На другой traducir turco
4,923 traducción paralela
Заканчивает на 16, и едет по Главной к первому входу, оставляет грузовик, и пересаживается на другой.
En son 16. caddeye gidiyor, ana caddeden birinci girişe gidip kamyonu bırakıyor ve başka bir kamyon alıyor.
Я пару раз видела его на другой стороне, и по возрасту он мне в приёмные сыновья годится, так что я по уши втрескалась.
Avlunun karşısında iki kere görmüştüm onu ve üvey oğlum olacak kadar genç görünüyordu. Fazla söze gerek yok, delice aşığım ona.
Мы выйдем на другой уровень, и все одноклассники ответят согласием!
Bu işi çözeceğiz ve mezunların hepsi davetimizi kabul edecek.
Мы вместе на другой предмет ходили. Помнишь?
Bizim girdiğimiz bir ders vardı.
Как шезлонги. Один на другой.
Evet, bahçe sandalyesi gibi, üst üste.
Но Джордж Корнелл перебрался на другой берег, чтобы крышевать от их имени.
Ama George Cornell, kendi yakasındaki haraç parasını takip etmek için nehri geçmişti.
На другой стороне развалин города сёстры не отпускают Кипа.
Kız Kardeşler Kip'i harap şehrin uzak bir köşesinde alıkoyuyorlar.
Грузовик на другой стороне.
Kamyon ters yöne girdi.
Вам нужно в красное здание. На другой стороне фруктового сада.
Kızıl binayı arıyorsun sen.
Береговая охрана говорит, что они не могут вернуться на другой неделе.
Sahil Güvenlik bir hafta daha gelemeyeceklerini söyledi.
Особенно, когда на другой стороне этой борьбы Виктор Эбботт.
Özellikle dövüşün diğer tarafında Victor Abbott varsa.
На этой неделе Флетчер сделал с десяток звонков на другой одноразовый телефон, мы не сможем узнать, чей он.
Fletcher bu hafta başka bir kullan at telefona neredeyse bir düzine arama yaptı. Kime ait, bilmek çok zor.
Но обычно они находятся по разные стороны решетки, или через стену от тебя, или на другой планете.
Ama onlar genelde barların, duvarların veya gezegenlerin arkasında oluyor.
Здесь лежат две мины одна на другой!
İki mayın birbirine bağlanmış!
Там две мины одна на другой!
İki mayın birbirine bağlanmış!
Нет, я просто говорю Вам, что иногда багаж могут отправить на другой склад.
Hayır, sadece bazen eşyalar yanlış yere gönderilebilir diyorum. Tamam, güzel.
Ты хочешь сказать, что не бросила бы меня ради возможности стать одной из первых людей, поселившихся на другой планете?
Başka bir gezegende koloni kuracak ilk insanlardan biri olma ihtimalim olsa da beni bırakmayacağını mı söylüyorsun?
Когда я нахожусь на одной странице, он абсолютно на другой.
Ben bir fikre sahip olduğumda o başka bir fikre sahip oluyor.
Словно с другой стороны на дверь кто-то напирал.
Sanki biri diğer taraftan itiyordu.
Что я должна залечь на дно, и что меня будут проверять, возможно какой-то другой агент.
Göze batmamaya çalışmamı, ayak uydurmamı başka bir ajan tarafından sert bir şekilde test edilebileceğimi söyledi.
Кто-нибудь другой мог найти его
Onu başka birisi bulabilirdi.
- Окажись на его месте кто-то другой, ты бы всё поняла.
O kadar insanın içinde en iyi sen biliyorsun ne olacağını.
Найдите другой телефон или радио.
Başka bir telefon veya telsiz bulun.
Почему бы не взглянуть на это с другой стороны?
Neden iyi tarafından bakamıyorsun?
- Но кто-то другой на этом острове...
- Ancak adada başka biri var.
Майя должна найти другой способ прокормить своего малыша.
Maya'nın oğlunu beslemek için başka bir yol bulması gerekiyor.
.. в твоих глазах на Вы, никто другой не существовал.
Seni gördüğüm andan itibaren gözüm başka kimseyi görmedi.
Как насчет хотя бы раз послушать, что говорит другой человек на сцене?
Bir kere bile olsa, sahnedeki diğer insanları dinlesen nasıl olur?
