Shoulder traducir turco
6,966 traducción paralela
Once you dislocate the shoulder.
Omuzlardan biri çıkıyor sadece.
Is that a metal plate in her shoulder?
- Omzunda metal bir plaka mı var?
Her shoulder was so damaged, no way she could have snapped that lock off by herself.
Omzu o kadar hasarlıydı ki, o kilidi kendisinin sökmesi mümkün değildi. Evet.
My neck is killing me, and my shoulder.
Boynum beni öldürecek, bir de omzum.
So, maybe the old goat has a chip on his shoulder.
Belki yaşlı keçi sinirli biriydi.
Sylvester was standing over my shoulder when the unencrypted file scrolled through.
Çözülmüş dosyalarda gezinirken Sylvester da ekrana bakıyordu.
You, take this shoulder.
Dizlerini tutun. Sen, şu omuzu tut.
He was always looking over his shoulder.
Ona karşı hep tetikteydi.
Seattle kid hurt his shoulder.
Seattlelı oğlan omzunu incitmiş.
"Sudden Shoulder Injury"
"Ani Omuz Yaralanması"
I don't always want to be looking over my shoulder.
Sana karşı sürekli tetikte olmak istemiyorum.
I just took the equivalent of Fae kryptonite out of your shoulder.
Ben sadece eşdeğer aldı Fae kriptonit omuz dışarı.
So, that was in my shoulder?
Yani, benim omuz oldu?
A couple of weeks ago, I saw him looking of his shoulder, so I asked him about it.
Birkaç hafta önce, onu omzunun üstünden gizlice baktığını gördüm, sonra da ona sordum.
Throw you over my shoulder and just sneak you out of the city?
Seni omzuma alıp şehirden kaçırayım mı?
You know, my shoulder still hurts.
Omuzum hâlâ ağrıyor.
Your shoulder... can you move it?
Omzunu... Hareket ettirebiliyor musun?
There's no shoulder on this road for at least a mile.
Burada en az bir mil boyunca hiç yamaç yok.
An AT4, anti-tank shoulder launched munitions system with 84-millimeter rounds and a firing range of 300 meters.
AT4, omuzdan ateşlenen roketatar. 84 milimetrelik ve 300 metrelik ateş mesafesi var.
'But I'd stopped looking over my shoulder'and begun looking forward - to a new life.'
Ama artık tetikte olmayı bırakıp yeni bir hayatı aramaya başlayacaktım.
He was falling asleep on my shoulder.
Omzumda uyuyakaldı.
I'm pretty sure I just dislocated my shoulder.
Omzumun çıktığına emin gibiyim.
Don't put pressure on your shoulder.
Omuzlarına yüklenme.
Yeah, I just got one in the shoulder.
evet sadece omzumdan vuruldum.
And I can't do that with you sitting on my shoulder like some stacked cartoon devil whispering, "Take dicks, do more coke, help me destroy my marriage."
Ve bunu, sen omzuma yüklenmiş bir oyuncak şeytan gibi, "Herkesle yat, haplan, evliliğimi mahvetmeme yardım et" derken yapamam.
Don't be shy. Go shoulder deep.
İyice daldır elini.
You can put your feet up, I'll do shoulder rubs,
- Joe. Sen istirahat edersin, ben omuzlarını ovarım evi boyarım.
I can't be an effective partner to Berlin if I'm always looking over my shoulder.
Eğer sürekli arkama bakarsam, Berlin için etkili bir ortak olamam.
You better start looking over your shoulder, because you're making a lot of enemies.
Etrafına bakmaya başlasan iyi edersin çünkü bir sürü düşman ediniyorsun.
You want to cry on my shoulder, let it out.
Ağlayacak bir omuz ararsan, benimki burada.
No hospitals reporting males with GSWs to the knee and shoulder.
Hiçbir hastanede omzundan vurulmuş erkek raporu yok.
Nasty-looking bruise on my shoulder.
Omzumda kötü görünüşlü bir morarma var.
If a manpad, a shoulder launched We're looking at a target acquisition range of 6 miles. Factor that into the plane's forward momentum as it's coming down
Eğer MANPAD ise, yerden havaya füzeyi birisi ateşlemiş olabilir 6 mil içindeki hedef vurma alanına bakıyoruz.
You shoulder the casket...
Tabuta sırtını dayıyorsun.
And the little devil sits on your shoulder, tempts you to do bad things.
Ve omuzunuza oturup size kötü şeyler yapmanızı söylerdi.
I got shoulder.
Elini omzuma koydu.
Did you get any shoulder?
Elini omzuna koydu mu?
I would rather die than be looking over my shoulder for the rest of my life.
Hayatımın geri kalanında omzumun üzerinden bakmaktansa ölmeyi yeğlerim.
Maybe arm around the shoulder.
- Kolunu omzuna atarsın belki.
Dad, the best you could do last night was pat Mom on the shoulder.
Baba, elinden gelenin en iyisi annemin omuzlarını okşamak mı?
Should I be looking over my shoulder?
Should I be looking over my shoulder?
If my brother is really a dangerous person, when he stabbed me with a fork three years ago, he would have stabbed my neck, not my shoulder.
Abim gerçekten tehlikeli biri olsaydı 3 yıl önce beni çatalla yaraladığında, omzumu değil boynumu hedef alırdı.
I steam in, you know, shoulder to cry on, supportive.
Ağlamasına omuz verir destek çıkarım.
So again, the fact that there are no checks, no oversight about who is looking over the NSA's shoulder, means that they can take whatever they want.
Dolayısıyla, kontrolün, NSA üzerinde herhangi bir gözetimin olmaması istedikleri her şeyi alabilecekleri anlamına geliyor.
In that vicinity, but, uh, always looking over my shoulder.
Bu civarda ama her zaman tetikteyim. - Sıradaki en iyi şeyi mi arıyorsun?
A black jacket with a gray hoodie, a green shoulder bag.
Yeşil kapüşonlu bir siyah ceket, yeşil bir omuz çantalı.
I can touch my... ♪ Head, shoulder, knees and toes, knees and toes. ♪
Kafama... # Omzuma, dizime, ayağıma, dizime, ayağıma dokunabilirim #
The irregular, frayed ligaments in both shoulder joints indicate the arms were torn off.
İki omuz eklemindeki düzensiz bağ yırtıkları kollarının koparıldığını gösteriyor.
Shoulder arms!
Tüfek omza!
Feel free to shoulder some of the blame.
Suçun birazını üstlenmekten çekinme.
Shoulder's hurting, rotator cuff.
Omzu acıyor, döner manşon sakatlığı.
shoulders 41
shoulder arms 17
shoulder to shoulder 24
shoulders back 37
should 158
shoulda 16
shouldn't 30
should have known 22
shouldn't take long 23
should i be worried 118
shoulder arms 17
shoulder to shoulder 24
shoulders back 37
should 158
shoulda 16
shouldn't 30
should have known 22
shouldn't take long 23
should i be worried 118