English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ О ] / Она ревнует

Она ревнует traducir turco

68 traducción paralela
Я склонна думать, что она ревнует и очень обижена на вас.
Anlarsınız, başlarda, istemese de, deli gibi kıskanç olacak ve size çok gücenecektir.
Она ревнует?
Hâlâ kıskanıyor mu?
Она ревнует.
O kıskanç biri.
Не думаю, что она ревнует.
Kıskandığını sanmıyorum.
Тогда я считал, что она ревнует и содрогается, представляя себе их вместе.
O an için kıskandığını düşünmüştüm. İkisinin yalnız kalmasına dayanamadığı için sanmıştım.
- Она ревнует просто. Там у пацанов спросишь.Леша.
Biraz kıskanç o kadar, beni çocuklara sor muhakkak.
Она ревнует к своему маленькому братику.
Küçük kardeşini kıskanıyor.
Она ревнует.
O kıskanç birisi.
Она ревнует и хочет вернуть меня. потому что не может видеть как я преподаю Кэтти французский.
Kıskanıyor ve beni geri istiyor çünkü Katie'ye Fransızca ders vermeme katlanamıyor.
Она ревнует.
Kıskanıyor.
Она ревнует его к его таланту, а у него редкий талант.
Onun yeteneğini kıskanıyor ve bu harika bir yetenek. Nadir rastlanan cinsten, bulunmaz bir yetenek.
Она ревнует.
Bizi kıskanıyor.
Может быть, она ревнует к тебе.
Belki sizi kıskanıyordur.
Она ревнует.
Kıskanır.
Думаешь, она ревнует или что?
Kıskandığını falan düşünüyor musun?
А то, что она ревнует.
Yani kıskanmış.
Думаю, она ревнует.
Bence o kıskanıyor.
Я имею в виду, что я ревную... если ей уделяют внимание другие мужики а она ревнует, если я получаю подобное внимание от других женщин.
Demek istediğim... hala başka bir erkek onunla ilgilenirse, ben onu kıskanıyorum. ve eğer benle bir kadın ilgilenirse, o da beni kıskanıyor.
Она выходит из себя и ревнует к красоте твоей.
- Ama-- Ama kim?
Кэтрин - моя мачеха, она очень ревнует потому, что о своей работе он говорит только со мной.
Catherine, üvey annem, çok kıskanıyor. Çünkü işini sadece benimle paylaşıyor.
Я думаю, это естественно, что она ревнует.
Sanırım böyle olması normal.
Она ревнует его.
Seni kıskanıyor.
Потому что он думал, что если она не ревнует его, то и не любит его.
Çünkü, kıskanmadığına göre, kadının onu umursamadığını düşünüyordu.
- Чантри. Она думала, что он ревнует.
Bay Chantry'den, onun kıskanç olduğunu düşünürdü.
Она просто ревнует.
Sadece kıskandı.
Когда она думает о чём-то другом, кажется, что Зверь её ревнует.
Aklını başka şeylere verdiğinde, onu çok kıskanıyor.
Я бы сказал, она ревнует.
Kıskanıyor diyebilirim.
Представляете, она к вам ревнует.
Seni bile kıskanıyor.
Она дико ревнует.
Son derece kıskanıyor.
Она просто ревнует, потому что думает, что ты любишь меня больше, чем её.
Beni ondan daha fazla sevdiğini düşündüğünden kıskançlık duyuyor.
јй, она просто ревнует.
Sadece kıskandı.
Она никогда не ревнует.
Asla kıskanç değildir. "
И она не только не ревнует...
Sadece kıskançlığıyla baş etmedi...
А она чё, ревнует?
Kıskanç biri mi?
Она просто ревнует.
Seni kıskanıyor, hepsi bu.
О, нет, нет, нет, она не ревнует, Мари, ты ведь в порядке, да?
- Değil mi Marie?
И она не ревнует, когда я говорю с другими женщинами!
Ve başka kadınlarla konuştuğum zaman kıskanmıyor.
Она просто ревнует.
Sadece kıskanıyor.
Нет, она не ревнует. Она напугана,
Hayır, kıskanmıyor, korkuyor.
Она и так ревнует к нашим рабочим отношениям.
Zaten iş ilişkimiz yüzünden biraz kıskanıyor.
Она манипулирует тобой, потому что ревнует тебя ко мне и ко всему, что я вытворяю с твоим телом и лицом.
Seni bana karşı dolduruyor çünkü beni ve vücuduna ve yüzüne yaptıklarımı kıskanıyor.
Ревнует постоянно. Она неадекватна.
Manyak kıskanç ve mantıksız.
"Любовь долготерпит, милосердствует она не ревнует не ищет своего любовь не завидует, любовь не превозносится, не гордится, не бесчинствует..."
Aşk sabırlıdır. Aşk naziktir. Kıskanç değildir.
- Смотри, она ревнует!
Buldum tabi ki öpeceğim ben onu.
Думаю, она все еще ревнует.
Sanırım hala kıskanç.
Верно, ты не ходишь на свидания и она совсем не ревнует.
Evet, biriyle buluşmuyorsun ve hiç bir şekilde kıskanmıyor.
Да она, блять, просто ревнует.
- Lütfen, o aşırı kıskanç.
— она вступает во взрослую жизнь, а отец явно ревнует
Babası da kıskançlığın pençesinde.
Мия ревнует, но на самом деле, она милая.
Mia kıskanç biri ama derinlerde oldukça tatlı biridir.
Она просто ревнует. К тому, как сильно я люблю вас крошки и вашего отца, и как сильно мой отец любил меня.
O sadece benim sizi ve babanızı, babanızın da beni ne kadar çok sevdiğini kıskanıyor.
Должно быть она слегка ревнует.
Biraz kıskanmış olabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]