You're with us traducir turco
3,153 traducción paralela
You're coming with us.
Bizimle geliyorsun.
You're great with us around you.
- Biz yanında olunca harika oluyorsun.
You're with us on this one, right, Cass?
Bu olayda bizimle birliktesin değil mi Cass?
But you're gonna stick with us, okay?
Ama bizimle birlikte kalmalısın tamam mı?
You're going with us.
- Bizimle geliyorsun.
So for now, you're stuck with us.
Yani şimdilik, bizimle tıkıldın.
( Sighs ) Because you're the guy that we want to take us to prom, to make out with by the creek, not the guy that's gonna rip all of our clothes off and ravish us in the nearest cave.
Çünkü sen, bizi baloya götürmesini istediğimiz erkeksin. Derenin kenarında öpüşüp koklaşmak istediğimiz. Bütün elbiselerimizi parçalayıp, en yakın mağarada ırzımıza geçmesini istediğimiz adam değilsin.
So, you're okay with us being friends?
Yani, biz arkadaş kalırsak senin için sorun değil?
you're coming with us.
bizimle geliyorsunuz.
You'll come with us. We're already having cover I.D.s made.
Bizimle geleceksin.
If you think tricking me into making up with my father is going to allow us to be together, you're mistaken.
Babamla barışmam için beni kandırmanın, birlikte olmamıza yardımcı olacağını düşünüyorsan, yanılıyorsun.
It's a shame you didn't go to dinner with us, because the buffet you're about to enjoy only serves humble pie, a dessert much less tasty than frozen yogurt.
Çünkü senin önüne basit bir turta gelecek sadece donmuş yoğurdun yanında bir hiç.
Come on, you're coming with us.
Hadi, bizimle geliyorsun.
But it looks like you're coming with us.
Fakat görünüşe göre bizimle geliyorsunuz.
You're coming with us, Captain.
- Bizimle birlikte geliyorsun yüzbaşı.
I'll be taking care of you while you're staying with us.
Bizimle kalacağın süre boyunca seninle ben ilgileneceğim.
We're gonna need you to give us a description of that motorcycle along with its rider.
Motorsiklet ve sürücüsü hakkında bize verebileceğiniz tarife ihtiyacımız olacak.
- You're coming with us.
Bizimle geliyorsun.
You're gonna pack a bag, come stay with us until we find your dad.
Valizini hazırlayıp gel. Babanı bulana kadar bizimle kalacaksın.
You're not coming with us.
- Gelemezsin. - Neden?
You're coming with us to the school fundraiser.
Bizimle okul bağış toplantısına geliyorsun.
Howard, you can't go - you're coming with us.
Howard, gidemezsin. Bizimle geliyorsun.
She's not sick, she's just taking advantage'cause you're too friendly with her. She works for us.
Hasta falan değil, durumdan faydalanıyor çünkü ona arkadaşınmış gibi davranıyorsun.
A show like this we're constantly doing research for because we're dealing with the world of serial killers, the FBI- - you know, the FBI has opened up their doors to us and have been wonderful with letting our actors go out and trail with them
Böyle bir dizi için sürekli araştırma yapıyoruz çünkü seri katil dünyasıyla FBI'la uğraşıyoruz. FBI bize kapılarını açtı ve aktörlerimize onlarla gidip iz sürmelerine ve onlarla vakit geçirmelerine izin vermeleri bir harikaydı.
After you're done with your bath, come and join us!
Banyo yaptıktan sonra siz de gelin!
So, I bet you're wondering why I picked you to bunk with us.
Eminim bizimle kalman için neden seni seçtiğimi merak ediyorsundur.
You're welcome to stay with us anytime.
Ne zaman istersen bize de gel buyur.
We're gonna take you back to Colony Seven with us.
Bizimle birlikte Koloni 7'ye geleceksin.
- Then you're coming with us.
- O zaman bizimle geliyorsun.
