Aramıs traducir inglés
11,078 traducción paralela
Bir grup arkadaş toplanmış,... kediyi aramıza almış eğleniyorduk. Sonra işte...
I had a bunch of friends over, and we were fooling around with the cat... and, I don't know, they were kind of negging it on and...
Bak, aramızdaki şey...
- I know that my world's a scary place, but I have to go back to return this and let them know it's over. Look, what we shared was...
Hayırseverin biri 911'i aramış.
Some do-gooder called 911.
- Daha önce aramış olduğunuz binalar mı?
- that you've already searched?
Steven'ı 17 : 36'da aramışım.
I called Steven at 5 : 36.
Sonra 20 : 57'de tekrar aramışım.
Then I called back at 8 : 57.
Aramızdan ayrılmış.
He's no longer with us.
Burada oturan üç savcı, altı suçlamayı da mahkemeye taşımakla Branden Dassey'nin ifade vermesini gerektirmeyen dört suçlamayla devam etmek arasında karar verebilmek için aramızda uzun uzun konuştuk.
The three attorneys at this table have had long discussions about whether we should proceed with all six counts or whether we should proceed with the four counts that don't require Brendan Dassey's testimony.
- Kasımın 3'ünde aramıştınız, değil mi?
And you said that you called that on the 3rd of November? That's correct.
- Tamam. Bunu sormak için mi aramıştın Andy?
[Lynn] OK, that's what you're looking for, Andy?
Bunu sormak için mi aramıştın Andy?
- OK, that's what you're looking for, Andy?
Tom Fassbender'la aramızda yaptığımız email yazışması.
It's an email to and from Tom Fassbender and myself.
Nihayet hepimiz aynı masada oturup aramızda cam olmadan konuşabileceğiz.
The fact that he's actually at the table and can talk with us instead of behind glass...
Henrik homoseksüel, aramızda bir şey yok.
Henrik's homosexual, so there's nothing between us.
Aramızdaki eşitlik konusunda sıkıca inanıyoruz.
We believe firmly in the equality between us.
Seninle aramızda olan şey bunlar değil, o yüzden...
But that's not what's happening here, between you and me, so...
Hayır, aramızda neler olduğunu anlamıyorsun!
No, you don't understand what's goin'on with us!
Aramızdaki fark bu ;
It's the difference between us.
Kendisini tekrar aramızda görmek güzel.
It's good to have you back.
Sıklıkla evlerimizde doğarız yeter. Ve sonunda biz öleceğiz Ve şanslıysak aramızda yaşarız.
We are often enough born in our homes, and in the end we die, and in between we live, if we are lucky.
Gerçekten, tatlım bende bunu konuşmak için seni aramıştım.
Actually, honey, that's what I was calling to talk to you about.
Laktozla aram pek iyi değil ama olsun.
Super lactose intolerant, but that's okay.
Samuel, bu kısım aramızda kalsın.
Samuel, that part is just between us.
Aramızda Latince alimi varmış.
We have a Latin scholar in our midst.
Charlie'yle aramızdaki her neyse, istediğim şey değil.
I gotta be done with this guy. Whatever the hell Charlie and I had... It's not what I want.
Kardeşim yollamıştır, aramızda bir şaka.
My brother. It's a inside joke.
Bu çok özel bir Trol Bayramı çünkü aramızda, henüz bir Trol'ün tadına bakmamış olanlar var.
This is a very special Trollstice... As there is one amongst us who has never tasted a Troll.
Beni aramıyor.
He's not calling for me.
Kusura bakmayın, bunlar Billy'nin, kendisi artık aramızda değil.
Those are Billy's, he's not with us anymore.
Yanlış aramış olmalısınız.
You must have the wrong number.
Bu çimento tek şey. Aramızda ve patlamada.
That cement's the only thing between us and a blowout.
Aramız kötü biliyorum ama konuşmamız gerek.
I know it's been rough between us, but we do need to talk.
İkiye ayrılmış bir petrol gemisi daha. Bizi aramıyorlar.
Another tanker split in two.
Eğlence katili de aramızdaymış.
Your driver is here.
Bence aramızdaki en cesur kişi o.
For my money, he's the bravest guy in this room.
Ben hem sana selam vermek hem de şunu söylemek için aradım ; Aramızda her ne yaşanmış olursa olursun sen her zaman benim annemsin.
Yes, you know what, I did graduate from Princeton, where I magically made it off the wait list, and I did magically get into the most competitive Entree program in all of Manhattan.
Sadece Baloncu Abla Bella için aramıştım ve evet demeyi bir türlü kesemedim.
I happen to know that after 40, men's stuff is damaged, too.
Ne güzel, aramızda bir Meksikalı varmış.
Good, we got a Mexican.
Sadece kendi aramızda nasıl konuşacağız.
That's just how we talk amongst ourselves.
Hadi gidip aramızda bir ortaokul alalım.
Let's go get a middle school named after us.
Aramıza katılma zamanın geldi Cassie.
It's time for you to join us, Cassie.
Liam Neeson aramızda millet.
Like, "hello, Liam neeson's over here."
Aramızda çok fazla güven var.
There's so much trust.
İşte gemi kimliğiniz aramıza hoşgeldiniz.
Well, here's your I.D. Welcome aboard.
Aramızdan ayrılan Marilyn Monroe'ya.
- It's a tribute to the late, great Marilyn Monroe.
Tamamdır, beyler, aramızdaki hangi zavallı Jay Niles ve onun 95-millik rekoruyla antreman yapacak?
All right, fellas, who's gonna be the first poor fuck to take batting practice off Jay Niles and his 95-mile-an-hour fastball?
Aramıza yeni katılmış, tanıtmam gereken çaylaklar var ama tanıtmayacağım çünkü umurumda değil. İki numara.
Oh.
- Anne-babam aramış!
- Oh, hey, it's my parents!
Aramızdaki bağın, yakında olmasını umduğum bağın, samimiyetine sığındım.
Took the liberty of a relation. Hoping to be one soon.
- Aramızda bir yakınlığın olması...
Bro, if there's any chance of us ever having a relationship...
O yüzden aramıyorum.
That's not why I'm calling.