Утомил traducir turco
68 traducción paralela
Ладно, ладно, утомил уже.
Parayı tosla.
Думаю, я утомил вас, так что продолжу сонату.
Sonata devam edeyim, bu konuşma sizi sıkıyor belli ki.
Ќе было подъема, который утомил бы его, и не было такого крутого спуска, который напугал бы его. ќн никогда не приходил вторым.
Onu yorabilecek hiçbir rampa cesaretini kırabilecek hiçbir baş döndürücü iniş ve birinci olarak geçemeyeceği hiçbir bitiş çizgisi yoktu.
Я тебя утомил?
Çok rahatsız ettim seni de galiba?
Заткнись. Утомил.
- Kurulan, küvet kafalı.
Ты нас уже утомил своей историей с похищением.
- Kapa çeneni, tamam mı? Bu çocuk kaçırma olayını dinlemekten artık bıktık.
Ты всех утомил своей пенсией.
Emekli paran konusunda tam bir baş belasısın.
я понимаю. " вой — екрет теб € утомил.
Anlıyorum. Sırrın seni yoruyor.
- Ты меня утомил, Рэй.
- Beni yoruyorsun, Ray.
Надеюсь, он вас не утомил. Вовсе нет.
- Umarım canınızı sıkmıyordur.
Фиона, я и так вас утомил, но могу ли я молить об услуге?
Fiona. Seni zaten sıktım ama bir iyilik isteyebilir miyim?
- Ты утомил
- Komik değil
- Надеюсь, я вас не утомил, доктор.
- Umarım seni sıkmıyorumdur, Doktor.
Ты меня уже утомил.
Beni canımdan bezdiriyorsun.
Но этот меня страшно утомил.
Ama bu kez, sadece yorgunluk hissetmiştim.
Ты меня сегодня утомил.
Sana vurmak için hazırdım.
Послушай, он меня просто утомил.
Dinle, beni perişan ediyor.
Франк Халер меня утомил, со своим каталогом.
Bu arada katalog işi yüzünden işler başımdan aşkın.
Весь этот шоппинг утомил меня.
Tüm bu alışveriş beni yordu.
Ты их утомил.
- Onları germişsin.
Тебя не утомил этот скучный, претенциозный ужин?
Tüm bu sıkıcı, gösterişçi akşam yemekleri seni de gerçekten azdırmıyor mu?
Что, я тебя утомил?
Ne, Seni sıkıyor muyum?
Ты меня, ей-богу, утомил сменами настроения!
- Birden tavır değiştirmenden sıkıldım.
В номере три кто-то есть, и он, признаюсь, меня порядком утомил.
Ama orada biri var ve ben tükenmiş durumdayım.
Ее незамолкающий треп меня конкретно утомил.
Onun saçma sapan konuşmalarından bıktım.
Ну, прости, что я тебя утомил, но нам надо...
Şey, seni sıktığım için üzgünüm, ama bizim gerçekten...
О-о, я тебя утомил?
Seni sıkıyor muyum?
Но ваш папа слегка утомил меня.
Ama babanız az önce çok yordu beni.
Брэд, хорош, утомил уж. Ничего?
Beni bitiriyorsun adamım, tamam mı?
- Утомил, сил нет! - Это тоже картина?
Bu da bir resim mi?
По кочану! Ты меня утомил!
Belki de seninle uğraşmak zorunda kaldığım içindir!
- Хватит уже, утомил.
Herkes indirimde. - Bu kadarı yeter.
Я тебя не утомил, Уэс?
Seni yordum mu?
Ему скоро пятнадцать, и он утомил меня просьбами устроить демонстрационный бой на праздник.
15. yaş günü yaklaşıyor. Kutlamada bir çift gladyatörün gösteri yapmasını isteyip duruyor.
Твой отец устал, это ты его утомил!
Babanı yoruyorsun!
Вьi так устали от охотьi.... Надеюсь, однако, вас не очень утомил шквал комплиментов,.. ... которьiй обрушился на вас!
Av yorgunuydunuz fakat etrafınızdaki hayranlık fısıltılarına rahatlıkla karşı koyduğunuza inanıyorum.
- Надеюсь, я не очень утомил вас сегодня.
- Umarım bugün seni yormamışımdır.
Я тебя утомил?
Seni sıkıyor muyum?
Я уже утомил полицейских вопросами.
Meksikalı federaller bana sorular sormaktan bıkmışlardı.
Потому что этот тип, которого нанял мой ассистент, уже меня утомил.
Çünkü asistanım olan şu adam beni sıkmak için elinden geleni yapıyor.
Ой, прости. Я тебя утомил?
Üzgünüm, seni sıkıyor muyum?
Обсудим это на свежую голову! Тебя утомил перелет! Совсем не утомил!
Dokuya alışmak lazım derinin kauçuk yapısana...,... ama biraz kalın.
- из Висконсина. - И, надо сказать, утомил свои руки.
- Kollarım yoruldu birader.
Но этот тип меня слегка утомил.
Ama bu adamdan biraz sıkıldım tabii.
Утомил.
Sıkıldım.
Этот разговор меня утомил.
Tüm bu konuşma beni sıkıyor.
Я вас утомил?
Sizi sıkıyor muyum?
Чувак, ты меня утомил.
Dostum, benim irademi kırdın.
"Ты меня утомил".
"Benim irademi kırdın."
Этот разговор меня утомил.
Münasebetimize çoktan başlamış olmamız gerekirdi.
Простите, что утомил вас! Простите, что я всегда так утомляю людей!
İnsanları neden hep böyle bıktırıyorum?