По легенде traducir turco
90 traducción paralela
По легенде, если камни поставить рядом, алмазы в них светятся.
Efsaneye göre taşlar bir arada olduğunda içlerindeki elmaslar parlarmış.
По легенде, человек - это плод общего воображения... "
... kutsal adam popüler hayal gücünün bir ürünüdür.
По легенде, Майло натаскал Чоппера бросаться не просто на людей, а на определенные части человеческой анатомии.
Rivayete göre, Milo köpeğini sadece saldırmak üzere değil... insan bedeninin belli kısımlarına saldırmak üzere eğitmişti.
По легенде, в них живут духи погибших моряков.
Efsaneye göre, kayıp gemicilerin ruhlarını taşırlarmış.
Значит, по легенде ты не расист.
Hikayeye göre ırkçı değilsin yani?
По легенде книга, которую американцы нашли в Хамунаптре должна воскресать мёртвых.
Efsaneye göre, Hamunaptra'da Amerikalıların bulduğu kara kitap insanları ölümden geri döndürebilir.
По легенде он был фотожурналистом.
Bir fotoğrafçı kimliğine girdi.
По легенде его умение драться на мечах имело свои корни в каллиграфии
Efsaneye göre kılıç ustalığının temelinde hat sanatı yatıyordu.
По легенде этот меч был выкован в огнях горы Фуджи.
Efsaneye göre, Fuji Dağı'nın lavları içinde dövülmüş.
По легенде павшие рыцари становятся прекрасными конями.
Ölen şövalyelerin güçlü atlar olarak döndüklerine dair bir efsane vardır.
По легенде, сокровища спрятали от британцев.
Efsaneye göre hazine İngilizlerden gizlenmek için gömülmüş.
Давай-ка еще раз пройдемся по легенде.
Teşekkürler. Hadi bir daha yapalım.
Я нашёл вчера один сайт, так вот, по легенде цикл жизни оборотня привязан к фазам луны.
Öyküye göre kurtadam dolunayda beslenirmiş. Bu 3 gün dolunay var. Dün gece birincisiydi.
По легенде он заговорит со странником, человеком без дома.
Evi olmayan bir gezginle konuşacağını söyledi.
По легенде, размах крыльев страуса достигал 15 метров, а из ноздрей этих птиц вырывалось пламя.
Efsane der ki, 50 fit kanat genişliğine sahipmiş ve burnundan ateş üflermiş.
Но по легенде тот, кто произнесёт... человек, который скажет сам знаешь что, умрёт.
Ama efsaneye göre, söyleyen kişi... cezasını bulur. Ama burada... olan Shoemaker'a oldu.
По легенде, Кагутаба был заключён под деревней Симокаге.
Efsanede, Kagutaba'nın mezarının Shimokage köyünün altında olduğu söyleniyor.
По легенде, в усыпальнице одного фараона была найдена амфора.
Efsaneye göre, bir gün firavunun mezarında bir amfora bulunmuş.
По легенде, Лицо Бо видел, как взрослела Вселенная.
Efsaneye göre ; Boe'nun Yüzü evrenin yaşlanmasını izledi.
По легенде он заговорит со странником, человеком без дома.
- Bir gezgine konuşacağı söylenir. Evi olmayan bir adama...
Я думал что по легенде Мордечай охотится только на цыпочек.
Bütün bu iş kafayı yedirecek bana. Efsaneye göre Mordechai sadece kızlara saldırıyor sanıyordum.
По легенде он повесился.
Çok komiksin.
По легенде, если посыпать тальком бампер, на нём появятся отпечатки пальцев умерших детей.
Efsaneye göre eğer dolu bir bardak toz koyarsan ölü çocuğun ayak izlerini görebilirmişsin.
Ты знаешь что по легенде Квилеты потомки волков?
Quileuteliler'in soyunun, sözüm ona kurtlara dayandığını biliyor muydun?
По легенде именно он построил библиотеку и хранит её секреты.
Efsaneye göre Kütüphaneyi inşa etti ve tüm sırlarını korudu.
В 1854 году в Латвии учительница по имени Эмили Саже { по легенде - в 1845-м } во время урока неожиданно разделилась на себя и на двойника.
1854 yılında Emilie Sagee isimli Letonyalı bir öğretmen ders sırasında ikiye bölünmüş.
