English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ A ] / Anahtarları al

Anahtarları al traducir inglés

598 traducción paralela
Anahtarları al sen.
Get the keys.
Hepinizi öldürecek, sonra da anahtarları alıp bana gelecek.
He'll kill you, kill you all, and then take the keys and come to me.
Sonra anahtarları al, valizi aç ve kağıtları yak.
Then, take his keys, open his trunk and burn the papers.
- Anahtarları alıp geleyim.
- I'll get the key and open up.
Ryley, anahtarları al.
Ryley, get those keys.
Anahtarları al.
Get his keys.
Anahtarları al ve bu kelepçeleri çöz.
Get the keys and take off these irons.
Silahıyla anahtarları al. Aç şu kelepçeleri.
Get his gun and keys and unlock those cuffs.
Eğer yapmazsan, seni öldürürüm, Sonra anahtarları alıp, kendim açarım.
If you don't. I'll kill you. take your keys and open it myself.
- Anahtarları alıyorum.
- I'm taking the keys.
Sürekli "Anahtarları al..." diye bir ses duydum.
I kept hearing a voice saying "Take the keys..."
Anahtarları aldın, şimdi de parayı al!
You took the keys, now take the money!
Anahtarları al.
Here are the keys.
- Doktor, hemen anahtarları al!
- Doctor, take the keys quickly!
Anahtarları al.
Get the keys.
- Anahtarları al!
We're both...
- Haydi al anahtarları... - Sen anahtarları al...
We're both going down...
- Anahtarları al!
Quiet!
Neden sadece anahtarları alıp bizi çekici parasından kurtarmıyorsun?
Why don't you take the keys and save us a haul back out here?
Anahtarları al.
Take them.
Giriş yaptı, anahtarları alıp üst kata çıktı.
She signed in, got the keys and went upstairs.
- Anahtarları al.
- Get the key.
Ben bekciden anahtarları alınca en uca gideceğiz. Depo 50-A'ya. Lalo?
After I get the guard's keys we drive to the end, warehouse 50-A.
Anahtarları al ve git arabayı getir.
Here's the key, go get the car
Cebimden copumu alın, kapıyı kitleyin, eve gidip anahtarları saklayın.
Take the blackjack out of my pocket, lock the door, beat it home, hide the keys.
Pekala, bana inanmıyorsan anahtarlarımı al, beni bir köpekmişim gibi kilitle!
If you don't believe me take my keys, lock me in like a dog!
Anahtarlarınızı alın lütfen.
Take your keys, please.
Arabanın anahtarlarını al.
Here are his car keys.
- Anahtarlarını alıyorum.
- Taking your keys.
Bennie, tanrı aşkına - - Al anahtarları lütfen.
Bennie, for God's... Take the keys, please.
Parmak izleri, köpekler, hırsız alarmları, anahtarlar, kilitler, telefon, .. alışkanlıkları, hobileri, tatilleri, .. kim nerede uyuyor...
Fingerprints, dogs, burglar alarms, keys, locks, telephones, habits, hobbies, holidays, who's sleeping where...
Pekâlâ, kampçılar, resepsiyondan anahtarlarınızı alın.
All right, campers, get your keys at reception.
Bize o anahtarları ver yoksa zorla alırız, ona göre!
But you've got to give us those keys or you'll force us to take them from you!
Al, anahtarlar sende kalsın.
You keep the keys.
Al anahtarları.
Take the keys.
Envanterin tam olduğuna bakmak benim için bir alışkanlık. Anahtarlar hazır ve hepsi sizin için etiketlendi.
It's the habit of a lifetime to see myself that the inventory is complete and the keys are all ready, all labelled for you.
... "Kavga etme ihtimalimize karşı anahtarlarını al"?
"Take your keys in case we fight?"
Şimdi, anahtarlarını al ve buraya fırlat.
Now, take your keys out and throw them over here.
İnsan alışkanlıktan arabadan inince otomatik olarak anahtarları da hep yanına alır.
Ever notice how, out of habit when you get out of a car, you automatically reach for the keys?
Anahtarlarınızı geri getirdiğinizde 1 dolarınızı alıyorsunuz.
You'll get that back when you bring the keys back.
Anahtarlarını alıp New York'a gideceğiz, değil mi?
We'll take their pinks and we'll go to New York. Right?
Anahtarlarınızı da alın. Yedek lastiği takmanıza yardım edeyim.
You might as well get your keys, and I'll help you out with the spare.
Jerome'nin anahtarlarını al.
Get Jerome's keys.
Kolumu oynatamıyorum anahtarları cebimden al.
Get the keys out of my pocket I can't move my arm.
Anahtarlarını alırdı.
She'd keep her keys.
Oraya vardığımızda arabamın anahtarlarını sana vereceğim. Sen de gidip sevgilini alırsın. Tamam mı?
Once we're there, I'll give you the keys to the car and you can go get your girl.
Anahtarlarımı alın.
Take my keys.
Kapıyı kapat, ve anahtarları geri al!
Shut the door, and bring back the key!
Kamyonun anahtarlarını al.
Get the keys to the truck.
Oraya gel kamyonetin anahtarlarını al.
Come here. Do you take the keys.
Margie'nin anahtarlarını al, evine git ve bekle.
Take Margit's keys and go to her place and wait there.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]