You're free to come with us if you can find yourself a horse.
Kendine bir at bulabilirsen bizimle gelebilirsin.
So you're thinking, if the three of us cooperated with this, commitment end-around, we'd be less likely to sue your ass?
Yani diyorsunuz ki üçümüz bu konuda anlaşmaya varırsak bu yüzeysel çözümle, sizin kıçınızı dava etmemizin daha mı az olası?
You're in. Look, we know we're no one's first choice for a fraternity, so it means a lot to have you here with us.
Bakın, bizim kulüp seçeceklerin ilk tercihi olmadığımız kesin.
And whatever you're dealing with here isn't gonna like us.
Burada karşı karşıya olduğunuz şey bizden hoşlanmayacak.
Do you mind telling us what you're planning to do with it?
O şeyle ne yapmayı planladığını bize açıklamak ister misin?
- So I know I don't have to tell you that showing up with enough time for us to know that you're gonna be here and in a condition to work is 90 % of it!
Burada olup olmayacağını bize bildirmen gerektiğini söylememe gerek yok herhalde. Kaldı ki işinin % 90'ı bu zaten!
Damnit, Xenya, I told you that you're not coming with us!
Kahretsin. Xenia sana söylüyorum. Bizimle gelemezsin.
So you're coming with us?
Bizimle geliyorsun yani?
You're lucky to be hanging out with us because we're awesome.
- Bizimle takılamazsın çünkü biz muhteşemiz.
You deal with us, we're a real organization.
Bizimle iş yapıyorsun, biz gerçek bir örgütüz.
Your people are killing us and you're fucking with us... you Muslim fuck!
Halkınız bizi öldürüyor, sen de bizimle dalga geçiyorsun,... siktiğimin Müslümanı!
And now that you're here, we'd like you to come and live with us... and make this beautiful hotel your home.
Ve şimdi de buradasın. Gelip bizimle yaşamanı ve bu güzel oteli evin yapmayı çok isteriz.
- You're gonna do this with us.
- Bu işte bizimlesin.
And if you're worried, you can always move down here with us.
Hem dert ediyorsan buraya yanımıza taşınabilirsin.
You're coming with us, now!
Bizimle geliyorsun.
You're going to have to let us just get on and cope with it as best we can.
İyileşip elimizden geldiğince bunun üstesinden gelmemize izin vermek... -... zorunda kalacaksınız.
You're not with us.
- Sen bizden değilsin.
If you'll excuse me, I'll leave you with Robin, I've got another appointment to rush off to, but, uh... Look, if you're down here again let us know and I can show you some of the good things we have to offer down here.
Ben müsaadenizi isteyip, Robin'i sizinle bırakacağım yetişmem gereken başka bir randevum var buraya tekrar yolunuz düşerse haber verin de size burada olan güzel şeyleri de gösterelim.
And that, ladies, is why you're with us.
Ve de hanımlar bizimle burada olma nedeniniz bu.
why dont you answer me now you're under my protection now T.C is with us.
neden bana cevap yok Şimdi benim korumam altındasın Şimdi T.Ç bizimle.
whatever happened with T.c you're the witness... solo witness therefore you're coming with us to our village
ne olursa olsun T.Ç ile oldu Eğer tanık konum... yalnız tanık bu nedenle bizimle geliyorsun köyümüze
- Mmm-mmm. - You're coming with us?
- Bizimle mi geliyorsun?
you're with us now 16
you're with them 22
you're with me now 38
you're with me 366
with us 243
used 73
usagi 51
usher 82
usually 803
usual 64
you're with them 22
you're with me now 38
you're with me 366
with us 243
used 73
usagi 51
usher 82
usually 803
usual 64
using 28
user 29
useless 232
uschi 33
usopp 23
useful 59
ushna 19
use your brain 33
use it 260
use your words 42
user 29
useless 232
uschi 33
usopp 23
useful 59
ushna 19
use your brain 33
use it 260
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17