Your shoulder traducir turco
1,692 traducción paralela
- But he might throw up on your shoulder.
- Fakat üzerine kusabilir.
Show your arms, show your shoulder.
Kolların açık, omzun açık.
- It's spreading to your shoulder.
Omzuna doğru yayılmaya devam ediyor.
Is that why you got that chip on your shoulder?
Omzundaki o yara izi de bu yüzden mi?
I'm working on your shoulder.
Omzunu bozma
You start tearing your place apart, and lookin'over your shoulder.
Ödün patlayarak her yeri dağıtmaya başlıyorsun.
- Not on your shoulder.
- Senin omuzunda değil.
- Your beloved father puts his hand on your shoulder.
Sevgili babanız ellerini omuzlarınızın üstüne koyuyor...
Let me see your shoulder.
Omzunu göster hadi.
- Strap down, let me see your shoulder.
- Kayışı sal gitsin, omzunu göreyim. - Hayır.
Let me see your shoulder.
Omzuna bir bakayım.
What if I put my leg on your shoulder?
Bacağımı omzuna koysam.
Your shoulder's dislocated.
Omzun çıkmış.
Do you know what it's like trying to draw with somebody looking over your shoulder?
Bak, Henry, bu insanların yardımımıza ihtiyacı var. İşi bıraktım.
He has his hand on your shoulder.
Elleri omzunda duruyor
Just pop your shoulder back in and let's rumba.
Omzunu yerine tak da rumba yapalım.
How's your shoulder?
Omuzun nasıl?
Same reason you throw it over your shoulder.
Sol omzunun üzerinden atmakla aynı şey yani.
Kid... we pull that sweater off you... we're going to find a Kings and Shadows brand on your shoulder.
Evlat, üzerindeki kazağı çıkarsak omzunda Krallar ve Gölgeler'in dövmesini bulacağımıza eminiz.
But does she break up with him? She goes right back to him after crying on your shoulder. No.
Peki Megan ondan ayrılmış mıydı?
If you're gonna come out of hiding, put your shoulder to the wheel... I'm gonna make sure you have the best men.
Gizliliğiniz açığa çıksa dahi, sakin olun ve elinizden geldiğince korunun en iyiler tarafından korunduğunuzdan emin olacağım.
I copied your card over your shoulder. Like verbatim.
Omuzunun üstünden senin kağıdını kopyaladım.Kelimesi kelimesine.
So, Jocelyn Rutger, third period science. Bit of geek, but she had a great... Anyway, you know how girls get all scared and curl up on your shoulder?
Böylece Jocelyn Rutger'i, fen dersi üçüncü dönem, biraz inekti, ama muhteşem şeyleri, her neyse, kızların nasıl olduğunu bilirsiniz, korkunca omuzlarınıza yaslanırlar.
I wasn't looking over your shoulder.
Omzunu incelemiyordum.
I was looking at your shoulder.
Omzunu seyrediyordum.
No more looking over your shoulder.
Omzunun üstünden geriye bakmak yok.
Now, you dislocated your shoulder anteriorly.
Omzun öne doğru çıkmış.
Yes, you have drywall debris on your shoulder.
Omzunda alçıpan kalıntısı var da. Herhangi bir yerden bulaşmış olabilir.
How's your shoulder?
Omzun nasıl?
JUST, UH, LET ME BRIDGE OFF YOUR SHOULDER.
İzin ver, omzundan destek alayım.
Looked over your shoulder?
- Arkandan mı bakıyor?
That's your shoulder sack.
Omuz kesen.
Is it your arm or your shoulder?
Kolun mu yoksa omzun mu?
But that means if I tap you on your shoulder and you're in the middle of something, you got to drop it like it's hot and give it to daddy.
Ama bunun anlamı, omzuna vurduğumda, bir işin ortasında bile olsan, elini yakmış gibi bırakıp, babaya vereceksin.
- I'm looking over your shoulder.
- Tam arkanda duruyorum.
on the bright side, i'll be there with you - - that little fallen angel on your shoulder.
İşin güzel tarafı, senin yanında olacağım. Omuzundaki küçük düşmüş meleğin.
"that gun there over your shoulder, that might go off."
Ona dedim ki : "Genç adam, şu omuzundaki silah ateş alabilir."
I'm just gonna reach past you... over your shoulder.
Sadece omzunun üstünden önündeki şeye uzanacağım.
who are you how did you open my safe i looked over your shoulder once i saw the combination give me that piece of paper
Kimsin sen? Kasamı nasıl açtın? Omzunuzun üzerinden baktım.
What about your shoulder?
- Peki ya omzundaki?
You'll rest your head on my shoulder.
Başını, omzuma yaslayacaksın.
Shoulder, wrist, shoulder, wrist, watch your hips.
Omuz, bilek, omuz, bilek, kalçana dikkat et.
Should I be looking over my shoulder for your muscle?
Kaslarına karşı arkamı kollamalı mıyım?
Put your head on my shoulder
Kafanı omzuma koy
- I was aiming for your shoulder.
- Omuzunu nişanlamıştım.
You wanna stand shoulder to shoulder with your husband, that's your call.
Kocanla omuz omuza çarpışmak mı istiyorsun, senin bileceğin iş.
This poor girl is there weeping on your best friend's shoulder in my house and you're leaving?
Zavallı kız benim evimde en iyi arkadaşının omuzunda ağlıyor ve sen de gidiyor musun?
Secret is to keep your front shoulder in as long as possible.
İşin sırrı, omzunu mümkün olduğunca içeride tutmaktır.
Inside of your feet, shoulder width apart.
Ayaklarını omuz genişliğin kadar aç.
.. shoulder your burdens.
Tüm mesuliyet sizin omuzlarınızda.
Most important is that your thigh and shoulder is level
Püv nokta, kalçanın ve omzunun düz olması.
shoulder 84
shoulders 41
shoulder arms 17
shoulder to shoulder 24
shoulders back 37
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
your own 34
your full name 16
shoulders 41
shoulder arms 17
shoulder to shoulder 24
shoulders back 37
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your name 485
your sister 409
your tea 43
your mum 57
your majesty 3240
your mother 885
your old man 28
your best friend 68
your ex 322
your name 485
your sister 409
your tea 43
your mum 57
your majesty 3240
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your highness 1544
your point being 45
your brother 593
your mind 60
your mother is dead 28
your call 269
your heart 112
your face 246
your dad 423
your highness 1544
your point being 45
your brother 593
your mind 60
your mother is dead 28
your call 269
your heart 112
your face 246