Alexandre traducir inglés
294 traducción paralela
"Bana acı çektiren tüm Evremonde'lara insanlara acı çektiren hepsine ben, Alexandre Manette, yılın bu son gecesinde katlanılmaz ıstırabımla tüm Evremonde ailesi üyelerini onları ve tükenene kadar tüm neslini ihbar ediyorum."
"For all that the Evremondes made me suffer for all that they have made the people suffer I, Alexandre Manette, do, on this last night of the year and in my unbearable agony, denounce the family of Evremonde them and their descendants, to the last of their race."
Beni Pont Alexandre'a getiren aşk mı yani?
Must it be love that brought me to the Pont d'Alexandre?
Sana söylemek niyetindeydim, Alexandre.
I've been meaning to tell you, Alexandre.
Prens Alexandre ölüm kalım savaşı veriyor!
Prince Alexandre hovering between life and death!
Zavallı Alexandre.
Poor Alexandre.
Bunu Alexandre'a borçluyum.
I owe it to Alexandre.
Alexandre'ın öldüğünü düşün.
Suppose Alexandre dies.
Eğer bir sevgili arıyorsan, Alexandre mükemmel bir tercih.
If you want a lover, Alexandre's perfect.
"Alexandre, müsabakaya girmek istemiyorsan, evde kal!" dedim.
I said : "Alexandre, if you don't want to joust, stay home!"
Alexandre.
Alexander.
Alexandre Timochenko.
Alexander Timochenko.
Alexandre'ı nerede bulabileceğinizi biliyorum.
And I know where you can find Alexander.
Meteor'a gidin. Peder Alexandre'ı sorun.
Go to Meteora, and ask for Father Alexander.
San Stephano Manastırı. Peder Alexandre.
Father Alexander, at the San Stefano monastery.
- Peder Alexandre bize yardım edebilir.
Father Alexander can help us see our way through it.
- Peder Alexandre'ı görmek istiyorduk.
We would like to see Father Alexander. I am he.
- Bay Alexandre ha!
- Monsieur Alexandre!
Joseph Balsamo. Tanrı ile Alexandre Dumas'nın oğluyum.
Joseph Balsamo is the son of God and Alexandre Dumas.
İsmi Alexandre. Söyleyebilir misin?
His name is Alexandre.
Ariane babasına, Alexandre annesine benziyor.
Ariane looks like her father. Alexandre looks like his mother.
Düğünün Notre-Dame'da olmadığından emin misin, Alexandre?
Alexander, you sure it wasn't Notre Dame?
- Ben, Alexandre.
Oh, hello, It's Alexandre.
Ben, Alexandre.
It's... Alexandre.
Ona, öğleye kadar Alexandre'i 8295'ten aramasını söyler misiniz?
Ask her to call Alexandre at FON-8295? By noon?
- Alexandre'la görüşebilir miyim?
- Can I speak to Alexandre?
- Gidiyor musun, Alexandre?
- Leaving, Alexandre?
Alexandre. İşe gidiyorum.
Alexandre, I'm going to work.
- Alo? - Alexandre'la görüşebilir miyim?
Can I speak to Alexandre?
Aşağılık Alexandre.
Shitty old Alexandre!
Alexandre'ı s * kmek istiyorsan bu onu memnun eder.
If you want to fuck Alexandre, he won't mind.
Alexandre büyük oynuyor.
Alexandre's doing it up big...
Alexandre'a makyaj yapmalısın.
You should make Alexandre up too.
Söz veriyorum, Alexandre, çok yakışacak.
I promise, Alexandre, It'll be very becoming.
Bir kere denemelisin, Alexandre.
You should give it a try, Alexandre.
Alexandre, sen çok güzelsin.
"Alexandre, you're so beautiful..."
Alexandre'ın düşüncelerine rağmen.
In spite of what Alexandre thinks.
Alexandre benim "zenci" vücutlu olduğumu söylüyor. Saçma!
Alexandre thinks I have a Negress'body.
Alexandre sarışın, mavi gözlüleri takıntı yapmış.
Alexandre is fixated on blue-eyed blondes.
Alexandre, sen sevdiğim tek erkeksin.
Alexandre, you're the only man I ever loved.
Nafile okşayışları bırak, Alexandre.
No, no vague fondling, Alexandre...
- Alexandre.
- Alexandre.
İsmi Alexandre.
His name's Alexandre.
- Alexandre!
- Alexandre.
- Alexandre? Uyandırdım mı?
- Alexandre?
Alexandre? Ben Veronika.
Hello Alexandre, it's Veronika...
- Alexandre?
- Hello.
- Yapma, Alexandre!
Listen, come on Alexandre!
Dinle, Alexandre!
Listen, Alexandre!
Alexandre, seni seviyorum. Eğer gitmemi istersen...
Alexandre, I love you.
Merhaba Alexandre.
Hello, Alexandre.
Biliyor musun, Alexandre, gördüğüm ilk ceset büyükbabamındı.
You know, Alexandre...