You look lovely traducir turco
672 traducción paralela
You look lovely, child.
Çok güzel olmuşsun yavrum.
You look lovely, Calamity.
Çok hoş görünüyorsun, Calamity.
Hello, Dorothy, you look lovely.
Merhaba Dorothy, harika görünüyorsun.
Julia, darling, you look lovely.
Julia, müthiş görünüyorsun canım.
Gee, you look lovely.
Çok tatlı görünüyorsun.
You look lovely.
Harika görünüyorsun.
Oh, you look lovely, Miss Tracy.
Çok güzel görünüyorsunuz, Bayan Tracy.
You look lovely, lovely.
Güzel, çok güzel görünüyorsun.
- Gee, you look lovely.
- Çok güzelsin.
You look lovely.
Çok hoş görünüyorsun.
- You look lovely.
- Güzelsin.
You look lovely.
Çok güzel olmuşsun.
Why you look lovely, dear.
Neden böyle görünüyorsun, tatlım.
- You look lovely, prodigal.
- Harika görünüyorsun savurgan.
My, Cora, you look lovely tonight.
Cora, bu gece çok hoş görünüyorsun.
- You do. You look lovely.
- Doğru, gerçekten de çok şıksın.
- You look lovely.
- Harika oldun.
You look lovely, Sabrina.
Ne güzel olmuşsun, Sabrina.
Oh, you look lovely, Sabrina.
Çok güzelsin, Sabrina.
- Oh, Mac, you look lovely in that outfit. - Well, thank you.
- Mac harika görünüyorsun.
You look lovely, if I may say so.
Çok güzel görünüyorsunuz.
You look lovely, dear.
Harika görünüyorsun tatlım.
Darling, you look lovely.
Hayatım, çok güzel görünüyorsun.
You look lovely, honey.
Güzel görünüyorsun hayatım.
My, you look lovely.
O, ne sevimlisin.
- Ooh, you look lovely!
- Çok hoş görünüyorsun!
Oh, Cathy, you look lovely in that coat.
Cathy, bu manto sana çok yakışmış.
- You look lovely. - Later, later.
- Çok güzel görünüyorsun.
You look lovely.
- Kız kardeşim her zamanki gibi çok güzel.
You look lovely tonight.
Bu gece çok güzel görünüyorsun.
And you look lovely in the candlelight.
Mumu ışığındaysa çok güzelsin.
- You look lovely!
- Harika görünüyorsun.
Yes, yes, you look lovely.
Tamam, güzel görünüyorsun.
How lovely you look.
Çok güzel görünüyorsun.
You look more lovely today than I've ever seen you.
Bugün her zamankinden çok daha hoş görünüyorsun.
Well, well. You both look lovely.
Ikiniz de çok güzel görünüyorsunuz.
You look very lovely.
Çok güzelsin.
You sure look lovely in the moonlight.
Ay ışığında kesinlikle harika görünüyorsun.
Oh no, you look so lovely, Myra.
- Yok canım, çok güzel olmuşsun Myra. - Teşekkür ederim.
- You look simply lovely.
- Harika görünüyorsun.
How lovely you look
"Ne kadar güzel görünüyorsun"
You're gonna look lovely.
Şapkanı tak. Tak. Bir şey bulursun.
- But you still look lovely to me.
- Ama yine de çok hoşsun.
Lovely you all look in them wigs.
O peruklarla çok hoş oluyorsunuz.
You look particularly lovely tonight.
Bu gece çok hoş görünüyorsun.
I would look out if I were you Jack, I think you'll find you have a rival, for Susan's lovely hand.
Yerinde olsam dikkatli olurdum Jack, Susan için bir rakibin var.
And be as lovely as you look.
Ve göründüğün kadar sevimli ol.
- You all look very lovely this evening.
- Bu akşam çok hoş görünüyorsun.
You're lovely to look at Delightful to woo
Yüzüne bakmaya doyulmaz İşvelerinden bıkılmaz
- Serina, you look your usual lovely self.
- Serina, çok güzelsiniz.
You look just lovely. Have you seen Lord Ferncliffe lately? - Welcome to our city, sir.
Son zamanlarda, Lord Ferncliff'i görüyor musun?
you look lovely today 21
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you look tired 287
you look familiar 158
you look pretty 105
you look fine 152
you look fantastic 185
you look nice today 26
you look happy 87
you look like shit 165
you look like hell 110
you look tired 287
you look familiar 158
you look pretty 105
you look fine 152
you look fantastic 185
you look nice today 26
you look happy 87
you look like shit 165
you look like hell 110