Aramadım traducir inglés
2,410 traducción paralela
Ortağını aramadım
I didn't call, for instance, your partner.
Seni hiç aramadım.
I never called.
Hayır, aramadım.
No, no, I didn't
Hiç aramadım, özür dilerim.
Sorry that I haven't called.
Seninle görüşecek yüzüm yoktu bu yüzden aramadım.
I didn't feel I had the rights to see your face, so I couldn't call you.
Onun için aramadım.
That's not it.
- Hayır, seni aramadım.
- No, I'm calling.
Böyle bir şey olsaydı güzel olabilirdi ; ama aramadım.
It would be nice but I called.
Seni ben aramadım.
I didn't call you.
Onu aramadım çünkü bulacak bir şey yoktu.
I didn't look for her because there was nothing to ind.
Ben Devlet'i aramadım!
I didn't call the Government!
911'i aramaya çalıştım. - Ama aramadım. Onun yerine- -
I tried to call 911, but I didn't.
Onu asla geri aramadım, Hilly.
I've never called her back, Hilly.
Seni özlediğim için aramadım yüzünü görmemek çok iyi geldi.
It's not like I missed you or anything. I needed a break from your face.
Kötü bir zamanda aramadım umarım?
Is this a bad time?
Seni şimdi aradım, aramadım mı?
I just called you right now, didn't I?
Aslında onu aramadım. Ama, eğer ben onun sesine katlanabiliyor olsaydım,... olabilecek olanlar bunlardı.
I didn't really call her, but that's what it would have sounded like if I could stand the sound of her voice.
Sevgili babasının bütün bilgilerine sahip. Onu aramadım.
She's the one with all her claws in daddy dearest.
Emlakçıyı ben aramadım.
You know I didn't call that realtor.
- Yani telefonu alıp onu aramadın mı? - Ben aramadım. O aradı.
Louis, typically I refrain from saying things like this to my patients, but...
Ama aramadım.
But I didn't.
Önceden aramadım ama eminim bizi listeye dahil edebilirler.
No, I didn't call beforehand, but I'm sure we can just go on the list.
- Hayır, aramadım.
No, I didn't.
- Aramadım ki- -
I didn't call...
Abby henüz aramadı mı.
Abby hasn't called yet.
Aramadın mı onları?
Shouldn't you call them?
Hiç kimse aramadı mı?
No one called?
Ayrı düştüğümüzden beri sizi aramadığım yer kalmadı.
I've been searching everywhere for you guys. Since we got separated.
Fakat, o çocuk aramadı mı?
But, that kid didn't even call?
Ben de özür dileyip "Seni Lisa sandım, aramadığım için bana kızgın olan." Sonra, bu Jennifer ya da adı her neyse aynı onun gibi görünen biriyle çıktığımı ve onu reddettiğimi düşünür.
I apologize and tell him that I thought it's a girl Lisa, who is mad at me because I called her, and then, as her name was Jennifer or her, will think that I met a girl that looks just like her
- Aramadım.
I didn't frisked him.
Umarım seni yanlış bir zamanda aramadık.
I hope we're not catching you at a bad time.
Aramadım mı?
I haven't?
- Katil seni aramadı mı peki?
And the killer didn't call you? No.
Onu aradım, ama beni geri aramadı.
I called her, but she didn't call me back.
Ben senin aramadığın kişiyim.
I'm not the one you are looking for.
Sadece acaba var mı ve onları yeterince dikkatle aramadık mı diye merak ediyorum.
I'm just wondering if maybe you do and we just ain't looked hard enough for them.
Bir keşif aramadığım kanısına vardım.
I have decided that I am not looking for one discovery.
Onu aramadın mı?
- Didn't you call her? - No.
- Kimse aramadı mı?
- No one's called you?
- Ve hala kimseyi aramadı mı?
- And she still hasn't called anyone?
Hiç yanlış numarayı tuşlayıp evini kimse aramadı mı?
I mean, you never got a call, like someone called the wrong house phone?
Onun hoşlandığı kızın numarasını aldım. ve ona arayıp aramadığını sordum ve çıldırdı.
It's over some girl he like and I got her phone number and I asked him if he called and he got mad.
Kimse aramadı mı?
No one called?
Barbara seni aramadı mı?
DIDN'T YOU GET A CALL FROM BARBARA?
Neden aramadığımızı biliyorsun.
You know why we don't call.
Aramadım.
No.
Yani, bir misafirimle girdim, ve kimse araba bagajımı aramadı.
... meaning, I had a guest with me, and no one checked my trunk.
Altamirano'yu aramadın mı?
Weren't you going to call Altamirano?
O kadar yüksek sesle çığlık attım ki..,... birilerinin polisi aramadığına şaşırdım.
I screamed so loud, I'm surprised nobody called the police.
Aslında, kasıtlı olarak seni aramadığım için.
Actually it's because I didn't call you deliberately.