Завидуй traducir turco
46 traducción paralela
- Завидуй, старик.
- Kıskançlık, moruk.
Смотри и завидуй.
Bak da, ağla.
Ты и Джерри, вы завидуйте нашей любви.
Sen ve Jerry, aşkımızı kıskanıyorsunuz.
Нарисуйте себе эту картину, если хотите, и завидуйте мне, потому что
Düşünün ve bana imrenin.
Не завидуй соседу своему.
Sakın kıskanç komşularını toplama.
Смотри и завидуй, Бэтгёл!
Dale. Up!
- Не завидуй.
- Kıskançlık yok.
- Не завидуй так громко.
- Kıskançlığını çok belli etme.
- Не завидуй. - Что? Да, ты, конечно, крут.
- Hayır, tüm o eklemeler bir şey değil.
Не завидуй моего продвижению, дружок.
Yükseliyorum diye kıskanma, oğlum.
О, не завидуй.
- Kıskanma.
Не завидуй, подумаешь, привлёк большую шишку.
Büyük adamlar getirdim diye kıskanma, Lloyd.
Завидуй молча.
O zaman defol.
Не завидуй мне.
Beni kıskanma.
Не завидуй.
- Kıskançlık yapma.
Не завидуй, что мы перешли на новый увовень, Сью.
Bu aşamaya geçtiğimiz için kıskanma Sue.
Йоу, не завидуй, ванильный рожок!
Vanilyam kıskanma.
Не завидуй.
Kıskanma.
Не завидуйте мне, миссис Хьюз.
Bana imrenmeyin Bayan Hughes.
Я со своим парнем. Так что, завидуйте. Эй, Нельсон... это Вуд.
Şu anda muhtemelen seksi erkek arkadaşımla meşgulüm, kıskandın mı?
- Не завидуй.
- Bu kadar kıskanç olma.
Ох, не завидуй ему.
- Alfred'in başarısını kıskanma.
А ты не завидуй моим куриным забегаловкам.
Kızarmış tavuk zincimi kıskanmayın.
Не завидуй, толстячок.
Kıskanma koca oğlan.
Не завидуй, оцени.
Nefret etmeyin, takdir edin.
Ты мне тоже не завидуй. С детьми так тяжело.
Sen de beni kıskanma, çocuk bakmak çok zor.
Не завидуй так, Линда.
Kıskanma, Linda.
Завидуй мне, соплеменник : Я кучу монет огрёб : Но не все состоит из денег,
"Altını istedim ve elde ettim." "Geçen sonbahar bir servet kazandım ama yine de hayat düşündüğüm gibi değilmiş ve niyeyse altından da ibaret değilmiş."
Не завидуй моему золотому великолепию, гриве викинга.
Benim saçlarımı kıskanmayın. Sarı, Viking yelemi.
Не слишком завидуй. Сомневаюсь, что у меня будет время на осмотр достопримечательностей.
Asfalt pisti bile göreceğimden şüpheliyim.
Не завидуй тем пиджакам, Арти, только потому, что они новые, и наверное не пахнут, как мертвый бык.
O ceketleri kıskanma, Artie. Onlar yeni ve ölü bufalo gibi kokmuyorlardır. Senin karakterin var.
— Не завидуй так громко, Линн.
- Kıskanma, Lynn.
Не завидуй, что у меня есть золотая звезда.
Altın yıldız kazandım diye, kıskanma.
Смотри и завидуй.
Peki, izle o zaman.
Не завидуйте птицам.
Ah, kuşlar gıpta yok.
Смотри и завидуй.
Kıskançlık bakışları onlar, dostum.
Не завидуй моей большой вазе с шарами.
Top kasemi kıskanmaz mısın?
Не завидуй. М : Я не завидую, мне противно.
Kıskanmıyorum, iğreniyorum.
Я спала с учителем МХК. Не завидуй.
Resim öğretmenimle yatıyordum.
Не завидуй людям.
İnsanları kıskanma.
Завидуйте тем, кто не знал его.
Ruhunu paramparça eder. Hiç sevmemiş birine imren.
Как голова без тела, я завиду мёртвому.
Vücutsuz bir kafa olarak, ölüme gıpta ettim.
Не завидуй, потому что у меня есть поклонницы.
Senden daha çok hayranım var diye kıskanma.
- Завидуй молча!
Yorulmakmış!
( Кэт ) Не завидуй, Кейси.
- Kıskanma Case.