English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You're okay with this

You're okay with this traducir turco

324 traducción paralela
Is it that you're truly okay with all this?
Gerçekten iyi misin?
Dad, you sure you're gonna be okay out here with all this construction?
Baba, bunca tamiratın arasında burada rahat edebilecek misin?
Okay, what's this you're talking about with your neck?
Pekala. Boynunuzdan bahsettiğiniz şey nedir?
I just can't deal with you when you're like this, okay? - Megan.
Seninle baş edemiyorum böyle, tamam mı?
I was just ready to go home and I was thinking about your situation you know, with this Prankster, and I thought I'd call to see if you're okay.
Tam eve gitmeye hazırlanıyordum ve senin durumunu düşünüyordum biliyorsun, şu Şakacı ile olan ve iyi olup olmadığını görmek için aramayı düşündüm.
Jake, if you're not okay with this, we can go back there. I mean it.
Jake, ifadeden memnun kalmadıysan orya dönebiliriz, gerçekten.
No, you're the only one okay with this Not Leyla for sure
Hayır, buna razı olan sensin, Leyla değil.
- You sure you're okay with this?
- Sorun olmadığına emin misin?
- So you're okay with this?
- Bu konuda için rahat mı?
Teal'c, this character used to be a god to you,... you're sure you're okay with this?
Teal'c, bu kişi bir zamanlar sana tanrıydı,... bunla ilgili bir sorunun olmadığına emin misin?
- You're okay with this, right?
- Herşey yolunda, değil mi?
Are you sure that you're okay with this whole guy thing?
Bütün bu erkek olayıyla sorunun olmadığına emin misin?
You kind of stumbled out of the blocks with this political gig, but with my expertise, I think you're going to be okay.
Bu siyaset işinde biraz tökezledin ancak tecrübelerime dayanak diyorum ki her şey düzelecek.
You're okay with this?
Bu senin için sorun değil mi?
We're gonna take you someplace nice, with a nice family, until we get this sorted out, okay?
Seni, bundan kurtulana kadar, iyi bir aileyle güzel bir yere alacağız, tamam mı?
- You're really okay with all this.
- Gerçekten iyi idare ediyorsun.
I have to admit that I am a little surprised that you're okay with this considering it is our one month anniversary for whatever we are... or were... or are.
İtiraf etmeliyim ki bunun seni rahatsız etmesine şaşırdım. Özellikle de aramızdaki şeyin birinci ayının dolduğunu düşünürsek... Aramızdaki her neyse...
So you're okay with this?
- Bununla bir derdin yok, değil mi?
So... are you, uh, sure you're okay with Niles getting this critic job?
Sen Niles'ın eleştirmenlik işi almasından rahatsız değil misin?
Well, if I'm gonna ruin it for everybody else. You sure you're okay with this?
Herkesin işini berbat edeceksem- -
- You're okay with this?
- Senin için rahat mı yani?
Are you sure you're okay with this?
Bunu anladığınıza emin misiniz?
Oh, Daddy, I hope you're okay with all this.
- Baba, umarım sorun olmamıştır.
OKAY? NOW YOU THINK YOU'RE BEING FAIR TO DAVID WITH THIS FALSE PRIDE THING OF YOURS,
Tamam şu anda sen David'de dürüst olduğunu düşünüyorsun, her ne kadar yanlış bi gurur olsa da...
And you're okay with this?
Ve bu senin için sorun değil mi?
If you work with me, if you're reasonable, we'll figure a way out of this, okay?
Eğer bana yardımcı olup mantıklı davranırsan bundan kurtulmanın bir yolunu buluruz.
But if you're gonna do this, you make sure you're doing it for the right reasons because you're the one that's gonna have to live with it, okay?
Ama bunu yapacak isen doğru sebepler için yapmalısın çünkü bununla yaşayacak olan sensin, tamam mı?
You're okay with this?
Senin için sakıncası yok mu?
Blue, you sure you're okay with this?
Blue, bunu kaldırabilecek misin?
Okay, you're gonna do this with Morgan Price.
Tamam, tezgahı Morgan Price için kuracağız.
You sure you're okay with this?
Bundan emin misin?
I mean, you are gonna tell her you're okay with this, right?
Demek istediğim, ona söyleyeceksiniz değil mi?
- And you're okay with this?
- Ve bu ile iyi misin?
So you're okay with this?
Yani bu ile iyi misin?
So, Ross, you're okay with all this?
Peki, Ross, sen bunu onaylıyor musun?
And you're okay with this?
Ve bu konuda iyi misin?
You sure you're okay with this whole...'Friends with Benefits'thing?
Şu'Arkadaşlığın Yararları'şeyinden memnun musun?
So you're okay with this?
Yani bununla sorunun yok mu?
What, so you're just okay with this?
Ne yani, senin için sorun değil mi bu?
You're okay with this, right?
- Bunda bir sorun yok değil mi?
Okay, ladies, this time what I want, you're with Dangerous....
Pekala hanımlar, şimdi şöyle yapalım. Dangerous'lasınız...
It's nice of you to show Anker that you're okay with all this.
Anker ile aranızın iyi olduğunu görmek çok hoş.
You're okay with this dravitt guy?
Bu Dravitt dene herifle sorunun yok, değil mi?
She didn't say. Are you sure you're okay with this?
Senin için mahzuru olmadığına emin misin?
You're sure you're okay with this?
Görevle ilgili bir sorunun yok değil mi?
Are you sure you're okay with this?
Bu ile iyi misin emin misiniz?
Okay. I'm not going to discuss this with you when you're obviously high on percocet.
Sen ilaçlardan kafayı bulmuşken bu konuyu tartışmayacağım.
And you're okay with this?
- Sen de bunu onaylıyor musun?
I watch Oprah. Okay, so, are you sure you're cool with this?
Bunun senin için sorun olmadığından emin misin?
You're sure you're okay with this?
- Sakıncası olmadığından emin misin?
Lisa, are you sure you're okay with this?
Lisa. Bunun senin için sorun olmayacağından emin misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]