Красоты traducir turco
1,105 traducción paralela
Мама, я буду на конкурсе красоты.
Anne, güzellik yarışmasına girecekmişim.
Джим ты что записал Виржинию на конкурс красоты?
Virginia'yı güzellik yarışmasına mı soktun?
- В этом проблемы не будет. - Я не идеал красоты. Может и нет, но у меня дар видеть внутреннюю красоту.
- bunun problem olacağını sanmam - bir idol olmadığımı biliyorsun belki değilsiniz, ancak iç güzellikleri görmek gibi bir yeteneğim var bayan Simpson, beni ihya ediyorsunuz
Второе место в конкурсе красоты.
Güzellik yarışmasında ikinci ödülü kazandım.
А когда шёл дождь на землю струился нектар, пронизывающий сердца жаждой жизни, исполненный красоты и правды.
Yağmur yağınca, yağan yağmur şerbet misali, insanın kalbini dürüstlük ve güzelliklerle dolu bir hayat geçirme arzusu ile doldururmuş.
Понятие красоты стало шире и теперь включает в себя и ум, и духовные ценности.
Güzellik sıfatı ; akıl, ruh, değer yargıları, idealler gibi tanımları da kapsayan daha geniş anlamları üzerinde topladı.
Мы пошли в салон красоты.
Biz, güzellik salonuna gidiyoruz.
Разве не очевидно, что у принца сразу помутнеет рассудок от моей небесной красоты и сногсшибательного наряда?
Prens ayaklarımın dibine düşüp bayılmasın da ne yapsın, söyleyin?
Надеюсь, не посчитаете меня хамом, но ваш тип красоты я нахожу более мягким.
Yanlış anlamayın lütfen ama sizinki gibi bir güzelliği daha ince buluyorum.
Видел когда-нибудь такую аллегорию нежности и красоты?
Zarafet ve güzelliğin böyle bir alegorisini hiç gördün mü?
За десять лет до этого её выбрали королевой красоты Вульф Крик.
Yaklaşık on yıl önce, Wolf Creek'in güzellik kraliçesi seçilmişti.
Он разбирается в машинах так же, как королева красоты. А она печет печенья, напоминающие по вкусу гнилые жёлуди.
Adam, arabadan güzellik kraliçesi kadar anlıyor kadın da sunta gibi kurabiye pişiriyor.
Никогда я не видывал на нашей земле такой красоты в человеке.
Bizim dünyamızda insanoğlunda böyle bir güzelliğe hiç rastlamadım.
В этом году наша компания спонсирует конкурс красоты среди девочек Спрингфилда.
Bu sene, Laramie, Springfield Minikler Güzellik Yarışmasına sponsorluk yapıyor.
Но оно не может запретить нам провести конкурс красоты для девочек в возрасте с 7 до 9 лет.
Ama yaşları 7 ile 9 arasındaki kızların katılacağı güzellik yarışmalarını desteklememizi yasaklamıyor.
А сейчас - моя самая любимая часть конкурсов красоты, потому что как бы это сказать?
Bu kısım benim için yarışmanın favori kısmı, çünkü- - Ne diyecektim? Oh.
Но красоты больше нет, мое лицо сморщено как сухофрукт.
Artık onlar da gittiler, bozulmuş meyve parçaları gibi uzaklaştılar..
Мы недостойны такой красоты.
Bu kadar ihtişamı hak etmiyoruz. Bu kadar parıltıyı da hak etmiyoruz.
Вернее не я, а жажда жизни и ощущение её красоты.
Hayatta kaldım. Hayatın güzelliği, tadı, dokunuşu...
Но затем, однажды... Сиддхартха услышал загадочные звуки завораживающей красоты.
Ama bir gün, insanı cezbeden gizemli bir şarkı duydu.
Она воспевает красоты страны, в которой она была ребенком.
Çocukluğunda tanıdığı ülkesinin güzelliklerini dile getiriyor.
Ќи красоты, ни удовольстви € общени €.
O sadece cinsel zevkleriyle bilinir.
Невероятной красоты вещи, правда?
Müthişler, değil mi?
Тогда они уже не могут сопротивляться желанию отдать мне часть своей красоты.
Ve ondan sonra bu güzelliği serbest bırakmak... ve bana teslim etmek için arzularına engel olamazlar.
