English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ Ц ] / Церквей

Церквей traducir turco

103 traducción paralela
- У всех церквей они есть.
- Bütün kiliselerin ipoteği vardır.
Я повидал женщин и церквей.
Kadını ve kiliseyi gördüm.
Только возле людных церквей.
İnsanlar kiliseye gidiyordu.
Он ниспровергнет могущество всех религий и церквей.
Azizleri yenip tapınaklarını yerle bir edecek.
Пойду-ка я поищу в справочнике телефоны церквей, Джордж.
Gidip kiliselerin listesini bulayım, George.
Я буду читать вслух названия церквей.
Kilise isimlerini okuyacağım.
В городе несколько церквей и очень важный собор.
" Şehirde birçok kilise var ve de çok önemli bir katedral.
" Разделение церквей отъединило нас от Европы.
" Kiliselerin bölünmesi bizi Avrupa'dan ayırdı.
И это тогда, когда немцы распинают котят на дверях церквей в Бельгии.
Almanlar, Belçika'da kedi yavrularını kiliselerde çarmıha gererken...
- Национальный совет церквей против Лайнела Хатца.
Milli Kilise Konseyi Lionel Hutz'a karşı.
Они есть порождение американских родителей американских семей, американских домов, американских школ, американских церквей, американского бизнеса американских ВУЗ'ов и мало того, они выбираются американскими гражданами.
Amerikan ebeveynlerinden, ailelerinden evlerinden, okullarından kiliselerinden, işyerlerinden ve üniversitelerinden geliyorlar ve Amerikan vatandaşları tarafından seçiliyorlar.
Я магистр теологии, но я ушёл из семинарии и занялся гуманитарной работой в миру я координирую деятельность церквей третьего мира.
İlahiyat'tan master yaptım sonra, laik yardımseverlik yapmak için okuldan ayrıldım.
В Нью-Йорке тысяч двадцать церквей.
Burası New York. Yirmibin tane kilise vardır.Birini seç.
В Нью-Йорке полно церквей и храмов.
New York, ibadet yerleriyle dolu bir şehir.
- ОДна из лучших церквей Ист Сайда.
- Doğu yakasının en iyilerinden biridir.
- А что, у церквей есть рейтинг?
Kiliseleri mi değerlendiriyorsun? Yoksa bunları anlatan bir rehber mi var?
Знаешь, мы проверили половину монастырей, приютов церквей, автобусных остановок.
Tüm kiliseleri barınakları, hastaneleri kontrol ettim...
Мы получили пожертвования от кардинала и от настоятеля американских церквей.
Cardinal Spelmann'ın ve Yahudi cemiyetinin bağışlarını aldık.
- Здесь церквей нет.
Burada kilise yok.
Это одна из красивейших византийских церквей в Восточной Европе.
Doğu Avrupa'daki en güzel Bizans kiliselerinden biridir.
Когда церквей становится больше, чем Старбакс, значит ты в Библейском поясе.
Starbucks'dan daha fazla kilise olduğunda dindar bir bölgede olduğunu anlarsın. Ve Starbucks'dan daha fazla hapishane olduğunda.
Церквей тогда было много, а оркестров мало.
Çok sayıda kilise, az sayıda orkestra vardı.
За океаном отец Васил это распространенное имя... и есть немало церквей Святого Володимира.
Peder Vasyl çok yaygın bir isimdir ve St. Volodymyrs'de öyle.
Кражи со взломом из церквей, всего 14.
- Kilise soygunu, 14 tane.
Церквей больше, чем в Иерусалиме.
Kudüs'ten daha çok kilisesi var.
У нас появился шанс жить без английских солдат, марширующих по нашим улицам и возле церквей в воскресенье.
Bunu gerçekleştirirken sokaklarımızda ve pazar sabahı kiliselerimizin dışında dolaşan İngiliz askerleri de olmayacak.
И это мнение, относительно мирного договора, мнение не только католической церкви, но и других церквей.
Başka bir deyişle aforoz edilirler. Ve anlaşma hakkındaki bu fikir sadece Katolik kilisesinin fikri de değil. Diğer kiliselerin de fikri.
Мы считаем, что вам нужно уделять большое внимание людям моложе вас самих, для того чтобы обеспечить здоровый рост ваших церквей.
Kilisenizin sağlıklı bir şekilde büyümesi için kendinizden yaşça küçük kişilerin üzerinde durmanız gerektiğine inanıyoruz.
Мне бы хотелось видеть больше церквей, индоктринирующих детей. Но ведь...
Ben daha çok kilisenin telkinde bulunduğunu görmek istiyorum.
Я достал отчеты по этим ограблениям церквей.
