English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ М ] / Музыке

Музыке traducir turco

746 traducción paralela
Мы будем сейчас говорить о музыке или нет?
Gelip müzik hakkında konuşayım mı, konuşmayayım mı?
Думаю, дело не в музыке. Дело в Вас.
Bence müzikten çok asıl senden hoşlandı.
Когда я приехал учиться музыке к нему в Зальцбург, он отнесся ко мне как к сыну.
Ondan müzik eğitimi almak için Avusturya, Salzburg'a gittim. Bana sanki oğluymuş gibi davrandı.
Кстати, о цыганской музыке. Мы никак не можем допродать... -... шкатулки "Очи чёрные".
Çingene müziği demişken, o Ochi Tchornya kutularını satmakta büyük sorun yaşıyoruz, değil mi?
- Насчет музыке статья готова?
Müzik eleştirisi ne durumda? Evet, çoktan hazır.
Приятно встретить людей, понимающих в музыке.
Müzikten anlayan insanlarla tanışmak bir zevktir.
Да, вы правы, я совсем не думаю о музыке, когда пою.
Evet, haklısınız. Aklım başka yerlerdeydi.
Он ревнует вас к музыке, к этим часам занятий?
Seni ondan ayırdığı saatler yüzünden müziğini kıskanıyor mu?
Я думал о нашей жизни, как о музыке, Пола.
Ben de hayatımızı düşünüyordum, ama bunu notalarla yapıyordum.
Если бы я мог выразить свои мысли в музыке, это было бы куда выразительней.
Eğer kafamdakini müzikle ifade edebilirsem... daha etkili olur sanırım.
Позвольте ему двигаться в такт той музыке, что он слышит внутри себя,... неважно - быстро или медленно... "
Bırakın duyduğu müziğe doğru ilerlesin. İster yakından ister uzaktan gelsin. "
Я совсем не разбираюсь в музыке.
Bu komik, müzik hakkında hiçbir şey bilmem.
Мы три года учились музыке в Консерватории Шибойгана.
Üç yıl Sheboygan Müzik Konservatuarı'ndaydık.
Вообще-то я три года училась музыке в консерватории Шибойгана.
Aslına bakarsan, Sheboygan Müzik Konservatuarı'nda üç yıl geçirdim.
Сделай вид, что ты разбираешься в живописи, музыке и всё такое.
Müzik ve sanattan biraz anlarmış gibi davran.
Я хочу учиться музыке.
Flüt çalmayı öğrenmek istiyorum.
Разбирается в музыке, в литературе,
Müzik bilgisi var edebiyat bilgisi.
На самом деле основное время я уделял серьёзной музыке.
Aslında, zamanımın çoğunu ciddi müzik çalışmalarıyla geçirdim.
- Я иногда пытаюсь ей объяснить, что если xочешь сделать что-то выдающееся в серьёзной музыке, то нужна соответствующая атмосфера.
- Bazen ona açıklamaya çalışırdım... Ciddi müzik dalında... saygın herhangi bir şey üreteceksen mutlaka doğru atmosfere sahip olmalısın.
Она заставляет меня думать о музыке. Ее лицо.
Yüzü bana müziği düşündürüyor.
Соланж хорошо разбирается в музыке и пении.
- Delphine dansçıdır. - Kesin yanılıyorum.
Думай о музыке.
Müziği düşün. Teğmen!
Значит ты разбираешься в музыке.
Eh, müzikten anlıyorsun.
Возвращайся к музыке.
Müziğine git.
Я научился музыке.
Muzik çalmayi oğrendim.
Я занимался самокритикой. В классовой борьбе я научился музыке.
ozelestirimi yaptim, sinif mucadelesi, ve muzik yapmayi oğrendi.
Да, я был на майском праздновании в Мадриде, Там тоже учился музыке.
Evet, Mayis kutlamalarinda Madrid'te bulundum. Orada muziği de oğrendim.
Речь идёт не о любой музыке.
Yani her müzikte değil.
Мы привыкли к музыке.
Artık müzik yapıyoruz.
- Прислушайся к музыке, мужик, я думаю, это - хит.
- Bence hit olacak.
Я понятия не имею ни о тебе, ни о твоей музыке.
Ne seni ne de yaptığın müziği tanıyorum.
Ни черта не понимаешь в музыке, поэтому песни тебе выбирают другие.
İyi şarkının ne olduğunu bilmeden hep iyi şarkı arayıp durdun.
Еще будучи ребенком, она демонстрировала редкий талант к музыке и все предсказывали ей блестящее будущее.
Çocukluğundan itibaren, müziğe olan yeteneğini göstermeye başlamış. Herkes onun parlak bir geleceği olduğunu söylermiş.
После этого моя мать просто мстила музыке, понимаешь?
Sonra, annem müziği yasakladı.
Я не очень разбираюсь в музыке, но хотелось бы научиться.
Müziği pek takip edemiyorum, ama isterdim doğrusu.
Кодали выработал систему жестов, чтобы научить глухих детей музыке.
Kodaly, bu dili sağır çocuklara müzik öğretmek için geliştirdi.
Идут по дороге. Теперь обратно на радио, к музыке.
Şimdi daha fazla müzik için istasyona dönüyoruz.
И чтоб ниче не мешало музыке! Точно. Музыку - на первое место!
Bu kez hiçbir şeyin müziğimize engel olmasına izin vermeyelim.
И понятие того, что движение небесных тел подчинено некой музыке сфер, также исходит от Пифагора.
Gökyüzündeki cisimlerin hareketlerinin müzikal bir ahenginin olduğu görüşü de Pisagor'dan gelmektedir.
Его сын, Христиан, расцветал в этом богатстве, проявляя выдающиеся таланты к языкам, рисованию, закону, науке, инженерии, математике и музыке.
Oğlu, Christiaan, bu zengin atmosferde dil, resim, hukuk, bilim, mühendislik, matematik ve müzik yeteneklerini geliştirme şansı bulmuş.
Эти ребята проявили исключительную любовь к музыке, таким образом, став частью нашего богатого любительского творчества, где мы играем на сцене, танцуем, читаем стихи, рисуем и так далее.
Bu gençler, dans, resim ve diğer amatör aktivitelerimizi yaptığımız yerde çalışmaya başladılar ve müzik sanatı için büyük özveri gösterdiler.
В такт музыке.
Müziğin ritmiyle
Вы хорошо разбираетесь в музыке?
Müzik hakkında ne biliyorsunuz?
Венцы разбираются в хорошей музыке. Что скажете?
Viyanalılar iyi müzikten anlıyorlar, değil mi?
Если Он не хотел, чтобы я воспел Его в музыке зачем же вселять желание обжигающее как похоть?
Eğer müzikle onu övmemi istemeseydi neden vücuduma bu arzuyu tensel bir coşku gibi işledi?
Дело не в музыке.
Müzik söz konusu değil.
Какая страсть в музыке!
Baştan sona dinsel acı!
Обучение классической музыке крайне требовательно.
Klasik müziğin katı bir disiplini vardır.
Мастерство в примитивной музыке культурально.
İlkel müzikte mükemmelleşmek kültürel bir şeydir.
Ну а затем вернемся к музыке на шоу Lee Baby Simms.
Sonra, biraz daha müzik dinlemek üzere Lee "Bebek" Simms " in programına döneceğiz.
Дай музыке выпорхнуть из тебя.
Bırak müzik içinden gelsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]