Miami traducir inglés
5,670 traducción paralela
Şayet Miami'deki kumar tasarısı geçerse Miramar'dan vazgeçmemeni anlarım.
If gambling in Miami passes, I understand that you won't give up the Miramar.
Miami Beach ve İlçe Polis Teşkilatı'ndan görmezlikten gelinecek türden yardımlara.
"Look the other way" favors from Miami Beach - and County PD.
Antonio'nun ailesi Miami'nin yarısına sahip.
Antonio's family owns half of Miami.
Antonio, Castro'dan bu yana birçok Kübalı'nın Miami'ye geldiğini söylüyor.
Antonio says that since Castro, so many Cubans are coming to Miami, you know?
Ailesi Miami News'in sahibi.
His family owns the "Miami News."
Evet, Miami Metro'daki hırsızlık masasından sonra büyük adım, değil mi?
Yeah, yeah, it's a big step up from my Robbery desk at Miami Metro, huh?
Robert Bailey, 42 yaşında, Miami sakini.
Hey, what do we have? Robert Bailey, 42 years old, Miami resident.
Doktor Vogel senelerdir Miami'den uzaktaydı ama artık döndü ve sağ olsun bulduğumuz son cesetle ilgili uzman görüşlerini sunmayı tekliif etti.
Dr. Vogel has been away from Miami for a number of years, but now she's back, and has graciously offered her expertise with our recent body dump.
Yanılmıyorsam Miami Metro'da sizlerle birlikte çalışmış.
If I'm not mistaken, he worked with you here in Miami Metro.
Miami Metro'yla çalışıyorsun.
You're working with Miami Metro.
Miami'de güneş yanığından çok ceset var.
Miami makes more corpses than sunburns.
Kusura bakma da, benimle çalışmak için Miami Metro'dan ayrılan sensin.
Excuse me. You left Miami Metro to come and work for me.
Miami Metro'dan psikolojim çöktüğü için ayrıldım.
I left Miami Metro because I was burned out.
En azından Miami Metro'dan öndeyim.
At least I'm staying ahead of Miami Metro.
Miami'ye gelip polis olmam o zamanlar aklıma gelen en iyi siktiri çekme şekliydi.
My moving to Miami to be a cop, that was the biggest "fuck you" I could think of at the time.
Hamilton ailesinin Miami Metro'nun yakın dostları olduğunu hatırlatmak istedim.
I just wanna make sure you're aware that the Hamiltons are good friends to Miami Metro.
Hâlâ Miami'de.
He's still in Miami.
Miami Metro'nun yardımına ihtiyacımız var.
We need Metro's help.
Miami Metro Cinayet Masası.
Miami Metro Homicide.
Yates, Miami'nin bir ucundan diğer ucuna kablo ve internet döşemiş.
Yates has installed cable and Internet from one end of Miami to the other.
Bakalım Miami Polisi seçenekleri azaltmama yardım edecek mi.
Time to see if Miami Metro can help me narrow this down.
Dexter da doğma büyüme Miamili.
Dexter's lived in Miami his whole life.
Ben Miami Metro'dan Dedektif Cooper.
This is Detective Cooper over at Miami Metro.
Ama uluslararası sulara kaçmak için iyi bir yoldur. Miami'de bu şekilde dolaşması cesaret ister.
But it does make for an easy escape into international waters.
Miami'ye neden döndün?
What are you doing back in Miami?
Miami'de ne arıyorlar bilmiyorum.
I don't know what they're doing in Miami.
Merkezde laboratuvar asistanı pozisyonu açıldı. İstersen iş senindir.
I wanted to let you know that a lab assistant position just opened up at Miami Metro, and it's yours if you want it.
Benimle Miami'ye onun yüzünden geldin.
He's the reason you insisted... - On coming with me to Miami, returning to a place where... - Stop it.
Şu an Miami'de olmaman gerek.
Miami is not the place for you to be right now.
Miami Metro bunu öğrenmemeli.
Miami Metro can never know.
- Miami'de mi?
Deb- - Is she in Miami?
Hannah McKay'in Miami'ye döndüğünü düşünüyorum.
I think Hannah McKay is back in Miami.
Miami'de bir sürü güzel sarışın kız var.
Lot of pretty blond girls in Miami.
Miami'den sonraki durağımız orasıydı zaten.
It was our next stop after Miami anyway.
Hannah McKay, Miami'de ve Maggie Castner adını kullanıyor.
I believe Hannah McKay was just in Miami going under the alias of "Maggie Castner."
Hannah McKay, Miami'de ve Maggie Castner adını kullanıyor galiba.
I believe Hannah McKay was just in Miami going under the alias of Maggie Castner.
Miami Metro'yu işe karıştırmadan önce bana biraz zaman ver.
Just give me a little time before Miami Metro gets brought in.
- Miami'de mi? - Hayır.
- Here in Miami?
Hannah McKay'in Miami'ye döndüğü ihbarını aldığı için gelmiş.
He's here on a tip that Hannah McKay is back in Miami.
Açıkçası tanıdığım Hannah McKay Miami'ye dönme riskini almayacak kadar akıllı biri.
Frankly, the Hannah McKay I knew would be too smart to risk coming back to Miami.
Bana Hannah'nın Miami'de olabileceğini söylemiştin, ona iletmeye geldim.
Yeah, I just stopped by to tell her what you told me, that Hannah might be back in Miami.
Sonuçta tüm Miami'ye fotoğraflarını astı.
Either way, he's got your photo all over Miami.
Hannah'nın Miami'de olduğunu biliyor.
He knows she's in Miami.
Onu Miami'den uzaklaştırana kadar.
Just... until I can get her out of Miami.
Emniyete artık bunaldım deyip ayrılacağımı söylerim.
I can give my notice at Miami Metro, say I'm burnt out.
Harrison'ı da alıp Miami'den gidiyoruz.
- I'm leaving Miami with her. We're going away together with Harrison.
Saxon'ı öldürüp Miami'den temelli ayrılacağım.
I'll kill Saxon and leave Miami forever.
Miami'den nasıl çıkacağım peki?
So how am I gonna get out of Miami?
- Miami'yi terk ediyoruz. Hannah'yla birlikte.
Leaving Miami with Hannah.
Miami'de bir iş bulurum.
I'll find something in Miami.
Yates kim bilir nerededir? Miami'yi terk etmiş olabilir.
He could've left Miami.