Allahın cezası traducir inglés
601 traducción paralela
- Allahın cezası kristalin.
- Oh, confound your crystal.
Evet, Allahın cezası sıkıştı..
Yeah, the darn thing's stuck...
Önce beni yapacağın sahtekarlığa bulaştırıyor ki daha önce ucundan bile bulaşmadığın bir durum sonra üç filmi bir başıma izlememi istiyor ve şimdi de kalkmış hiç sahip olmadığım Allahın cezası cesaretime sığınarak arabamı istiyorsun.
First, you get me out under false pretenses... which you never had the slightest intention of... Then you want me to sit through three features all by myself... and now you want to take my car in the bargain for a bunch... Of all the confounded nerve I ever...
Hepsi bu! Görmüyor musun, allahın cezası!
Don't you see, you blithering idiot?
Katilin, seni Allahın cezası aptal, katil ile kurbanı, Kaptan Simpson.
Who? The murderer you blithering idiot, the murderer and his victim, Captain Simpson.
Daha başından haklıydım, bizim Allahın cezası katilimiz o.
I was right in the first instance, he's our blasted murder himself.
Bak ne yaptın, Allahın cezası!
Look what you did!
- Burada yemek yedin ve içtin. Allahın cezası, daha ne istiyorsun?
- You ate here, drank... what the hell do you want?
Allahın cezası.
I got it coming.
Allahın cezası!
Damn her!
Allahın cezası sidikli kedi!
Damn it! You filthy fiend!
- Allahın cezası, madam...
Dump this entire vile cargo into the river right now.
Evet allahın cezası, geri dönüyorsun.
You're damned right you do!
Allahın cezası, gördüm!
Damn it, I saw it! Here!
Elimizde başka bir Allahın cezası herif var mı?
Who the hell else do we have back there? !
Seni Allahın cezası piç!
You goddamned bastard!
Ne oluyor bu Allahın cezası adama!
Disgraceful. What an idiot! I'll kick him back all the way to England!
Seni Allahın cezası...
Damn you, you big son of a...
Allahın cezası gidi- -
What the hell is going...
Allahın cezası tren.
Dog-blasted train.
gitti, bak, Allahın cezası asker.
He's gone... ( Honus sighs ) Look, you dumb gun soldier...
Tek düşündüğün para kazanabilmek için bu kaydı allahın cezası iletişim ağlarına satmak
The only thing you want is to sell this to your goddamn network
Allahın cezası bir silahtan çok daha fazla değerli olduğu kesin.
She's worth a hell of a lot more than that goddamn gun.
Allahın cezası salak çocuk.
Damn stupid kid.
Bir şey yap, Allahın cezası!
Do something, damn it!
- Allahın cezası piçler!
- You dirty rotten bastards!
Allahın cezası kalkanı götürün hemen.
Get the shield out of here.
Allahın cezası fare.
Goddamn mouse.
Allah'ın cezası çocuk!
Drat that boy.
Allah, File'ın da, ötekilerin de cezasını versin.
No, dang bust File and a-rattle snatch all of them.
Allah, açgözlü insanların cezasını veriyor.
Allah knows many ways of dealing with hungry men.
Allah onun cezasını versin.
May God punish him.
Fakat Allah 1917'de Belçika'da bir çamur deliğinde onun cezasını verdi.
Then the Lord done the job for me in some mud-hole in Belgium in 1917.
Bir kaç tane Allah'ın cezası fahişeyi neden kurtarmaya çalışıyorsun?
What, are you trying to save some goddamn whore?
Allah'ın cezası!
Damn you!
Allah cezasını versin!
Damn him!
Eğer bu Allah'ın cezası kör Akagi Dağı'na çıkıyorsa, pek hayra âlamet değil.
If this blind bastard was headed up Mt. Akagi, he can't be up to any good.
Sana adımın Ferdinand olduğunu kaç kere söyledim Allah'ın cezası!
I told you my name's Ferdinand, goddamn it!
"Allah'ın cezası" diyerek kızgınlığını göstermeye çalışıyorsan, ben umursamam.
If you think you're tough saying "goddamn it," you're wrong.
Seni Allah'ın cezası piç.
You goddamn son of a bitch.
- Ne yaptın Allah'ın cezası?
- What did you do, you bugger?
Allah'ın cezası karıma artık tahammülüm kalmadı.
I can't stand my damn wife anymore.
Allah'ın cezası ayyaş.
That darn drunkard.
Yapma Allah'ın cezası!
Stop it, you son of a bitch!
Allah'ın cezası bir bela.
A motherfucking menace.
Ah, Allah'ın cezası bina beni ele geçirdi... bana huzur veriyor... ruhumu onarıyor.
Ah, this goddamn building gets to me. Comforts me... restores my soul.
Allah tümünüzün cezasını versin.
God damn it all!
Bağla kendini, Allah'ın cezası!
Tie yourselves down, goddamn it!
Git buradan, Allah'ın cezası budala!
Get away from there, you goddamn fool!
Görüyorsunuz ya doktor, benim sorunum bana verilen tam bir seçme özgürlüğüne rağmen Allah'ın cezası Charmaine'i boğmak istememem.
You see, doctor, my problem is that, given complete freedom of choice, I don't wanna squeeze the goddamn Charmin.
Bu Allah'ın cezası kapıyı kim koymuş buraya?
Who put this goddamn gate here?