Врубаешься traducir turco
131 traducción paralela
Врубаешься, какое дело?
Hey, kaz şunu.
Если я не получу Герцога в следующие два часа, я отдам эти диски федералам, врубаешься?
Her şey. Dük'ü iki saat içinde bana vermezseniz... bu disketleri FBI'a teslim edeceğim.
Первый месяц не врубаешься, а второй тебе на все плевать.
Önce bir bok bilmezsin, sonra bir boku umursamazsın.
Ты не врубаешься, Эриксон?
Yanlış açıdan bakıyorsun.
Ты не врубаешься.
Anlamıyorsun.
Типа, это смешно. Врубаешься?
Gülünen şakalardan unuttun mu?
- Ты не врубаешься что нельзя вечно прятать свою рожу?
- Anlamıyor musun? - Yüzünü gizleyemezsin.
- Врубаешься.
- Haklısın.
- Врубаешься? - Тебе нравится эта музыка, чувак?
- Müzikten hoşlandın mı, adamım?
Ты... ты не врубаешься.
Anlamıyorsun.
Идиот, ты врубаешься в ситуацию?
Durumun farkında değil misin, salak herif?
Ну тогда ты врубаешься о чем я.
Öyleyse ne demek istediğimi anlıyorsundur.
Стараюсь. Врубаешься?
Olmaya çalışıyorum, dostum, dediğimi anlıyor musun?
Если я в 7 утра еще не на проходной асбестового или проволочного завода или не хуячу на почте штемпелем по письмам до 16-ти, то я не работаю? Врубаешься?
Eğer asbest fabrikasında sabah 7 den itibaren kart basmıyorsam ve akşam saat 4'e kadar elimde mektuplarla etrafta vakit öldürmüyorsam O zaman işsiz biri sayılabileceğimi mi düşünüyorsun.?
Я пишу тексты и все такое, врубаешься?
Şarkı sözü yazdım, anlatabiliyor muyum?
Врубаешься?
Dediğimi anlıyor musun?
Тут у нас пол, врубаешься?
Zemin de böyle, anlatabiliyor muyum?
Он из.... какой-то хрени для пола, врубаешься?
Zemine parke döşenmiş, anlatabiliyor muyum?
Врубаешься?
Anlatabiliyor muyum?
Братаны так поступают, врубаешься?
Biz böyleyiz, anlatabiliyor muyum?
Какой-нить коп оформляет протокол и тебе шьют покушение на убийство! Врубаешься?
Birkaç polis işini yapardı ve seni cinayete teşebbüsten yargılardı, anladın mı?
- Врубаешься? - Да.
- Anlıyor musun beni?
Кажется, ты не врубаешься, Том.
Beni anladığını sanmıyorum Tom.
Ты не врубаешься, Чарли?
Hala anlamadın değil mi?
- Ты врубаешься?
- Üstesinden gelebilecek misin?
Но ты там в тему врубаешься.
Ama sen orayı iyi biliyorsun.
Врубаешься?
Anladın mı?
Учащенное сердцебиение, врубаешься?
Yüksek kalp hızı, anlıyor musun?
Ты не врубаешься!
Anlamıyorsun, ahmak!
Ты что не врубаешься насчет органики на ферме, сестренка?
Bu çiftlik kavramını anlamıyorsun değil mi kardeşim?
Кажется, ты не врубаешься в серьезность ситуации.
Sanıyorum durumun aciliyetinin farkına varamadın.
Врубаешься, стерва?
Demek istediğimi kafan bastı mı?
Пора прекратить это... Да ты не врубаешься...
-... gerçekten bunu...
- Я чувствую себя типа как мороженое с фруктами, врубаешься?
- İçimden hayat fışkırıyor. İşte bu harika.
Я ненавижу мёртвые зародыши, врубаешься?
Öldürülen ceninlerden nefret ediyorum
Дэн, ты не врубаешься. У меня была просто нереальная неделька!
Den, sen yaşadıklarımı anlayamazsın.
- Ну, может быть нам сто́ит провести своё ЛИЧНОЕ дознание - врубаешься?
Kendi araştırmamızı yapabiliriz.
Это куча капусты, врубаешься?
Çok fazla mangiz, anlarsın ya?
Врубаешься, Снупи?
Sen de uçabiliyor musun meraklı adam?
Ты ни черта не врубаешься.
Hiçbir haltı anlamıyorsun.
Ты не врубаешься, что ли?
Anlamıyormusun? !
Врубаешься, что это такое?
Ne anlama geldiğini biliyor musun?
Да, ты... ты просто не врубаешься, Рубен.
Anlamıyorsun değil mi, Reuben?
Врубаешься?
Kapiş?
Ты просто не врубаешься, Томпа.
Anlamıyorsun ki. Tom!
Врубаешься?
Gördün mü?
Я имею в виду, что если ты не врубаешься, то ты просто не врубаешься.. и все на этом
Yani, anlamıyorsan, anlamıyorsundur.
- Ты никак не врубаешься, о чем это я? - Понятия не имею, Тони.
Söylediklerinden hiçbir şey anlamadım.
Ты че не врубаешься?
Sen anlamiyormusun?
Ты что, не врубаешься, Геб?
Sen girmedin mi Gabe?
Ты что, не врубаешься?
Derdin ne senin?