You should be happy traducir turco
554 traducción paralela
It is only that you should be happy I want.
Tek istediğim mutlu olman.
You should be happy to see Fran happy.
Fran'ı mutlu görmekten mutluluk duymalısın.
Father, her last thought was that you should be happy.
Baba, son düşüncesi senin mutlu olmandı.
Then you should be happy, but you seem weary.
Öyleyse mutlu olmalısın, fakat yorgun görünüyorsun.
You should be happy.
Buna sevinmelisin.
You should be happy too.
Sen de mutlu olmalısın.
You should be happy to leave this place.
Buradan ayrıldığın için mutlu olmalısın!
You should be happy
Mutlu olmalısınız.
You should be happy to see me.
Beni gördüğünüze sevinmediniz mi?
You should be happy with what I'm giving you.
Sana özgürlüğünü verdiğim için mutlu olmalısın.
You should be happy.
Mutlu olmanız gerekirdi.
You should be happy.
Mutlu olabiliriz.
You should be happy and proud to take your clothes off.
Soyunurken mutlu ve gururlu olman gerekir.
You should be happy to know, you are quite authentic.
Sahici olduğunuz kararı sizi sevindirmeli.
You should be happy.
Mutlu olmalısın.
Mr Hogan, you should be happy you're still alive.
Bay Hogan, hâlâ hayatta olduğunuza sevinmelisiniz.
- Come on, you should be happy
Onlara bin defa söyledim bunu.
You should be happy about that black eye.
Gözün morardığı için mutlu olmalısın.
You should be happy that your mother has remarried.
Anneniz yeniden evlendi diye mutlu olmalısınız.
Private He Hongfa, you can settle this once for all, you should be happy.
Er He Hongfa, çok şanslısın ki yakında intikam alma şansın olacak! Mutlu olmalısın!
Don't worry, Doctor Guo, you should be happy.
Endişelenme Doktor Guo, Hatta mutlu olmalısın
You should be happy you've had that experience.
Bunu deneyimlediğiniz için mutlu olmalısınız.
And it's lovely. You should be happy about it.
Sen de ondan mutlu ol.
You should be happy.
- Böyle olması garip değil mi?
You should be happy.
Mutlu olmalıydın.
You should be happy, Sir.
Memnun olmalısınız, Sör.
I, uh, should be very happy to accommodate you.
Sizi ağırlamaktan memnuniyet duyarım.
There isn't anything I... I want as much, unless it's that you children should be healthy and happy.
Bundan daha fazla istediğim bir şey yok sizin ve çocukların mutlu ve sağIıklı olması dışında.
With regard to this loss, I think what you should do is to talk if you have something to say. Do not shy we would be happy to listen.
Şu sızıntı konusunda aklında bir şey varsa düşündüklerini çekinmeden söylemelisin Harry.
And now my child claims all your attention and takes your whole life when you should be finding some man who'll make you happy.
Şimdi de çocuğum bütün vaktini ona ayırmanı istiyor hâlbuki kendine vakit ayırıp seni mutlu edecek birisini bulmalıydın.
You should be so happy.
Çok mutlu olmalısın.
Well, I can only think of 15 or 20 reasons why you two should never be happy.
Sizin neden asla mutlu olmayacağınız konusunda 15 ya da 20 neden bulabilirim.
He should be good for two or three dresses. - Are you happy?
İki ya da üç elbise almama ses çıkarmaz.
I'm happy now, and you should be too.
Artık mutluyum, sen de mutlu olmalısın.
I should be very happy to let you try to spend the night in the room.
Geceyi odada geçirmeye çalışmanızdan mutluluk duyarım.
I should also be very happy to bet that you can't do it.
Ayrıca bunu başaramayacağınıza bahse girmeye de memnun olurum.
I should be happy to have you do so.
Memnun olurum.
I should be happy to help you know my country better, if at any time I can.
Ülkemi daha iyi tanıyabilmeniz için size yardım etmek beni çok mutlu eder.
Why should you be happy when I'm not?
Ben mutlu değilken, sen nasıl olabiliyorsun?
Happy as you should be tonight?
Yani bu gece olman gerektiği kadar.
Should he say : "No, you and I could never be happy with your money?"
Ne yapsın? "Hayır, senin paranla mutlu olamayız" mı desin?
You should be happy too.
- Sen de mutlu olmalısın.
You should be making happy some man.
Bir erkeği mutlu etmelisiniz.
I should be so happy if you would take it.
Bunu kabul ederseniz çok memnun olurum.
You should be very happy.
Çok mutlu olman gerek.
You should be very happy.
Çok mutlu olmalısın.
How it should be, so that you'll be happy.
Mutlu olman için nasıl olması gerek?
You should be happy!
Gülün biraz!
Ignazio, come on! Now that you should be cheerful, happy!
Ignazio, Mutlu ve memnun olman gerekiyor.
You should be happy.
Sevinmen gerek.
Well, you should be very happy, Lieutenant.
Şey, çok mutlu olmalısınız, Komiser.
you shouldn't smoke 23
you shouldn't have done that 152
you shouldn't 299
you should come 233
you should see a doctor 24
you shouldn't have 355
you should know better 74
you shouldn't have said that 26
you shouldn't have bothered 22
you should be ashamed of yourself 149
you shouldn't have done that 152
you shouldn't 299
you should come 233
you should see a doctor 24
you shouldn't have 355
you should know better 74
you shouldn't have said that 26
you shouldn't have bothered 22
you should be ashamed of yourself 149
you shouldn't be in here 36
you shouldn't say that 24
you should know 399
you should have told me 157
you should try it 151
you should 1132
you shouldn't have come here 76
you shouldn't be here 384
you shouldn't have done it 43
you should go 736
you shouldn't say that 24
you should know 399
you should have told me 157
you should try it 151
you should 1132
you shouldn't have come here 76
you shouldn't be here 384
you shouldn't have done it 43
you should go 736