По легенде, человек, который говорит такие слова, есть сама смерть.
Efsanede, bunu söyleyen ölü kişi, Ölümün ta kendisiydi.
По легенде, когда смерть заберет 13 душ, ее мощь станет непреодолимой.
Efsaneye göre, Ölüm 13 ruh alınca gücü durdurulamaz.
Я работаю в отделе нравов по легенде два года.
2 sene gizli olarak ahlak masasında çalıştım.
По легенде Эрасмус Тёмный провел два года, работая в тайной лаборатории, расположенной под поместьем Ашен Хилл.
Efsaneye göre Erasmus Darkening iki yılını Solgun Tepe Malikânesi'nin altında gizli bir odada çalışarak geçirmiş.
По легенде, Оборотни часть проклятья.. Которое запечатывается лунным камнем.
Efsaneye göre lanetin kurt adam kısmı bir ay taşı ile mühürlenmiş.
По легенде, король Генрих VIII посвятил ее девушке, которая отвергла его любовь.
Rivayete göre Kral Henry Vlll yazmış olduğu Onun aşkı reddedilen bir kız.
Слушай, по легенде мы наслаждаемся жизнью.
Bak, gizli görevimiz eğlenmek üzerine.
По легенде он был ранен в битве.
Efsaneye göre, savaşta yaralanmış.
Меня заинтересовали рассказы туземцев об одной пещере выско в горах, в которой по легенде жило странное существо.
Yerliler beni, dağların tepesindeki bir mağaraya yönlendirmişti. Efsaneye göre tuhaf, çok tuhaf bir yaratığın yaşadığı bir mağaraya.
Дело в том, что я сам сейчас пишу книгу по легенде о Зигфриде.
Aslında ben de Siegfried efsanesi hakkında bir şeyler yazmaktaydım.
По легенде она за границей, и я не хочу, чтобы её сестра что-то заподозрила.
Ama ajanım şu anda Gizli görevle yurtdışında. Ve kız kardeşinin olayı Deşmesini istemiyorum.
Он сказал, что мы.. по легенде мы журналисты?
Gizli kimliğimin röportajcı olduğunu söyledi?
По легенде Шаман появился ниоткуда.
Efsaneye göre Yağmur Getiren birden belirmiş.
По легенде, она его оскопила собственными зубами.
Bir erkeği dişleriyle hadım ettiği söyleniyor.
По легенде, вы собирались его убить и неожиданно узнали об операции, которую он проводил против картелей.
Mesele şu ki onu vurdunuz, şimdi ise kartele karşı giriştiği soruşturmayı onlara satacaksınız.
Да, его выпотрошили в лесу, где, по легенде, скитается дух Дженни Гринтри.
Efsanede dediği gibi gece ormanda Jenny Greentree'nin hayaleti tarafından parçalanmışlar.
имеющая по легенде девять жизней ) она кумихо!
Yoksa gumiho mu? ( Dokuz kuyruklu tilki ) Evet!
Сценарий Уллы Исакссон ( по средневековой легенде )
Bir ortaçağ efsanesinden senaryoyu uyarlayan Ulla Isaksson
По местной легенде его жилищем была эта пещера.
Yerel efsaneye göre bu mağara eviydi.
Кассандра, по греческой легенде, была приговорена к знанию будущего... но ей никто не верил, когда она его предсказывала.
Yunan efsanesinde, Kassandra geleceği görmeye... ama gördüklerini anlattığı zaman inanılmamaya mahkum edilir.
я пришла к тебе, потому что по чьей-то легенде, ты лучший в пластике.
Size geldim çünkü efsanelere göre estetikte en iyisisi sizsiniz.
Стена эта, по местной легенде, скрывала удивительную тайну. Мне поручено охранять ворота в другой мир.
Yöresel mitlere göre, çok büyük bir sır saklayan bir duvar... öbür dünyaya geçiş kapısını korumakla görevlendirildim.
По этой легенде они потомки враждебного клана.
Onların düşman kabileden olduğu varsayılır.
По твоей легенде.
Hayır.
Мы арестуем кого-нибудь другого по обвинению в этих убийствах, человека жалкого и никчемного, тем самым нанеся его легенде смертельный удар.
Bu yüzden bir başkasını tutuklayacağız acınası ve değersiz birisini..... böylece o destansı hikâyesi de yerle bir olacak.