Мы найдем другой дом.
Meraklanma başka bir tane buluruz.
Найдем другой способ.
Başka bir yolunu buluruz. Git hadi.
- Видимо, я так его расхвалил на собрании, что Расс предложил ему работу в какой-то другой своей сраной компании, за более высокую плату.
- Evet. Anlaşılan yönetim kurulu toplantısında onu öyle bir methetmişim ki Russ daha çok paraya siktiğimin şirketlerinden birinde iş teklif etmiş. Kendi yatırımcımız bize karşı onu ikna etmiş.
Был один директор в твоем офисе, который оставил данные для входа на бумажке. А кто-то другой нашел ее и зашел в систему.
Giriş bilgisini bir postitte bırakmıştı ve falanca biri de alıp sisteme girmek için kullandı?
Хотелось бы иметь другой способ, но я долго думал и не смог его найти.
ben başka bir yolu olsaydı Sen... bana soruyorsun Ne.
Ложь которую он сохранил, чтобы он мог продать местоположение золота другой команде в обмен на большую долю от добычи.
Kendini bir yalanın arkasına saklamış. Böylece büyük bir pay karşılığında altının yerini başka bir tayfaya satabilecekmiş.
Здесь есть другой город, который раньше был на этом же самом месте.
Bundan önce, aynı bölgede olan başka bir kasaba vardı.
Не то что бы мне опасности не хватает или я забыла на какие жертвы шла последние два года, но... с другой стороны, я... мне, как бы, не хватает быть частью чего-то.
Demek istediğim, tehlikeyi veya son iki yılda vazgeçmek zorunda olduklarımı özlemiyorum. Diğer taraftan, bir şeylerin parçası olmayı özlüyorum.
Две недели назад, у меня был бы совершенно другой ответ на этот вопрос.
2 hafta önce, Bu soruya tamamen farklı bir cevabım vardı.
Иногда мы принимаем решения импульсивно, но после того, как спокойно всё обдумаем, можем посмотреть на ситуацию с другой стороны.
Bazen fevri kararlar alırız fakat daha sonra sakince düşündüğümüzde bazı şeyler gözümüze farklı gelebilir.
На другой стороне улицы кто-то стоял.
- Sokağın karşısında biri vardı.
Ещё на день-другой.
Sanırım bir iki gün daha kalırım.
Я не знаю, был ли это Гэбриэл, или на меня напал кто-то другой, но сейчас Гэбриэла нет.
Saldırganın Gabriel mı yoksa başkası mı olduğunu bilmiyorum ve şimdi Gabriel de gitti.
С другой стороны этот город немного дал тебе на пути к успеху.
Diğer yandan bu ev sana çok da güzel şeyler getirmedi.
Один учится на стоматолога, а другой - искусствовед.
Biri diş hekimliği okuyor, diğeri de sanat tarihçisi.
Ты поедишь на другом автобусе потому что ты в другой школе, так что я не знаю с кем ты сядешь рядом.
Sen farklı bir okula gittiğin için başka bir otobüste olacaksın. Kimin yanına oturursun bilmiyorum.
- Найди другой способ.
- Başka bir yol bul.
Один на ковше, другой на грузовиках.
Bir tanesi kepçenin, bir tanesi de kamyonetlerin oraya.
Ты подал заявление на участие в экспедиции по освоению другой планеты и даже не подумал о том, чтобы мне об этом сообщить?
Başka bir gezegende kolonist olmak için görev başvurusu yapıyor ve bana söylemeye bile zahmet etmiyor musun?
Если бы я стояла на вокзале, и один поезд мог бы меня отвезти на нынешнюю работу, а другой — на кинопробы, какой поезд мне лучше выбрать?
Bir tren garında olsam ve bir tren beni şu anki işime götürürken diğeri beni film seçmelerine götürse hangi trene binmem gerekir?
Нет, один направился на юг, другой - на восток.
Hayır. Biri güneye diğeri de doğuya gidiyordu.
Мы найдем другой способ.
Başka bir yol buluruz.
Сначала возвышается один, потом другой. Колесо вращается и вращается, давя тех, кто на земле.
Çark dönüyor, biri üste geçiyor, diğeri üste geçiyor devran böyle dönüyor ve üzerinden geçtiği her şeyi eziyor.