Разочарую traducir turco
129 traducción paralela
Надеюсь, я не разочарую вас, мадам.
Umarım yaptığım her şey sizi memnun eder, hanımefendi.
Думаю, я вас разочарую. Спокойной ночи, Док.
Korkarım hayal kırıklığına uğrarsınız.İyi geceler Doktor.
И я снова вас разочарую.
Ve ben de yeniden bırakıyorum.
Простите, что разочарую вас, но я знал Мелиша много лет. И это очень чуткий и отзывчивый человек.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama Fielding'i yıllardır..... tanırım ve o sıcakkanlı, harika bir insandır.
Спасибо, Бен, я вас не разочарую.
Teşekkürler Ben. Hayal kırıklığına uğratmayacağım seni.
Я не разочарую тебя, Саеки.
Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım, Saeki.
Я разочарую Вас, кардинал.
Sizi özleyeceğim.
Если вы возьмёте меня, я вас не разочарую.
İyi çalışıyorum. İş verirseniz, hayal kırıklığına uğratmam.
Большое спасибо. Я обещаю Вам Я не разочарую Вас.
Çok teşekkür ederim, söz veriyorum hayal kırıklığına uğramayacaksınız.
Я тебя не разочарую.
Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Я боялся, что разочарую вас, поэтому и не появлялся.
Daha önce gelmedim çünkü sizi hayal kırıklığına uğratacağımdan korkuyordum.
Я тебя не разочарую.
Hayal kırıklığına uğramayacaksın.
Я уговорила Прю взять меня на работу, а вдруг я её разочарую?
Prue beni işe aldığı için, ya onu utandırırsam?
И я думал, если я скажу тебе об этом, я тебя разочарую.
Sana söylersem seni hayal kırıklığına uğratacağımı düşündüm.
Я тебя разочарую.
Kötü haberlerim var.
Я вас не разочарую.
Pişman olmayacaksınız.
О, я не разочарую посвященных, или тебя, Уинстон.
- Örgütün güvenine layık olacağım. Senin de, Winston.
Ты знаешь, я не разочарую тебя!
- Bilirsin, seni kırmam!
Я вас не разочарую.
Hayal kırıklığına uğramayacaksın.
"Да. Будем надеяться, что я никого не разочарую."
Umarım onları hayal kırıklığına uğratmam.
Надеюсь, что не разочарую тебя "
Umarım seni hayal kırıklığına uğratmam. "
Пожалуйста, передайте господину Паику, что я его не разочарую.
Lütfen Bay Paik'e, onu mutsuz etmeyeceğimi söyleyin.
Я не разочарую тебя.
Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Я вас не разочарую.
Seni yüzüstü bırakmayacağım.
Я не разочарую его.
Onu hayal kırıklığına uğratmam.
Я вас не разочарую, госпожа Каццу, обещаю вам.
Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım, Kattsu.
Лоис, я тебя разочарую, история про корабль пришельцев не продвинет тебя в карьере.
Lois, bir uzay gemisi hakkında hikaye yazman kariyerine zirve yaptırmaz. Sadece utanç kaynağı olur.
Он мне конечно интересен, Но возможно я разочарую его в том, что я не такая славная, как думает этот славный офицер.
Bence ilgileniyor olabilir ama belki düzgün, hiçbir şeyden şüphelenmeyen bir asayiş memuruna kendimi yamamamam gerek.
Я не разочарую.
Hayal kırıklığına uğratmam.
Я вас не разочарую.
Başarısız olmayacağım.
В этом случае я разочарую вас.
Bu durumda seni hayal kırıklığına uğratacağım.
Я не разочарую вас.
Seni hayal kirikligina ugratmayacagim.
Да, эм... Извини, что разочарую тебя, но Шиа ЛаБаф...
Bunu söylemem hoşuna gitmeyecek, ama listeye Shia Labeouf'u da mı ekledin?
Я боюсь, что разочарую тебя.
Seni hayal kırıklığına uğratırım.
Надеюсь, Я вас не разочарую.
Dilerim hayal kırıklığı yaratmamışımdır.
Если я разочарую принца, меня повесят как и остальных, кто делал это раньше.
Eğer Prens'i başarısızlığa uğratırsam, diğer soylulara yaptığı gibi beni de asar.
Я вас разочарую, но Бред не гей.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, ama Brad eşcinsel değil.
Я больше никого не разочарую так, как тебя.
Seni uğrattığım gibi başka hiç kimseyi hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Извини, если разочарую тебя.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Я не разочарую вас! Я вернулся!
Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Я не разочарую вас!
Teşekkürler bayım. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Я определенно разочарую тебя.
Seni an itibari ile hayal kırıklığına uğratıyorum.
И если ты дашь мне шанс, я обещаю, что не разочарую тебя.
Ve bana bir şans verirsen, Seni üzmeyeceğime söz veriyorum.
Если ты думал, что это под силу Ким Хёнджуну, то я тебя разочарую.
Eğer Hyun Joon'a güveniyorsan ümitlerini bir kenara bıraksan iyi olur.
Если вы дадите мне шанс. Клянусь, я вас не разочарую.
Bana bir şans verirsen, yemin ederim pişman olmazsın.
Если ты думаешь, что я её похитил и отослал тебе эту записку, то мне жаль, что я разочарую тебя.
Onu kaçırdığımı ve bu notu gönderdiğimi düşünüyorsan, o zaman seni hayâl kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Я чувствовала себя глупо, думала, что разочарую тебя.
Aptal gibi hissediyordum sanki seni hayal kırıklığına uğratıyormuş gibi.
Если понадоблюсь, я подшиваю записи службы спасения, но сначала я разочарую детей и больного отца новостями о том, что я приеду позже.
Bana ihtiyacınız olursa, uçuşun ertelendiği haberiyle,.. ... çocuklarımı ve hasta babamı hayal kırıklığına uğrattıktan hemen sonra..... 911 kayıtlarını tasnif ediyor olacağım.
Я нервничала поначалу, как будто... как будто я не на своем месте или что-то вроде, и как будто не добьюсь успеха и разочарую тебя и...
Bilemiyorum. İlk başta gergindim kendimi oraya ait değil gibi hissediyordum ve bu işi beceremeyeceğimi seni hayal kırıklığına uğratacağımı düşünüyordum...
Я Вас разочарую.
Karıma bir daha yaklaşırsan seni gebertirim! "
Я не разочарую их.
Buna mecburum