Açayım mı traducir inglés
1,485 traducción paralela
Işığı açayım mı?
How about some light? .
Senin için açayım mı?
Shall I open it for you?
- Müzik açayım mı, doktor?
Put on music, Doctor?
Sizin için kaloriferi açayım mı?
Would you like me to turn the radiator up for you, Aunt Josephine? Oh, no.
Sence kapıyı açayım mı?
Do you think I should open it back up?
Açayım mı?
- Do you want me to open it? - Yes!
Açayım mı?
Shall I open?
- Açayım mı?
- Shall I open it?
- İniş takımlarını açayım mı?
- Shall I start the touch-down procedure?
Buraya otur da duşu açayım.
Sit here and I'll turn on the shower.
Şimdi burak kapıyı açayım.
That's it, now let me get the door.
- Kapıyı açayım.
- Let me get the door for you.
Aklıma eşim geldi de, bu akşam ona bir telefon açayım. Hoşça kal!
I suddenly thought of my wife I should probably give her a call tonight.
- Bekle, ben açayım!
Wait, I'll open it.
Fermuarını açayım.
Let me unzip you
Ben açayım istersen.
I'll open that for you.
- Ver ben açayım.
- Let me uncork it
Ben Sameer'e telefon açayım.
Okay then.
- Ben bir müzik açayım.
- I'll play some music.
Açayım mı?
Okay?
- Nasıl açayım?
- I don't know how.
Tamam. Ben pencere açayım.
- Okay, I'm opening a window now.
Ben kapıyı açayım. - Rory!
- Rory!
- Sesi biraz daha açayım.
I'LL JUST TURN IT UP A LITTLE BIT.
Sadece biraz ışığı açayım, olur mu?
I'm just gonna turn this light on over here, okay?
- Ben açayım.
- All right.
Sen çarşaflarınla kal, ben de, Halk avukatlık ofisimde kalayım... sonra da para toplayıp restoran açayım
You with your sheets, and me, I've left the public defender's office so I can make a ton of money and open my own restaurant.
Ağzını açayım deme, genç adam.
Don't you open a mouth to me, young man.
Senin için yer açayım.
Wait, I'll clear that for you.
Planım şu... Gerçi henüz tam bir planım yok ama idare et. Arabanın üstünü açayım diyordum.
My plan, and I haven't worked this out entirely yet, so bear with me... was to raise the roof.
Bırakın açayım!
Let me answer it!
Ben bunu açayım.
I'll just go open this.
Neyi açayım?
Open what?
Size kapıyı açayım.
Let me get the door for you.
Dur radyoyu açayım.
Let me put the radio on.
- Kapıyı açayım size.
- I'll get the door for you.
Sizin için açayım.
Get that for you, then.
- Ben suyu açayım. - Jesse Amca söylesin.
- Let's get Uncle Jesse to do it.
Dur, sana kapıyı açayım.
Here, let me get this for you.
Cümleyi açayım.
Let me rephrase that.
Neden Vietnam konusunu açayım ki?
Why would I bring up vietnam?
Sana kapıyı açayım hayatım
I'll get the door for you, honey.
Sardalyayı açayım mı?
It's amazing.
Fanı açayım.
- No.
Burada bir parantez açayım. Bir yıldan beri bekarım.
By the way, I've been a bachelor for a year.
Tamam, önce şunu açayım.
OK, I will turn on...
Ben açayım.
I can open.
Sesi de açayım.
There you go. Let me turn this on for you.
Ben müzik açayım.
I should put some music on.
Ağzını açayım deme.
Don't you say a thing.
Kapını ben açayım.
- Oh, I'll get your door. Oh. Okay.