Жаб traducir turco
62 traducción paralela
А угощение из жаб и некрещёных младенцев готовила Карна... "
"Ve Karna kara kurbağa ve vaftiz edilmemiş bir bebekten bir yemek pişirdi."
Не жаб-квартиру, а штаб-квартиру!
Baş hayvan değil...
Он любил подкладывать жаб в мой лифчик. Вот так.
Hiç canım, durmadan sutyenime kurbağa koyardı.
Ну, братья! Сколько там огненных жаб, змей!
Birader, orada kurbağa, yılan gibi bir sürü vahşi hayvan vardı.
- Дождь из жаб.
- Kurbağa yağmuru.
Дождь из жаб!
Kurbağa yağmuru.
А сегодня - "Дождь из жаб".
Bugün ise "kurbağa yağmuru."
В помощники себе многие ведьмы брали животных - кошеКили жаб - которые считались вместилищем сверхъестественных духов и демонов.
İşlerinde yardımcı olmaları için bir çok cadı kedilerle ve karakurbağaları gibi yaratıklarla iletişim kurmaya çalıştılar. Çünkü bunların Şeytan'ın ve doğaüstü ruhların yanında yaşadıklarına inanıyorlardı.
Супчик из жаб, рыбьи глаза... Да, мало ли...
Bataklık kurbağası çorbası, balık gözü sosu, ne istersen.
Мы положим ее здесь, и она отправится прямо в рай для жаб.
Onu içine koyacağız ve böylece doğrudan... kurbağa cennetine gidecek.
А пока, по старинке, подцеплю пару дешёвых жаб на стороне.
Ama şimdilik, başka hatunları da pas geçmeyeceğim.
Так что, когда мне было 10 или 11, я ходил ловить лягушек и жаб в озере недалеко от дома, а затем выпускал их в пруд.
Bu yüzden 10-11 yaşlarındayken gölden kurbağa falan bulunca içine koyuverirdim.
Она пришла ко мне однажды и говорит : - Рик, мы должны избавиться от этих жаб и лягушек.
Bir kere geldi ve "Rick kurbağalardan kurtulmamız lazım" dedi.
Кто последний в постели - тот волосатый жаб.
Yatağa son giren kıllı kara kurbağaya dönüşecek.
- Ненавижу этих уродских жаб!
Kurbağalardan nefret ederim. Çok iğrençler.
Да, а я плавил солдатиков, писал на соседского ребёнка и лопал жаб.
Evet, ben de asker erittim, komşu çocuklarının üstüne işedim ve kurbağaları havaya uçurdum.
У жаб проницаемая кожа, они бы тут же умерли от пересыхания в дневное время.
Kurbağaların geçirgen derileri vardır ve gündüz sıcağında kolaylıkla kuruyarak ölebilirler.
А я рад назвать вас своим жаб... отливым тестем.
Ve ben de size, kayın pederim kurbağa kral demekten gurur duyuyorum.
- Типа нюхать клей, или лизать жаб, использовать фекалии, причинять себе боль...
Mesela yapıştırıcı koklayarak, yada mantar yalayarak, yada pislik yiyerek yada boya koklayarak...
То, что я не смог определить в крови мистера Янга, оказалось концентрированным ядом с кожи этих жаб.
Bay Young'taki tanımlayamadığım madde aslında deride üretilen bir tür zehir konsantrasyonuydu.
Я уже проверила по базе место, где ты нашла жаб, но ничего не выяснила.
Onları bulduğun yere dair mülk kaydı taraması yaptım ama hiçbir şey çıkmadı.
Большинство лягушек и жаб спасаются от хищников, убегая от них.
Çoğu kurbağa, avcılarından zıplayarak kaçabilecek şansa sahiptir.
Пора ловить жаб!
Gidip biraz kurbağa yakalayalım.
Я не люблю жаб.
Kurbağalardan hoşlanmam bile.
- Да? Ну... я хотя бы не похож на ленивых жаб стаю.
Eh, en azından uyuşuk bir kurbağaya benzemiyorum.
