Affedersiniz beyler traducir inglés
205 traducción paralela
Affedersiniz beyler, sanırım gözlüğümü hücrede unuttum.
Excuse me, I think I forgot my glasses in the cell.
Affedersiniz beyler.
Excuse me, gentlemen.
Affedersiniz beyler.
Excuse me gentlemen.
Affedersiniz beyler...
- We beg your pardon, gentlemen. Yes, sir, indeed.
- Affedersiniz beyler.
- Excuse me, gentlemen.
Affedersiniz beyler!
Excuse me sirs!
Affedersiniz beyler.
Pardon me, gentlemen.
Affedersiniz Beyler.
Excuse me for a second, guys.
Affedersiniz beyler!
Sorry, fellas!
Affedersiniz beyler, Bay Philips bugün gelemedi.
Sorry Mr Phillips couldn't be here.
Affedersiniz beyler.
Excuse me, guys.
Affedersiniz beyler..
EXCUSE ME, GENTLEMEN.
Affedersiniz beyler, bitti mi?
Excuse me, girls, you done in here?
Affedersiniz beyler, şezlong ister misiniz?
Excuse me, gentlemen. Would you like chaises?
Affedersiniz beyler.
Excuse me, fellas.
- Affedersiniz beyler.
excuse me, gentlemen.
- Affedersiniz beyler. Öğle yemeği randevumu iptal edip ikinizi bunu kutlamaya götürüyorum.
Gentlemen, I'm going to cancel my lunch date so I can take you two out to celebrate.
Affedersiniz beyler. Ben de küçük bir şey ekleyebilir miyim acaba?
Might I interject one tiny thought into this conversation?
Affedersiniz beyler, test sonuçları hazır.
Excuse me, gentlemen. The test results are ready if you'd like to hear them.
Affedersiniz beyler, Adalet Sarayını arıyorum. Acaba yardımcı...
Excuse me, gentlemen, I'm looking for the palace ofjustice.
Affedersiniz beyler.
Forgive me, gentlemen.
Affedersiniz beyler ama kolu yırtık bir kovboy bebek gördünüz mü?
Pardon me, gentlemen, but have either of you seen a cowboy doll with a bad arm?
Affedersiniz beyler, görünmesini istemediğiniz yerleri kapatmanızı öneririm.
Excuse me, gentlemen, I suggest you cover up what you don't want seen.
Affedersiniz beyler. ama bu tartışmanıza mahkememin dışında devam edebilir misiniz acaba?
Excuse me, gentlemen. Would you take it outside of my courtroom, please? - Sorry, Judge.
Affedersiniz beyler.
- Excuse me, gentlemen.
Affedersiniz beyler, atım kayboldu...
Excuse me sirs, my horse got loose...
Affedersiniz, beyler.
Excuse me, gentlemen.
Ah, şey, affedersiniz, beyler.
Oh, uh, excuse me, gentlemen.
Affedersiniz, beyler. Bakın, sizce babalık o küçük siyah çantada imparatorluğun kaderini mi taşıyor acaba?
I say, you think the old boy carried the fate of the empire in that little black case.
Affedersiniz, beyler.
Sorry, gentlemen.
Beyler, affedersiniz.
Gentlemen, I beg your pardon.
Affedersiniz, beyler. Affedersiniz, beyler.
Excuse me, gentlemen.
Affedersiniz, beyler.
Your pardon, gentlemen.
Affedersiniz, izninizle beyler.
Excuse me, please, gentlemen.
Beyler, affedersiniz. Çalışmayı reddeden bu Cadillac'ı itmemize yardım eder misiniz?
Dear Sirs, excuse us... would you to help us to push this Cadillac that refuses to go?
Affedersiniz, beyler ama... Bay Ratchett'in hazır yeri var ve hemen yerleşmek istiyoruz.
Excuse me, excuse me, gentlemen, but Mr. Ratchett has reservations, and we'd be grateful if we could board immediately.
- Affedersiniz, beyler.
- Excuse me, gentlemen.
Affedersiniz, beyler...
Pardon me, gentlemen...
Affedersiniz, beyler.
Pardon me, gentlemen.
-... affedersiniz. - Beyler, Danca öğrenseniz iyi olur.
Gentlemen, help yourself to Danish.
Affedersiniz, memur beyler. Ailesinin nerede olduğunu sordum. Sanırım bu küçük kız kaybolmuş.
Excuse me, officers, I think this little girl is lost.
- Affedersiniz, memur beyler.
- Excuse me, officers.
Affedersiniz, beyler.
Excuse us, gentlemen.
Affedersiniz, beyler.
Excuse me, gents.
Affedersiniz beyler!
Excuse me, gentlemen.
Affedersiniz, beyler.
-'Scuse me, gents. There's no one there.
Affedersiniz, beyler. Bunu dışarıda yapabilir misiniz?
Would you mind taking that outside?
Affedersiniz, beyler. Bunu dışarıda yapabilir misiniz?
Pardon me, gentlemen, would you mind taking that outside?
Affedersiniz, yardımcı olabilir miyim beyler?
Excuse me. Can I help you guys?
Affedersiniz, beyler. Hanımefendi.
Excuse me, men, madam.
- Affedersiniz, beyler.
- Excuse me, fellas.