Anahtarın var mı traducir inglés
281 traducción paralela
Hey, Marie, fazla anahtarın var mı?
Hey, Marie, have you got an extra key?
- Anahtarın var mı?
- Do you have a key?
Şeker, anahtarın var mı?
Sugar, you got the key?
Aa... üç-sekiz anahtarın var mı tatlım?
Um... have you got a three-eighth spanner, darling?
Anahtarın var mı?
Do you have the key?
- Tamam mı, anahtarın var mı?
- Is OK, you have a key? -
Anahtarın var mı? Güzel.
You've got your key, huh?
Pompa çalışmıyor, anahtarın var mı?
This pump out here is locked. Is there a key?
Benzin varsa buradan gidebiliriz, anahtarın var mı?
We can try to get out of here if we can get some gas. Is there a key?
Anahtarın var mı?
You have your key?
Anahtarın var mı?
You have your keys?
Anahtarın var mı?
You got the keys?
- Hey! Dexter, yedek anahtarın var mı?
- Hey! - Hey! Oh, Dexter, do you have your pass key on you?
Anahtarın var mı?
You got the key?
Akort anahtarın var mı?
Got a spoke wrench?
- Anahtarın var mı?
Got your key?
Anahtarın var mı?
Do you have the keys?
- Bunun için bir anahtarın var mı?
- Have you got a key for that?
Anahtarın var mı?
Do you have a key?
Richie. Anahtarın var mı?
Richie, do you have a key?
- Anahtarın var mı?
- Have you got a key?
- Anahtarın var mı?
- You have a key.
Bu kapının anahtarı var mı?
Is there a key to that door?
Sizde Bayan Hunt'ın sayfiyedeki evinin bir anahtarı var mıydı?
Uh-huh. Have you got a key to Miss Hunt's house up in the country?
Bungalovların anahtarı var mı sende?
You got a passkey to the bungalows?
- Anahtarın var mı?
Give me the keys?
- Anahtarınız var mı?
- You have a key? - No.
Odanın anahtarı var mı sende?
Have you got the key to the room?
Sende o kapının anahtarı var mı?
Have you got a key to that door?
Bende ana kapının anahtarı var mı, bilmek istemiş.
He wanted to know if I had the key to the main door.
Anahtarın buradan nasıl çıkarıldığı hakkında fikri olan var mı?
Have you any idea how the key got out of here?
Ofisin anahtarına ihtiyacınız var mı?
Do you need the key to your office?
Yedek anahtarınız var mı?
Have you got a extra key?
Sizde o dolabın anahtarı var mı?
Do you have the key to that case?
- Anahtarınız var mı?
- Have you got your key?
Okula giden bir kızım var ve benim de iş aramam lazım. Senin de anahtarın var.
I have a daughter who goes to school and I have to start looking for a job.
Aklımız bu yüzden var : arabanın anahtarını bıraktığımız yeri hayal etmek için.
That's what the mind is for, picturing where you left your car keys.
Anahtarınız var mı?
Got a key?
Ve sakın birşey denemeye kalkmayın bir bijon anahtarım var.
And don't try anything. I got a tire iron handy.
Hangarın sadece bu kısmını kiraladım diğerlerin anahtarı var.
I only rent this end of the hangar. Other tenants have keys.
Anahtarı olan başka bir tanıdığınız var mı?
Is there anyone you know who has another set of keys?
Tebliğ memuru Bay Revilla için Hayes'in eşkaline ve ön kapınızın anahtarına ihtiyacım var.
I need a description of Hayes for Mr. Revilla. my process server... and I need the key to your front door.
Anahtarınız var mı?
- Do you have a key?
Sende odamın anahtarı mı var?
You have the key to my bedroom?
- Arşiv odasının anahtarına ihtiyacım var.
- I need the key to the records room.
- Bu kapının anahtarı var mı sende?
- You got a key for this door?
Dükkânın anahtarı var mı?
You got the keys to the shop?
Hayal gücü o kadar aşağılanmış ki hayal gücü, var oluşumuzun anahtarı olacağına, kendisi hayali olmuş ve şimdi de varlığımızın dışında bir şeyin benzeri olmuş sanki.
The imagination has been so debased... That imagination, being imaginative, rather than being the linchpin of our existence, now stands as a synonym for something outside ourselves, like science fiction...
Anahtarınız var mı?
- Well, do you have a key?
Altında içinde yarım milyon olan bir kasanın anahtarı var.
Soon as I'm gone, you sit down in this same seat I'm in. You'll feel something under your ass.
Arabanın yedek anahtarı var mı sizde?
Do you have a spare set of keys for the car?