Отравой из внутренностей ядовитых жаб.
Zehirli kurbağanın bağırsaklarıyla sıvadım.
Терпеть не могу жаб.
Kurbağaları hiç sevmem.
Я целовала принцев и жаб!
* Öptüm prensleri ve kurbağaları *
И если Чаку суждено быть моим принцем, зачем целовать каких-то жаб?
Eğer Chuck kaderimdeki prens ise daha fazla kurbağa öpmek neden?
Мы на старте, бульдозеры наготове, как вдруг экологи находят пять редких желтопятнистых жаб.
Buldozerler hazırdı, tam başlamak üzereyken çevresel etki araştırması beş tane nesli tükenen sarı lekeli kurbağa buldu.
Жаб?
Kurbağa mı?
Держу пари, это из-за жаб.
Bahse varım ki kurbağalar sayesinde.
Может, мне тоже заиметь несколько жаб.
Belki bende bir kaç kurbağa alırım.
Прошу прощения за то, что я единственная замужняя женщина в компании похотливых жаб, которые сидят весь вечер и строят друг другу круглые глаза.
Bütün gece oturup birbirini kesen abazanlarla dolu bir odadaki tek evli kadın olduğum için kusuruma bakmayın.
Для жаб тоже есть применение.
Kurbağaların da yararları vardır.
Козлоголовые едят жаб, что даёт им возможность манипулировать людьми с помощью галлюцинаций.
Ziegevolklar kurbağa yer ve bu da insanlar üzerinde psiko-halüsinojenik bir izlenim bırakmalarını sağlar.
Он использует крайне редкий вид жаб, которые сильно подзаряжают его феромоны.
Ziegevolk feromonlarını üst seviyeye çıkarmak için nadir bir kurbağa kullanıyor.
Кушать жаб не запрещается.
Kurbağa yemek yasa dışı değil ki.
- Что там говорится про жаб?
- Kurbağa ile ilgili ne yazıyor?
Мы нейтрализуем железы, что остановит производство феромонов, несмотря на то, сколько жаб он съест.
Bu salgıyı etkisiz hale getirecek bir karışım yapacağız. Bu onu ne kadar kurbağa yerse yesin feromon salgılayamaz hale getirecek.
Вы все куча мелких жаб в горшке, который Фиона доводит до кипения.
Hepiniz tencereye konmuş küçük kurbağalar gibisiniz Fiona da suyu yavaş yavaş kaynatıyor.
Ты же сама всегда говорила, что наш класс - это сборище жаб.
Sınıfımızın kurbağalarla dolup taştığını söyleyenlerden biri de sensin.
Я только знаю, как дерево буквицы может превратить жаб в голубей.
Her ne kadar kerestenin kurbağaları nasıl güvercinlere dönüştürdüğünü anlamasam da.
что мне не нравится общество этих тупых жаб!
Kurbağalarla aynı ortamda bulunmak istemediğimden yaptım onu!
Скорее всего, он открывает дверь-портал в старом шкафу, которая ведет в заколдованную страну, полную говорящих жаб и фей.
En iyi tahminim, bu anahtar konuşan kurbağalar ve sihirli insanlarla dolu ürkünç eski bir dolap / portal'ı açıyor.
Вот что бывает... когда ищешь любви, приходиться перецеловать много жаб.
Onlar... Gerçek aşkı ararken birçok kurbağayı öpmen gerekebiliyor.
Король назначил тайную встречу, там я подам лёгкие закуски и напитки, когда кваканье жаб возвестит последний крик ворона.
Kral gizli bir buluşma ayarladı. Kargalar ötmeye, kurbağalar vıraklamaya başlar başlamaz atıştırmalık ve taze yiyecek servis edeciğim.
Жаб, гляди какая блестяшка на голове.
Şunun küçük parlak şapkasına bak kurbağa.
- Они все превратились в жаб.
Günahın evine girmiş durumdasın Peaches.
Уолтер, Уолтер, подвал, где я нашла жаб.
Walter. Walter.
Жаб.
- O kurbağa.