English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ A ] / Arama

Arama traducir inglés

16,295 traducción paralela
Telefonları bulunca arama geçmişlerini bulabildik.
Finding these phones allowed us to examine their call history.
Arama kimden gelmiş?
And who was the call from?
Üç gün sonra aynı numaradan bir arama daha geliyor.
Three days later, there's another call from the same number.
Bu süreçte kimseyle görüştürülmemeniz ve birine burada olduğunuzu söyleme veya arama yapma hakkınızı geciktirmesi için de bir müfettişle konuşacağım.
I will also speak to an inspector to authorise you being held incommunicado at this time, delaying your right to have anyone told you're here, or to make any calls.
Üç arama görünüyor.
Three calls are shown.
Peki ya AC-12 santraline yapılan arama?
And the call to the AC-12 switchboard?
Charlie Zulu'ya gelecek olursak adli tıp olay yerinde arama yapmıştır.
Charlie Zulu, a forensic search was carried out at the crime scene.
Şu da önemli ki 31 Mayıs gecesi Bains'e bir arama yapıldı. Arabanda bulunan türde bir telefondan.
Significantly, Bains received a call the night of the 31st of May from a phone of the type found in your car.
Belki de zarf arama ekibindeki biri tarafından çoktan görülmüştü ama içindekiler görülmemişti.
Maybe the envelope had already been seen by somebody else on the search team, but the contents hadn't.
Görev aracı emniyete aittir ve bu yüzden herhangi bir izin almadan arama yetkisine sahibiz.
His service vehicle is owned by the police and as such we are entitled to search it without any form of authority.
Pekâlâ, yani elinizde bana ait olmayan bir telefon ve bir yığın gizemli arama var.
Right, so you have got a phone that doesn't belong to me and a load of mysterious calls.
Arama Hunter'ın telefonundan sizinkineymiş.
It was from Hunter's phone to yours.
Eşyalar hakkında bir daha arama beni.
Don't call me about this stuff anymore.
- Arama.
- No, don't.
- Bence arama.
I wouldn't do that.
Tyler'ın telefonu olay yerinde bulunamadı hatta daha önceden birkaç arama yapmasına rağmen.
Tyler's phone was never recovered at the scene, even though he made several calls right before.
FBI Kanada'da Philip Jessup için arama yapıyor.
The FBI has a search out for Philip Jessup in Canada.
- Sinclair'le ilgili kanıt için evine arama emriyle gelecek ekibin hazır olmasını istediler.
We just got a call about being ready to serve a search warrant on your house for evidence about Sinclair.
Belli ki "dokunulmazlık" dediğimde o "arama emri" anlıyor.
Turns out when I say "immunity deal," he hears "search warrant."
Yasal arama öncesi kanıtları yok etmek suçtur.
Destruction of evidence before a valid premise search is a felony.
Acil arama emirleri için görevli yargıcı bulun.
Find the judge on duty for emergency search warrants.
Bu mülkte arama yapılması için imzalı iznimiz var.
We got a signed search warrant gives us immediate access to these premises.
Annalise Keating'in ofisinden arıyorum, polis şu an arama gerçekleştiriyor.
I'm here at Annalise Keating's office where the police are executing a search warrant.
Demek yargıç herhangi bir arama emri imzalamadı?
Oh, the judge didn't sign off on any warrant?
... lokasyonunu bulmak için birçok eyalette arama başlandı.
... conducting a multi-state search for his location.
Bayan Underwood ve Rusya konusunda çok arama geliyor.
A lot of calls about Mrs. Underwood in Russia.
Sen de kendi arama motoruna ve tüm o küçük ev videolarına sahipsin.
And you've got your search engine and all your little home videos.
İptal etmek için arama ihtimaline karşı.
In case she's calling to cancel.
Arama sonuçlarıyla oynamıyorlar ancak şöyle diyelim, Moda Dünyası'nda iki tam sayfa...
They don't manipulate search results, but let's just say a big spread in Vanity Fair...
Kongreye yapılan birkaç bin arama da.
Neither will a few thousand calls to Congress.
Editörünüze yapılacak bir arama...
One call to your editor...
Arama alanını daralttılar.
They've narrowed the search zone.
Arama yok.
No calls.
Arama yapmamızı geçiştirmek istiyorsanız, Bayan Finelli bundan fazlasına ihtiyacımız olacak.
If you want to avoid a warrant, Ms. Finelli, we're gonna need more than that.
arama emri için uğraştık...
We tried to get a warrant...
Hiçbir zaman bir arama emri çıkaramayacağız çıkarsak bile ne arayacağız?
We'll never get a warrant and even if we did, what are we looking for?
Bunu arama emrinin içinde düşün.
Imagine putting that to the DI.
Arama emri çıkart, kolaylıkla çıkartabilirsin.
Get a search warrant, It's easy.
Acil arama yapmam lazım.
Urgent call.
Arama yapıyorum.
Calling you that Uber.
Arama bülteni çıkarıyorlar.
They are putting out an APB.
Bahaneler arama.
Don't look for any excuses.
Lütfen beni bir daha arama.
Please don't contact me again.
Telefonlarını şehirlerarası arama için kullandığımı bilmiyorlar.
They don't know that I'm using their phone for a long-distance call.
Olağandışı bir şey yok. son bir gelen arama hariç.
Nothing unusual except for the last incoming call.
Beni bir daha arama.
Don't call me again.
Beni bir daha arama.
Never call me again.
Yapılan arama kaydı Bay Reddington'un kullan-at telefonunu Batı Virginia'da bulduğunu gösteriyor.
I search-traced Mr. Reddington's burner to a location in West Virginia.
Ve şuan elimizde arama emri için yeterli kanıtımız yok.
And we don't have enough probable cause yet to justify a warrant.
Arama senin telefonundan.
It was from your phone.
Bir sürü cevapsız arama ve mesajın var. Kimden olduğunu merak ediyorum.
'There's a lot of missed calls and texts.''i wonder who they're from?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]