You're done traducir turco
6,911 traducción paralela
If there is one more incident... you're done.
Bir olay daha olursa bittiniz.
That way, after you're done, it'll seem like I hit my head, lost my memory.
Böylece işin bittiğinde kafamı vurup hafızamı kaybetmiş gibi görünürüm.
Look, Jones... If you're really done here... Let it go.
Dinle, Jones eğer burada işin gerçekten bittiyse boş ver.
After you're done with your thing, it's mine.
Sizin işiniz bittiğinde, tesis benim.
You're done.
Sen bittin.
You're done with Gretchen.
Gretchen ile işin bitti.
I'll text you a picture of them when they're done.
İşlerimi bitirince sana resmini çeker yollarım.
You're still not yet done?
Hala işiniz bitmedi mi?
You're doing what needs to be done.
Yapılması gerekeni yapıyorsun.
You're done.
Bitti.
What you're shy on is brains. And your game is done.
Aklına sokayım senin oyun bitmiştir.
Hey, listen, when you're done there, can you pop over to the cemetery?
- Evet. Oradaki işin bitince mezarlığa da bir uğrar mısın?
Oh, I hope you're not done yet.
Bence tam olmadı.
Hey, what you've done, you're gonna sit with it a while,'cause I don't want you out here tomorrow.
Bir süre yaptığın kabahatle otur oturduğun yere. Yarın seni burada istemiyorum.
And... done. I think you're really going to like it.
Bence çok beğeneceksin.
Nicely done. You're ambitious.
Aferin, hırlısın.
So you're done dealing drugs?
Uyuşturucu satmıyor musun artık?
Hey, you're done.
İşi bitirmişsin.
And I just don't really get that from you, so, um, we're done.
Ve bunu senden göremiyorum. Bu yüzden bitti.
And when you're done... you need to drive me to the airport and return my rental car, do you understand?
Bittiğinde, beni havaalanına bırakacaksın ve kiralık arabamı teslim edeceksin, anladın mı?
We'll play a game when you're done, ok?
Bitirdiğinde oyun oynarız tamam mı?
You're done!
İşin bitti!
You're gonna memorize every case that I've ever done.
Şu ana kadar avukatlığını yaptığım her davayı ezberle o zaman.
I saved that chair and I'm gonna refurbish it and when it's done, you're not gonna be allowed to sit in it.
Sandalyeyi kurtardım, yeniden döşeyeceğim. İşi bittiğinde üzerine oturmaya iznin olmayacak
You're done.
İşin bitti.
Now, if you're done whipping your army pud in there, I got to shit.
Şimdi, çükünü silmeyi bitirdiysen çık da ben de sıçayım.
Well, if you're done looking, now would be a good time to scoot your ass on out of here.
Bakman bittiyse, kıçını kaldırıp gitmenin tam vakti.
You keep saying "when we're done," "when we get this money."
Sürekli "işimiz bittiğinde, parayı aldığımızda" diyorsun.
You're done as a team.
Ekip olarak işiniz bitti.
You gonna be ready to go once we're done here?
Buradaki işimiz biter bitmez gitmeye hazır olacak mısın?
So, if you're right and Duncan Reidel is the killer, then he must have done restoration work before he killed Ava.
Yani, sen doğru olmadığını ve Duncan Reidel, katil o yapmış olmalı restorasyon çalışmaları o Ava öldürmeden önce.
You're trying to make me keep talking, but I'm done talking.
Beni konuşturmaya çalışıyorsun ama bıktım konuşmaktan.
What do you mean, "we're done"?
Ne demek bitti?
- You're not done.
- Bitirmiş olamazsın.
Sit up when you're done.
İşin bitince kalkabilirsin.
like me. Which means you're the one who can help me do what needs to be done.
Yani yapılması gerekeni yapmak için bana yardım etmesi gereken kişi sensin.
I'll give this back to you when we're done.
Bunu işi bitirdiğinde geri vereceğim.
You can have it when they're done.
İşleri bitince kullanabilirsiniz.
Just give it back to me when you're done.
Halledince bana geri ver.
Okay, that's it, you're done.
Tamam. Bu kadar, bitti.
Whatever you're told, whatever needs to be done, if it's against the law, it doesn't matter.
Sana ne söyleniyorsa, ne yapılması gerekiyorsa yasalara aykırıysa bile fark etmez.
Bob's done with you, says you're no good to him anymore.
Bob'un seninle işi bitmiş, artık bir işine yaramıyormuşsun.
You know, I think we're done here.
- Bence bu kadar yeter.
Because the moment you give me my 300K back, me and you, my friend, we're done.
Çünkü bana 300 binimi verdiğinizde ben sen dostum. İlişkimiz bitecek.
Let me know when you're done downloading. Yeah.
- İşin bittiğinde bana haber ver.
You're done. [Chuckles]
Bitirdin.
- When you're done, meet me in bric.
- İşin bitince benimle buluş.
That's it. You're done.
Buraya kadar, bitti.
No, Tag, I mean, you're done done with driving.
Hayır Tag, araba kullanma devrin bitti.
You're the only one of us who's done something criminal.
Aramızda gerçekten suç işleyen bir tek sen varsın.
Yi Soo, you're done working on it?
- Yi Soo, stajyerler bugün gelecekti değil mi?
you're done for 27
you're done here 55
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
done for 16
done with what 16
done what 44
you're done here 55
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
done for 16
done with what 16
done what 44
you're cute 195
you're welcome 5601
you're awesome 166
you're right 14205
you're so stupid 85
you're not my type 58
you're sorry 317
you're so pretty 112
you're so handsome 35
you're so sweet 212
you're welcome 5601
you're awesome 166
you're right 14205
you're so stupid 85
you're not my type 58
you're sorry 317
you're so pretty 112
you're so handsome 35
you're so sweet 212
you're so cute 124
you're so welcome 43
you're 4202
you're doing great 645
you're fired 1000
you're so mean 39
you're so cool 35
you're my rock 22
you're a good person 127
you're so sexy 27
you're so welcome 43
you're 4202
you're doing great 645
you're fired 1000
you're so mean 39
you're so cool 35
you're my rock 22
you're a good person 127
you're so sexy 27