Страдал traducir turco
694 traducción paralela
Я плакал и хныкал, страдал целыми неделями,
"Haftalarca ağladım, süründüm, sızlandım"
Но этот грязный Нанхайм страдал, потому что я нравился ей, а он нет.
Ama alçak Nunheim onunla uyuştuğum ve kendisi uyuşmadığı için ona kızdı.
Он больше не страдал.
Canı çok yanmamıştı.
Красавица, я уверяю тебя, если бы этот монстр страдал сколько я, он поспешил бы сюда, чтобы выкрасть тебя.
Belle, sana temin ederim ; eğer o canavar benim kadar acı çekseydi, hemen yanına koşar ve seni alıp götürürdü.
Вы говорите о нем так, словно все, чем он страдал - это дурные манеры.
Ondan tek tük kötü huyu olan biriymiş gibi söz ediyorsun. Bilemiyorum.
Это был толковый продюсер, но страдал язвой, что отражалось на его настроении.
Çalışkan bir yapımcıydı ve bunu kanıtlayacak ülseri vardı.
Я довольно страдал.
Yeterince acı çektim.
Клянусь, я никогда не страдал так, как сегодня вечером.
Sizi temin ederim, bu geceki kadar az acı çekmişimdir.
А вы отвечали энергично, но скромно. Я очень страдал.
... hele ki siz tevazu ve endişeyle cevap verirken,..
Я много страдал в жизни.
Zamanımı boşa harcadım.
Ты ужасно страдал?
Çok mu acı çekmiştin?
Ангел мой, я страдал, думая, что потерял тебя.
Meleğim, seni kaybettiğimi sandığım zaman acı çektim...
Он страдал.
Acı çeker.
Я слишком много страдал и разуверился в них.
Bir tanesine güvenerek yeterince acı çektim.
Для тебя я начинаю существовать только с этой секунды, хотя я и раньше существовал, мыслил, возможно, страдал.
Senin için sadece o andan itibaren varım. Ama ondan önce de vardım. Düşünüyordum.
Он бы видел, чувствовал, страдал, и это было бы так же реально, как то, что вы сидите здесь сейчас.
Görebilir, tadabilir, ıstırap çekebilir, şu anda oturduğun yerde yaşadığın gerçeğin aynısını gibi.
Я всегда страдал ужасной клаустрофобией.
Şiddetli derece klostrofobim var. Ezelinden vardı.
Я жалею лишь об одном : что он так мало страдал.
ve sadece bir şey için pişmanım o da onun çok az acı çekmiş olması.
Ты гораздо серьезней меня, но ты не страдал... ну, не так я.
Sen benden daha ciddisin, ama sen benim kadar acı çekmedin.
И, разумеется, он не страдал, не умирал, и т. д.
- Hayır, dediler. Yer gibi yapardı.
Это бесполезно. Я желаю страдать, как страдал наш Спаситель.
Kurtarıcımız gibi acı çekmek istiyorum.
Это Отец родился во плоти и страдал!
Vücut bulan ve acı çeken Baba'ydı!
В ее присутствии я страдал инфантилизмом, чувствовал свою неполноценность.
Onunla geçirdiğim her gün insanlığımı yavaşça kaybettim.
Я страдал, страдал, и ещё раз страдал, и все хотят, чтобы я продолжал страдать.
Acı çektim ve acı çektim ve acı çektim. Ve herkes acı çekmeye devam etmemi istiyor.
Никто не страдал, кроме того, кто должен был страдать... И никогда это не заканчивалось ни для кого смертными приговорами...
Zarar görmesi gereken kişiden başkası zarar görmedi ve hiç kimse yaptığım iş yüzünden ölüm cezası almadı.
Так страдал... наш дорогой Господь.
Sevgili Efendimizin büyük ıstırabı... böyle bir şeydi.
Правда ль, что ты ради нас страдал?
Söyledikleri kişi olduğunu mu sanıyorsun
- Правда ль, что ты ради нас страдал?
- Söyledikleri kişi olduğunu mu düşünüyorsun
Ответь, Зря не осуждай - Я просто знать хочу, - Правда ль, что ты ради нас страдал?
Beni sakın yanlış anlama yalnızca bilmek istiyorum
Господин Вормсер страдал другой болезнью, которая казалась ему... страшно унизительной.
Bay Wormser, çok utandığı bir hastalığa yakalanmış.
Я страдал.
Acı çektim. "
Я один из тех немногих мужчин кто страдал от этого.
Bu konuda bile sıkıntı çeken ender erkeklerden biriyim.
Думаешь, ты единственный, кто страдал?
Sen dünyada acı çeken tek adam olduğunu mu sanıyorsun?
Прекрасный, великолепный молодой психиатр... никогда не терявшая веру в свое убеждение... что Леонард Зелиг, человек-хамелеон... страдал от умственной дезорганизации.
Güzel ve zeki genç psikiyatrist... bukalemun insan Leonard Zelig'in zihinsel bir rahatsızlıktan dolayı acı çektiği... düşüncesine olan inancını hiç kaybetmedi.
Я всегда страдал от огромной чувствительности.
Oldum olası muazzam bir hassasiyet altında ezildim.
Из-за влажного северного климата мой отец страдал от астмы.
Kuzey tarafı nemliydi, babamda astım baş gösterdi.
Он недолго страдал перед тем, как отправиться туда, где все мы окажемся.
Hepimizin gideceği yere giderken acı çekmeyecek.
Некто еще не страдал от того, что немного расслабился...
Biraz stres atmak kimseye zarar vermez.
А знаете, до вас ни один белый человек в истории так остро не страдал от спермотоксикоза.
Tarihte senin kadar tatminsiz başka bir adam yoktur.
"Никто в истории так не страдал от спермотоксикоза".
Tarihte senin kadar tatminsiz başka bir adam yoktur.
Ты наверное так страдал
Kim bilir ne kadar acı çekiyorsundur.
Да, вчера вечером мы праздновали уничтожение Дэмптонова Червя... поэтому утром весь округ страдал от похмелья.
- Şerefe! Evet, dün gece D'Ampton Solucanı'nın katledilişini kutladık yani bu sabah tüm bölge içki mahmurluğunda.
Мы не хотим, чтобы ты страдал.
Üzülmeni istemiyoruz.
Я жутко страдал.
Çok kötü incindim.
Я не хочу, чтобы он страдал.
Ona zarar gelmesini istemem.
Он страдал подагрой.
Damla hastalığı vardı.
Думаю, он внутри очень страдал - так, как и представить нельзя.
Bence anlayamadığım bir şekilde içinde bir incinme vardı.
ќн очень страдал перед смертью.
Gerçekten çok acı vericiydi.
А как ты, наверное, страдал, когда мы тебя перевозили.
Kalbinde sorun olduğunu söyleyip dururdu. Zavallı sevgilim, ıslanmışsın.
Вероятно, Поль Декур ужасно страдал.
Paul Decourt çok şiddetli acılar çekti.
Он не страдал маразмом.
Bunak değildi.