Его пытали traducir turco
166 traducción paralela
Его пытали.
İşkence ettiler.
Его пытали.
- Ona işkence ettiler.
Его пытали!
İşkence etmişler!
Прямо в машине. Его пытали. Стреляли ему в сердце.
İşkence görmüş, kalbine yakın mesafeden ateş edilmiş, kafatası baltayla yarılmış.
Его пытали, допрашивали, сканировали.
İşkence gördü, sorgulandı, tarandı.
Это из-за корейцев? Они его пытали?
Koreliler ona işkence ettiği için mi?
Думаю, его пытали.
Tahminimce işkence görmüş.
Его пытали.
İşkence görmüş.
- Вы сказали, что его пытали.
- İşkence gördüğünü söylemiştiniz.
Его пытали?
İşkence mi edilmiş?
Я уверен, его пытали.
Evet, eminim onu sorgulamışlardır.
Вы хотите, чтобы его пытали электрошоком.
Ona şok tedavisi vereceksiniz.
Он попал в плен и всё время в плену его пытали едой.
Esir düşmüş, orada ona yemekle ilgili devamlı işkence etmişler.
- Его пытали? - Хотели. Но не пытали.
ama bana işkence yapmaya çalıştılar
Просто на всякий случай, мы его пытали. Однако он не сказал ни слова.
İhtiyatlı davranıp, onu öldüresiye dövdük.
Его пытали. Делали гормональные инъекции.
İşkence görmüş, hormon iğneleri yapılmış...
Его пытали, он дал им моё имя и адрес.
Ona işkence yaptıklarında adresimi ve telefonumu verdi. Hepsi bu kadar.
Может быть его пытали?
- İşkence yapılmış olabilir mi?
- Возможно поэтому его пытали.
- Belki de bu yüzden işkence edilmiştir.
Суд-мед. эксперт говорит, он мертв меньше суток Но перед смертью его пытали
Adli tabip, öleli bir gün bile olmadığını ama öldürülmeden önce işkence yapıldığını söylüyor.
Возможно, его пытали.
İşkence görmüş olabilir.
Вы видели, как его пытали?
Bunu gördünüz mü?
Его пытали, он сознался... и ему отрезали язык.
İşkence ettiler ve sonunda itiraf etti ve dili kesildi.
Его пытали.
Bilgi almak için ona işkence yapmışlar.
Что ж, это объясняет, зачем его пытали... чтобы он сдал своего напарника.
Neden işkence gördüğünü de açıklar bu. Bu sayede ortağını ele verecekti.
Еще вы хотели, чтобы его пытали и унижали.
Ama sen aynı zamanda onu aşağılamayı, işkence çektirmeyi istedin.
СС хотели схватить Зелига... но если бы они схватили его... они, возможно, пытали бы его... или может даже застрелили его.
SS'ler Zelig'i yakalamak istediler... onu yakalayabilselerdi... büyük bir ihtimalle ona işkence edeceklerdi... belki de vurup öldüreceklerdi.
И его пытали бы вместо меня.
" Keşke Percy de burada olsaydı da...
Откуда я узнал, что они пытали Фрэнка и спрятали его за дверью?
Frank'e işkence yapıp kapının arkasına koyduklarını nasıl bildim?
Я кричала так же громко, как когда меня пытали током, но его это не остановило.
Elektrik verdiklerinde yaptığımdan daha yüksek sesle bağırdım ama o durmadı.
Они пытали его.
Ona işkence etmişler.
Они пытали его.
Ona işkence ettiler.
Мы знаем, что его допрашивали, возможно, даже пытали.
Sorguya çekiliyor. Belki de işkence görüyor.
- Его не пытали.
- Mahkumlar işkence görüyormuş.
Его словили и пытали.
Yakalanmış ve işkenceye uğramıştı.
Когда Апофис пришёл к нам, его уже пытали.
Apophis bize geldiğinde, zaten işkence görmüştü.
Если учесть, что его резали, кормили ЛСД, пытали,.. выкидывали в окно и взрывали, то он еще ничего. Странно, правда?
Peki, birileri onu bıçakladı, işkence yaptı, zorla LSD verdi, pencereden aşağı attı ve son olarak patlattılar, onun çok kötü hissetiğini söyleyebilirm.
Не знаю, долго ли они пытали его.
Ne kadar işkence gördü bilmem.
Перед тем, как убить, мы пытали Филота, пытаясь выведать, что известно его отцу, Пармениону.
ÖImeden evvel, babası Parmenion'un neler bildiğini anlamak için ona işkence yaptık.
Пытали его?
Ona elektrik mi verdiniz?
Они пытали его, потому что он был слабее.
Benden daha güçsüz olduğu için ona işkence yaptılar ölümünü seyretmek zorunda kaldım.
Его избили, возможно пытали.
Dövülmüş, belki de işkence yapılmış.
Я могу его держать потому, что меня пытали таким.
Onu tutabilmemin tek sebebi onunla işkence görmüş olmam.
Вы пытали его до того как убить?
Onu öldürmeden önce işkence ettiniz mi?
Они пытали его.
İşkence yapıyorlardı.
- Мы не пытали его.
- Ona işkence etmedik.
Похитили его, пытали.
Onu kaçırıp, işkence etmeleri falan...
Да, но мы пытали ребенка, чтобы получить его.
Evet ama bunu o çocuğa işkence yaparak aldık.
А когда они не смогли найти, они пытали Томаса Чтобы узнать, где его жена.
Ve bulamadıklarındaysa Thomas'a eşinin yerini söyletmek için işkence etmişler.
Возможно стрелки сначала пытали его, чтобы добыть информацию.
Önce bilgi almak için işkence etmiş olabilirler. Bir dakika.
То есть он хотел, чтобы его схватили и пытали?
Sırf işkence görmek için mi kendini yakalattı diyorsun?