English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You're here late

You're here late traducir turco

164 traducción paralela
So you see, when you burst in here as late as this and threaten me with your anger, you're only acting foolishly.
Kızgınlığınla beni tehdit ederek burada bana patlıyorsun, yalnızca aptalca davranıyorsun.
So here you are. And you're late
Sonunda gelebildin.
Now I'll give you a piece of advice, there's only one family between here and Twin Buttes, and you're too late to do them any good.
Şimdi, size biraz tavsiyede bulunacağım... Burayla Twin Buttes arasında sadece bir aile var... ve sizin gecikmeniz onları etkiliyor.
"You haven't done any lately, and you're overdue." I'm sorry I got here too late.
"Ama son zamanlarda yapmadın ve geciktin." Geç kaldığım için üzgünüm.
It's going to get a little hairy around here, Lieutenant so we're glad to see you, late or not.
Buralarda işler biraz riskli gidiyor, Teğmen neyse sizi gördüğümüze sevindik, geç veya değil.
You're a little late, mac. What the hell is going on around here?
Burada neler oluyor?
What're you doing here so late?
Bu saatte burada ne işin var?
But you're looking for here so late?
Ama burada bu saatte ne arıyorsun?
If you're here for the Bat Blade. you're late
Yarasa kılıcı için geldiyseniz, geç kaldınız
Daisy, you're here, late as usual.
Daisy, her zamanki gibi geciktin.
- I'm here. You're late.
Geç kaldın.
And since we're late for Mr. Henderson, I thought, I'm so glad you found your way here.
Bay Henderson'a geç kaldığımızı düşünürken seni burada bulduğuma çok sevindim.
It's so late, what're you doing here?
Çok geç, ne yapıyorsun burada?
- And you're here late.
- Sen de geç geldin.
You're here late, Candice.
Geciktin, Candice.
If you're finished here I was wondering if you'd like to join me for a late snack.
İşin bittiyse, belki benimle hafif bir gece yemeği yemek istersin.
So if you're joining us late here's some highlights from what's happened so far.
Aramıza geç katıldıysanız işte şimdiye kadar olup bitenlerden özetler.
You're here kind of late.
Geçe kalmışsın.
- How come you're in here so late?
Neden geç saate kadar buradasın?
You're late today but I'm glad you're here.
Geciktin ama geldiğine sevindim.
I'm sorry to be late. Well, you're here now, and that's all that matters.
Sonunda geldin ya, önemli olan bu.
If you're here because of Meleager, you're too late.
- Eğer Meleager için buradaysanız, çok geç kaldınız!
You're lucky the bus is here, late like you.
Senin gibi geç kaldım.
Right in here is the screech of the wheels cos you're late, and that's why you have that tension.
Tam burada tekerleklerin çığlığı var çünkü geç kalmışsın ve gerilimin bu yüzden.
I hope we're not too late from you folks holding us up here.
Umarım sizi çok fazla bekletmemişizdir gençler.
Ms. IKnight are you running to get here because you're 20 minutes late?
Bn. Knight... ... 20 dakika geç gelmek için mi nefes nefese kaldınız?
I'm surprised to see you're still here this late at night.
Gecenin bu saatinde burada olmana şaşırdım.
Since you're late, it seems your table was hastily made. You may take anything you'd like from mine. Here, have a drink.
Gece yarısı buluşacağım onunla, sevişeceğim, ta ki gün doğana.
- You're here, but you're a half hour late.
- Buradasın, ama yarım saat geciktin.
You're still alone here this late?
Bu saatte evinizde kimse olmuyor mu?
You're sorry about a lot of things. Well, we got up here kinda late yesterday, and...
- Dün buraya biraz geç geldik ve...
You're here late.
Geç vakitte buradasın.
- You're here late.
- Geç vakitte buradasın.
HOBBS. HERE. LIPMAN, YOU'RE LATE.
Lipman, geciktin.
A.D. Skinner, you're here late.
Müdür Yardımcısı Skinner. Geç kaldın.
Then how come you're so late getting here?
Peki, neden bu kadar geç kaldınız?
- You're here late.
- Daha çıkmamışsın.
If you're here to rob the train, you're too late.
Eğer treni soymak için buradaysanız Çok geç kaldınız.
If you're here now, then that means I'm late again!
Seninle karşılaştıysam çoktan geç kalmışım demektir.
- You're here late.
Geç geldin.
You're here to talk to me about the late, not so great Ray Kaspo.
Buraya benimle merhum, pek de harika olmayan Ray Kaspo ile ilgili konuşmak için geldiniz.
What're you doing here so late?
Bu kadar geç bir saatte burada ne işin var senin?
I was just telling our friends here how you're always late.
Ben de tam senin için, hep geç gelir diyordum.
Well, you're here awfully late, Dr. Blanchard.
Burası için çok geç kalmadınız mı, Doktor Blanchard?
You're here late.
Geciktin.
You're coming in late when here, your head's not in the game.
Geldiğinde de kafan başka yerde oluyor.
Dodgers, giants, perez versus schmidt, skybox tickets, and we're late because you drive the only car they ever stole in mexico and brought here to sell.
Dodgers - Giants. Perez'e karşı Schmidt.
What're you doing out here this late?
Bu saatte burada ne yapıyorsun?
It's late, and you're drunk and you can't keep coming by here unannounced.
Geç oldu ve sen sarhoşsun. Buraya habersiz gelmeye devam edemezsin.
You're 37 minutes late, but you're here.
- 37 dakika geciktin ama geldin.
- Sir what you're doing here so late?
- Efendim bu geç saatte burda ne yapıyorsunuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]