Мудрая, сильная и грациозная женщина безумной красоты.
Bilge, güçlü, zarif ve çok güzel bir kadın.
- Я знаю ты не ожидал увидеть кого-то такой фантастической красоты.
- Biliyorum bu kadar muhteşem güzelliğe sahip birini görmeyi beklemiyordun.
Все красоты при... Я ослеп.
Tüm bu güzel...
- Они для красоты?
- Makyaj mı?
- Нет, я из салона красоты.
Hayır, güzellik uzmanıyım.
Я люблю этот дворец искусства и красоты.
Bu sanata ve güzelliğe bayılıyorum.
Я... я... я понимаю, что это, в некотором роде, разочарование для вас, но эм-м, я бы хотел напомнить вам, что это всего лишь число и оно никоим образом не уменьшает красоты и не должно влиять на вашу привязанность к к... эм-м, м-м-м... —
Sizin için hayal kırıklığı olduğunu anlıyorum, ama hatırlatırım ki bu sadece bir ölçüm... bu tepenizin güzelliğinden veya sizin ona bağlılığınızdan, bir şey kaybettirmez...
Знаешь, моя тетя долгие годы работала в салоне красоты.
Biliyor musun bir teyzem var ve hep güzellik salonlarında çalışır.
Эй, красавчик! Возраст прежде красоты!
Hey, güzellik önden yaşlılar.
Технология, созданная для красоты Или для безобразия.
Teknoloji güzellik için de kullanılabilir... aşağılamak için de.
Я не увидел ни красоты, ни хороших манер.
Pek güzel birini görmedim. Görgü desen hiç yoktu!
В последнее время между нами происходило много всякого Но ты - моя самая старая подруга, не считая Лори Шефер с которой мы больше не разговариваем потому что ее зло берет, что после похудения от ее красоты на лице ничего не осталось
İşlerin son zamanlarda tuhaflaştığını biliyorum ama sen benim dünyadaki en eski arkadaşımsın, Laurie Schaffer dışında onunla artık konuşmuyorum çünkü kilo verdi ve artık sevimli bir yüzü yok.
Это же не конкурс красоты.
Güzellik yarışması düzenlemiyoruz.
Никто не приходит в салон красоты и не говорит, "Мне как у Ларри Файна."
Kimse bir kuaföre gidip, beni Larry Fine'a benzet demez.
- А ты идеал красоты.
- Sen de mükemmelsin.
Ты - богиня красоты!
Tanrıça görkemi var sende.
Просто, хорошая девушка, пытающаяся накопить... чтобы открыть салон красоты.
Sadece para biriktirmeye çalışan iyi bir kız güzellik salonu açmak için.
Я не хочу открывать грёбаный салон красоты.
Kahrolası güzellik salonunu açmak istemiyorum.
Частичка красоты и уникальности нашего мира.
... hayat dünyaya biraz güzellik ve mucize katar.
Джерри не поймет изысканной красоты, пока его не ударить по голове дубинкой.
Jerry kafasına odunla vursan da güzelden anlamazki.
Столько в нас красоты,
Fransa'dasınız çocuklar, bu yeni
Кто в Москве не бывал - красоты не видал.
'Moskova'da yaşamamış kişi, güzelliği henüz görmemiş demektir.'
А потом ты просто смотрел, как королева красоты выходит замуж за этого барана!
Sonra da kurtardığın o kızın böyle bir pislikle evlenmesine seyirci kalıyorsun.
Только с борта самолёта можно увидеть его красоты. Блестящие ленты рек, сочные зелёные луга.
Yolcuların geçerken gördüğü eşsiz mucizelerle... köpüklü sularla... gür ormanlarla...
Сделай ставку и приведи домой королеву красоты.
O sıradanlığa karşı gelir ve eve bir güzellik kraliçesi getirir fakat dibe çöker.
Край удивительной красоты, какую ты мог видеть лишь во сне,.. ... то ты знаешь, где я.
yüksek, karlı dağ duvarlarınca örtülü tutulmuş saklı bir ülke hayal edebiliyorsan rüyalarındaki bütün görülmemiş güzelliklerle zengin bir yer o zaman benim nerede olduğumu bilirsin.
в стране вечной юности и красоты.
Gençlik Ülkesinde... tam 300 yıl birlikte mutlu yaşamışlar.