here, but Europe still defends workers'rights.
Üreticiler buradaki sistemi tamamen bozdu ama Avrupa hala çalışan kişilerin haklarını savunuyor.
We are making a plea of common sense, to an industry that refuses to recognize the basic human rights of its workers.
İşçilerin temel insan haklarını kabul etmeyi reddeden bu endüstriye sağ duyu için bir yakarışta bulunuyoruz.
Here in Britain, we have the Transport and General Workers Union support, and they have endorsed our boycott.
Burada Britanya'da Ulaşım işçileri ve Genel işçi sendikasının desteğini aldık. Boykotumuzu kabul ettiler.
There are now 17 volunteer social workers, psychologists and / or psychiatrists.
Şu an 17 gönüllü sosyal hizmetler görevlisi psikolog ve / veya psikiyatrist var.
Tommy, I think I got us maybe four qualified social workers to volunteer.
Tommy, galiba gönüllü olarak dört tane kalifiyeli sosyal görevli buldum.
Those idiot workers tore them off their pedestals and threw them in.
Şu aptal işçiler, heykelleri yerlerinden söküp buraya atmışlar.
So, dude, what are you, like, auditioning for her co-workers right now?
Ee, dostum, şimdide onun iş arkadaşları için bir sınava mı griyorsun?
Well it's the first night and you've already pissed off all the haunt workers.
Evet daha ilk geceden tüm çalışanları kızdırmayı başardınız.
Hundreds of years ago, the Tivan Group sent workers in to mine the organic matter within the skull.
Yüzyıllarca öncesinde Tivan Grubu... Kafatasından organik maddeleri çıkarmak için işçilerini gönderdi.
Workers and peasants united at last, class-struggle sharpens.
Çalışanlar ve köylüler sonunda birleşti. Sınıf çatışması şiddetleniyor.
- Arise, ye workers, from your slumbers!
- Kalkın, ey işçiler, pinekliğinizden!
Now, I can replace all of SDS's human workers with Patbots!
Şimdi tüm ÖTS'de insalar yerine Robot Pat'ler ile doldurabilirim!
- Our workers are all gonna have health care...
İşçilerimizin hepsi de sigortalı çalışıyor. Kârdan paylarına düşenleri onlar da alacak.
Co-workers reported her missing last Wednesday after she failed to show up for work.
İş arkadaşları geçen Çarşamba günü işe gelmeyince kayıp ihbarı vermişti.
The social workers and police.
Sosyal Hizmetler ve Polis.
We are honest workers.
Bizler namuslu işçileriz.
I've called 500 of my party-workers.
Ben, 500 tane partili çağırdım.
Sure, maybe. But if that same taqueria had all Latino workers, and just one Asian...
Tamam, olabilir ama aynı Meksika restoranında tüm personel Latin iken sadece bir Asyalı olsaydı.
It's supposed to have been under construction but I've never seen any workers there.
Bir inşaatta olması gerekti ama orada çalışan birini görmemiştim.
Michael, you are under the workers gone?
Michael, çalisan biri oldugunu duydum.
I wanted to ask you... You know the scene at the beginning act three, when you tell me you want to leave, and... and I get on my knees and I beg you to stay. You're on the phone ordering pepperoncini pizza for your co-workers in accounting.
Sana şeyi soracağım... 3. parçanın başındaki sahnede, bana gitmek istediğini söylediğin, benimse dizlerimin üstüne çöküp kalman için yalvardığım, seninse telefonda arkadaşların için pepperoni, peynirli pizza siparişi verdiğin an... giderken bana bakmıyorsun sanki yokmuşum gibi.
Heavy metal, the workers can come out.
Heavy Metal, işçiler çıkabilir.
Without us, where can workers find a job?
Biz olmadan, kim iş bulabilir ki?
I think Donner has some openings for assembly line workers.
Sanırım Donner'da montaj hattı işçisi için bazı açıklıklar var.
The soggy pile of inbred domestic workers and construction workers.
Akraba evliliği mahsulü vıcık vıcık hizmetçi ve amele yığınları.
Eight dock workers are sick with radiation poisoning.
Sekiz liman işçisi radyasyona maruz kalmış.
The other workers.
- Diğer çalışanlardan.
The whole army against 3,000 workers?
Üç bin işçiye karşı, bütün ordu mu?
I shot at workers in the streets, so you can tell me, Comrade.
Sokaklarda işçileri vurdum. Bana anlatabilirsin yani yoldaş.
He fired at workers in Gdansk in 1970.
O yok! 1970'te Gdansk'teki işçileri yaktı.
But, you know, I think I should put you together with one of our clerical workers and see if they can't help you find something.
Kâtiplerden birine söyleyeyim de belki onlar bir şey bulmana yardımcı olur.
Totally, and yet it sends a very strong and clear message to my co-workers that this dude could rock out with his cock out but when he's done, he can tuck it away and get down to biz.
- Kesinlikle. Yine de, iş arkadaşlarıma bu herifin sikiyle rock yapacağına dair çok güçlü mesajlar veriyor. İşini bitirdi mi çükünü bir kenara koyup normal işlere koyulabilir.
'National Union of Rail Maritime and Transport Workers Union'broke down last night...''.. with no agreement reached.'
Uluslararası Demiryolları, Denizcilik ve Ulaştırma İşçi Sendikası dün akşam uzlaşma sağlayamadı... ... hiçbir uzlaşma sağlanamadı.
And I do this because you're useful to me in the mines keeping the workers in line.
Bunu yapıyorum çünkü madenlerde işime yarıyorsun işçileri düzende tutuyorsun.
Several of Pamir's co-workers have come forward to say that he's a quiet, good-natured young man.
Pamir'in birkaç arkadaşı, onun sessiz, iyi huylu bir genç olduğunu söylemek için ortaya çıktı.
Workers'rights for all!
Herkes için işçi hakları!
Workers are protesting all over London.
Londra'nın her tarafında işçi protestoları var.
It's about fully respecting workers.
İşçilere haklarının tamamen verilmesiyle ilgili.
Just letting London workers know what we could offer them.
Londralı işçilere onlara arka çıkabileceğimizi söylüyoruz.
W-We're here to formally ask for the right to investigate entry to the trade union for warehouse workers.
Buraya resmi olarak ticaret depo işçilerinin sendikasına katılmaya iznimiz olup olmadığını sormak için geldik.