You do it traducir turco
112,372 traducción paralela
Why did you do it, Kev?
Neden yaptın Kev?
Did you do it?
Öldürdün mü?
You're Huey Newton, running up on the state capitol with a bunch of guns, but you do it better with a mic.
Huey Newton bir avuç silahla hükûmet binasına daldı ama sen bir mikrofonla daha iyisini yapıyorsun.
How'd you do it?
- Nasıl yaptın?
Can you just do it now and we'll pay you later?
Şimdi yapman mümkün mü? Sana ödemeyi sonra yaparız.
You set the terms. We could even do a "word as bond" so that I can't break it.
Hatta bir "bağ olan kelime" yapabiliriz, böylece onu kıramam.
You have discretion to do whatever it takes.
Ne gerekirse yapma yetkisine sahipsin.
They want other stuff... it's just what you what you want to do to get tipped.
Başka şeyler isterlerse bu tıklanmak için ne yaptığına bağlı.
You don't do it like this.
Bunu böyle yapmayın.
Do you see it?
Görüyor musun?
What do you think would happen if I said they couldn't have it?
Kanımı vermeyeceğimi söylesem ne yapacaklarını sanıyorsun?
What do you have to show for it?
Bulduğunuz çözüm nedir?
If you do this, it will be a massacre.
Eğer yaparsan, bu katliam olur.
Whatever you do here, it won't bring your family back.
Burada ne yapsan, bu aileni geri getirmeyecek.
Do you think it would help if I testify?
- Ben ifade versem faydası olur mu sizce?
Do you think it strange that she left so soon after Marco Diaz was murdered?
Marco Diaz'ın öldürülmesinin hemen ardından çekip gitmesini tuhaf buluyor musunuz?
So, given this history of lying, do you think it's possible that Kevin is lying now when he says he saw my client murder Marco Diaz?
Geçmişte söylenen yalanları göz önüne alırsak sizce şu an Kevin müvekkilimin Marco Diaz'ı öldürdüğünü gördüğünü söylerken de yalan söylüyor olabilir mi?
- Do you think it's possible that he's lying when he says that my client shot him?
Sizce müvekkilimin onu vurduğunu söylerken de yalan söylüyor olabilir mi?
Do you think it's possible that your daughter, Meg, murdered Marco Diaz in a jealous fit? And then called Kevin to help her? And then shot Kevin to frame an innocent man?
Sizce kızınız Meg kıskançlık krizine girip Marco Diaz'ı öldürmüş ardından yardım istemek için Kevin'ı aramış ardından suçu masum bir adamın üstüne yıkmak için Kevin'ı vurmuş ardından da izlerini silmek için John'dan yardım almış olabilir mi?
And just so we're clear, I didn't do it for you or for Kevin.
Ayrıca şunu da bil sen ya da Kevin için yapmadım.
You could do whatever you want with it, Nolan.
Ne istersen yapabilirsin Nolan.
But... You can't do it.
Ancak yapamazsın.
What do you think it was, John?
Ne istiyordum sence John?
What do you think it was?
Senden ne istiyordum sence?
Don't do it with that mess atop your head you like to pass off as natural, held together by bobby pins and prayer?
Yapma canım. Kafanda doğal dediğin şu karmaşa varken yapma. Hani tel toka ve dualarla tutturduğun.
My jokes don't incarcerate your youth at alarming rates or make it unsafe for you to walk around your own neighborhoods. But yours do.
Benim şakalarım gençlerinizin özgürlüğünü kaygı verici oranda kısıtlamıyor ya da kendi muhitlerinizde dolaşmanızı tehlikeli hâle getirmiyor ama sizinkiler bunları yapıyor.
I'll even, I don't know, buy new sheets or whatever it is you want me to do.
- Yeni çarşaf falan, ne ihtiyacınız varsa alırım da.
You can't do anything to stop it now.
Bunu durdurmak için hiçbir şey yapamazsın artık.
It's a little chilly out here, do you mind if we get in?
Hava biraz serin de, arabaya geçsek olur mu?
You can't just go half-ass it like you do everything else in life.
Bunu diğer şeyler gibi yarım yamalak yapamazsın.
Come on, you just can't do it...
Hadi, yapamaz...
Do you know what time it is?
Saat kaç, biliyor musun?
- No, I didn't do it. - You didn't do it?
- Hayır, ben yapmadım.
So how do you guys make it work?
Bunu nasıl yürütüyorsunuz?
The one thing a man is supposed to be able to do, you couldn't do it.
Bir adamdan yapabilmesi beklenen tek şeyi, sen bunu yapamadın.
Yeah, and if you didn't need the money to do it, you wouldn't be here.
Evet, ve bunu yapmak için paraya ihtiyacın olmasaydı, burada olmazdın
How... How much money do you think it'll take her to go away?
Sence ne kadar... para gerekir onun buradan gitmesi için?
It just distracted you long enough for Alice to power up the spell, which is all the shield charm has to do.
Seni yeterince dikkatini dağıttı. Alice büyüyü çalıştırması için, Hangi kalkan cazibesi yapmak zorunda olduğu.
Do you know how hard it was seeing you two together last night, walking home together?
Dün gece ikinizi birlikte eve yürürken görmek ne kadar zordu, biliyor musun?
Did you ask Palodan uncle to do it?
Palodan amcadan isteseydiniz.
So you must be tensed thinking'how do I pay a commission to my brother-in-law for bringing them and in case I pay him, will he accept it? '. Right?
Eminim enişteme onları bir araya getirdiği için nasıl bir ödeme yaparım ve bunu kabul eder mi diye geriliyorsundur.
Sir, if you can do that, it will be very helpful.
Eğer olursa çok memnun olurum.
It's not necessary that you should do all the work like old times!
Eski günlerdeki gibi çalışmanıza gerek yok.
Like I said, it's enough if you do a single stitch from morning to evening.
Dediğim gibi, sabahtan akşama kadar tek bir dikiş dahi atsanız yeter.
Maybe you don't personally do it.
- Belki de kendin yapmazsın.
How do you drink it?
Nasıl içebiliyorsun?
Do you remember what it felt like to make that first million?
İlk 1 milyon dolarını kazanmanın nasıl hissettiğini hatırlıyor musun?
The state of war we're in and what you can do to end it.
İçinde olduğumuz savaş ve bitirebilmen için ne yapabileceğin.
What do you put in it?
İçine ne koydun?
I expect you to do it because of the casino.
Bunu kumarhane için yapmanı istiyorum.
Do I need to remind you, sir, that yours is a red state, and every Republican in it is counting on you?
Kırmızı bir eyalet olduğunuzu hatırlatmama gerek var mı? Her Cumhuriyetçi size güveniyor.
you do it yourself 17
you do it all the time 22
you don't want to talk to me 24
you don 159
you don't 4631
you do 5232
you don't understand me 29
you don't have to worry 197
you don't understand 2732
you don't have to 1176
you do it all the time 22
you don't want to talk to me 24
you don 159
you don't 4631
you do 5232
you don't understand me 29
you don't have to worry 197
you don't understand 2732
you don't have to 1176
you don't know me 657
you don't remember me 206
you don't know nothing 35
you don't believe me 569
you don't know anything 267
you don't mean that 235
you don't trust me 261
you don't have to be sorry 41
you don't know what love is 17
you don't want to 180
you don't remember me 206
you don't know nothing 35
you don't believe me 569
you don't know anything 267
you don't mean that 235
you don't trust me 261
you don't have to be sorry 41
you don't know what love is 17
you don't want to 180