Şu kilise soygunlarıyla ilgili raporu aldım.
Если нет, то зачем столько церквей?
Olmasa bu kadar kilise ne diye yapılsın?
Кажется, там много очень красивых церквей
Yanlış hatırlamıyorsam orada bir sürü güzel kilise vardı.
С глубокой скорбью мы узнали о событиях в Германии, о разрушении церквей.
Almanya'daki olayları endişeyle izliyoruz. Kiliseye olan saldırılar.
Пришло время божьим людям, заявить о себе, выйти из церквей и изменить Америку!
Tanrının insanları için, evlerinden, kiliselerden çıkma vakti. ve Amerika için değişim!
"Маяки полезнее церквей"
"Deniz fenerleri bile kliselerden daha faydalıdır" - Benjamin franklin.
Кроме того, там много исторических зданий, церквей, музеев...
Ayrıca Cenova'da sayısız eski bina, kilise ve müze vardır.
Это ни одна из тех двух церквей.
O iki büyük kiliseden birinde değil.
Простой народ встаёт на защиту церквей, люди готовы идти на крест.
Ve burada, Yorkshire'da, halktan biri, kendi kilisesi için göğsünü gerip, herkesi haç işaretlerini takip etmeye yönlendirdi.
Насколько мне известно, сохранения религиозных праздненств, восстановления монастырей и уничтоженных церквей, и... отмены налогов.
Şimdiye kadar duyduklarımı şöyle söyleyeyim ; kutsal günlerinin geri gelmesini, manastırlarının yeniden yapılmasını ve kiliselerine dokunulmamasını istiyorlar. Ayrıca başka vergi istemiyorlar.
4 или 5 епископов и канцлера Риччи как зачинщиков разворовывания и уничтожения церквей.
Aynı zamanda dört ya da beş piskoposu ve Şansölye Richie'yi öldürmeyi planlıyorlar. Ellerinden alınan kilise malları ve yıkılan kiliselere karşılık olarak görüyorlar.
30 церквей - это 30 различных налоговых льгот
30 cemaat de demek oluyor ki 30 tane farklı vergi muaflığı var.
За несколько дней главы всех католических церквей мира, потрясенные внезапной кончиной папы, собрались в Риме, проводить прогрессивного и любимого Понтифика.
Son birkaç gündür dünyanın dört bir yanındaki Katolik liderler Roma'ya akın etti. Yenilikçi ve sevilen papanın... SAN PİETRO BAZİLİKASI VATİKAN ŞEHRİ... ani ölümü hepsine büyük bir şok yaşattı.
Но, если разгадать, какая из церквей первая, попасть в нее раньше, чем они,... можно этому помешать.
Ancak ilk kiliseyi belirleyebilir ve ondan önce kiliseye ulaşabilirsek belki bunu durdurabiliriz.
Здесь в этом районе около двадцати церквей.
Bu çizgilerle kesişen yaklaşık 20 kilise var.
К счастью, я живу в городе, где предостаточно церквей.
Şansıma, ibadet edilecek bir çok yerin olduğu bir yerde yaşıyordum.
Эти статуи, фасады церквей... запомнят ли они мое имя?
Heykeller, kilise duvarları adımı hatırlayacak mı?
Церковь крутого и прекрасного Иисуса Христа одна из церквей, считающих марихуану священной травой.
Harika ve Güzel J.C. mabedi, marihuananın kutsal bitkilerden olduğuna inanan ibadet yerlerinden birisidir.
Привлекать к себе внимание. Также проституткам запрещается заговаривать с мужчинами в сопровождении женщин и детей, находиться в общественных местах, появляться на улицах до семи вечера и после одиннадцати ночи, посещать общественные учреждения, находиться менее, чем в двадцати метрах, от школ, церквей и лицеев.
Kıyafetlerindeki şatafat ve rengârenk kumaşlar yahut aşırıya kaçan moda anlayışları hasebiyle, fahişelerin, yanlarında bir bayan ya da çocuk bulunan erkeklerle konuşmaları, halka açık caddelerde ve dar sokaklarda dolaşmaları, saat 19.00'dan önce yahut 23.00'dan sonra sokakta olmaları, pencereden dışarıyı seyretmeleri, sokak ortasında işe koyulmaları, halka açık derneklere gitmeleri, ilkokul lise ya da kiliselere 20 metreden yakın olmaları yasaktı.
Но в церкве я буду как штык.
" Ama beni kiliseye zamanında götürün
Но в церкве я буду как штык!
"Allah aşkına Beni kiliseye zamanında... " götürün
Хотя бы для спасения церквей.
Kiliseleri korumak zorunda olsak bile.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]