Он мне не говорил traducir turco

Почем я знаю? Он мне не говорил.

Ne bileyim ben, haberim mi vardı benim?

Но дал ясно понять, чего именно он мне не говорил.

Yine de bana neyi söylemediğini açık bir dille ifade etti.

Ты мне не говорил, что он гимнаст.

Adamın bir jimnastikçi olduğunu söylemedin.

Но он мне ничего не говорил о том, что собирается пригласить сюда такую молодую пару как вы...

Ancak, sizin gibi genç bir çifte manevi babalık yapacak biri olduğunu hiç düşünmemiştim.

Он во сне говорил, не давал мне заснуть полночи.

Uykusunda o kadar çok konuşup duruyor ki. Geceyarısı sürekli beni uyandırıp durdu.

Он ничего мне не говорил.

Ah, bana söylememişti.

Он мне не говорил.

! Bunu bana söylememişti!

А вот он - да. Он говорил мне : " Не волнуйся, у нее больное сердце, она долго не протянет.

- Seni o kadar iyi tanımıyordum...

Он всегда говорил, что не даст мне уйти.

Ama şimdi, başarılı olursam bana inanmış olacak.

"Tы не можешь потерять талант", - говорил он мне, -

Bana hep "Yeteneğini asla kaybedemezsin," Derdi.

Он не говорил мне, что будет что-то такое.

Bana böyle bir şey olacağından bahsetmedi.

Нет, он ничего мне не говорил.

- Peki ya sen Vicki?

Он никогда ничего мне не говорил про продажу.

Satmaktan hiç bahsetmemişti.

Он мне тоже не говорил, что ты неудачник.

Bana da senin beceriksiz olduğunu söylememişti.

"Тихо", - говорил он, - " не давал мне возможности принять участие в его работе.

"Tycho çalışmalarını benimle paylaşmaya asla gönüllü olmadı" dedi.

Я говорил ему, но он мне не поверил.

Ona söyledim ama bana inanmadı.

Он не говорил мне ни чего.

Bu konudan bana hiç bahsetmedi.

Он ничего не говорил мне об этом.

Bana hiçbir şey söylemedi.

Он мне не доверял, но, как я уже говорил, Берни был не слишком умён.

Bana güvenmemeliydi ama dediğim gibi, Bernie pek akıllı değildi.

Он говорил мне, что видел себя в темном туннеле, не понимая, смерть это или переход в другую реальность и что с ним случилось.

Ve bana karanlık bir tünele düştüğünü gördüğünü ama ölüp ölmediğini, bu gerçeklikten ayrılıp ayrılmadığını ya da ona ne olduğunu bilmediğini söyledi.

Нет. Он мне вообще-то не говорил.

Hayır, aslında bana bunu söylemedi.

Никогда не забуду, что он говорил мне.

Bana söylediği bir şeyi hiç unutamadım.

Я никогда не говорил, что мне он понравился.

Öyle bir şey demedim.

Если Декон и создал его, мне он ничего не говорил.

Dekon bir tane oluşturduysa bile, bana hiç bahsetmedi.

Он всегда говорил, что мне не нужно улетать из дома.

Asla evden ayrılma diye uyarmıştı.

Мне он ничего не говорил

Bana söylemedi.

- Он мне об этом не говорил.

- Ben bundan hiç emin değilim.

Он сам говорил мне, что не верит в бога.

Tanrı'ya inanmadığını söyledi, o da.

Он не говорил мне ни о чём подобном.

Bana bu konuda hiçbir şey söylemedi.

Я... Я же говорил, что он не даст мне умереть.

Size ölmeme izin vermediğini söylemiştim.

Странно, Том не говорил мне, что он сломан.

Tom, onun bozuk olduğunu söylememişti.

Он мне ничего не говорил, папа.

Bana bir şey demesi gerekmiyor.

- ћожет, поэтому он мне о вас не говорил.

- Belki o yüzdendir.

Когда Иисус говорил, "пустите детей приходить ко мне и не возбраняйте им," он не это имел ввиду.

Çünkü İsa "çocukların bana gelmelerine engel olmayın" dediğinde kastettiği şey bu değildi!

Такого он не говорил, не так и не мне.

Hayır, söylemedi. Bundan bahsetmedi. Bana bu şekilde demedi.

Нет, такого он не говорил, не так и не мне.

"Bunu asla söylemedi. Bana bu şekilde söylemedi."

Рефа никогда не говорил мне про свои планы насчет Малахая, и он уже заплатил за свои дела.

Refa bana Malachi'yla ilgili planlarını anlatmadı. Yaptıklarının bedelini ödedi.

Ты ни разу не говорил мне, почему подарил его и что он означает.

Bana neden verdiğini ve ne anlama geldiğini söylemek zorunda değilsin.

Мне не понравилось, как он с тобой говорил.

Ama şimdi daha iyi hissediyorum. Ona karşılık verme tarzın nedeniyle.

Мой отец говорил, что я имел намного больше, чем он в мои годы. Но, знаете ли, работа на заправке в Джерси,... ходить в одну и ту же забегаловку с одними и теми же друзьями,... клеить одних и тех же девчонок - это было не по мне.

Babam, benim yaşımdayken sahip olduklarıma dahi sahip olamadığını söyleyip dururdu biliyor musunuz benim için aynı benzin istasyonunda pompacılık yapmak,... aynı tıfıllarla aynı izbe bara takılmak,... ve aynı kızları götürmeye çalışmak hiç de matah bir şey sayılmazdı.

Только он мне этого не говорил.

Ama tam olarak telaffuz etmeden.

Мне он такого никогда не говорил.

Bana hiç böyle bir şey söylemedi.

мне ясны его деяния, но из того, что он говорил, понимаю не все.

Yaptıklarını anlıyorum, ama çoğu sözünü anlamıyorum.

Не могу поверить, он никогда не говорил мне это.

- Bana söylemediğine inanamıyorum.

Не знаю точно, куда. Не знаю, говорил ли он мне об этом.

Ama tam olarak nereye bilmiyorum.

Он всегда говорил мне, что ни одна нормальная женщина не полюбит меня.

Normal boyda bir kadının beni asla sevemeyeceğini söylerdi.

- А мне он такого не говорил!

Böyle şey duymadım.

Он не говорил мне, что вы друзья.

Arkadaş olduğunuzu söylemedi.

я никогда не говорил, что он мне сын так ведь?

Onun oğlum olduğunu hiç bir zaman söylemedim. Söyledim mi?

Странно! Он никогда не говорил мне об этом

Tuhaf, bundan hiç bahsetmedi.

Он знал 1001 способ преуспеть. Лично мне он никогда не говорил, что у него проблемы.

Her zaman bir çok konuda çalışmalar yapardı...