Ağabeyim traducir inglés
2,454 traducción paralela
Ağabeyim olduğunu biliyorum ama tam bir hergele.
I know that it Adab but a complete scoundrel.
Ağabeyim bunu size gönderdi.
My brother would like you to have this.
Ağabeyim 2 kez evlenmiş bir kadına tutuldu.
My... my brοther is infatuated with a wοman whο's been married twice.
Kadın boşanma davası açmış ve ağabeyim de onunla evlenmeye kararlı.
She's asking fοr a divοrce, and he's determined tο marry her.
Diğer ağabeyim Taizo'nun eve sadece külleri geldi ama Kyuzo yaşıyor.
When my other brother, Taizo, came home he was just ashes but Kyuzo is alive.
Ağabeyim nasıl?
How's my brother?
Ağabeyim Taizo savaşta öldü ve Kyuzo'nun sonu da böyle oldu...
Big brother Taizo died in combat and Kyuzo ended up like that...
Ağabeyim Nathan bana çok şey öğretti.
My brother Nathan taught me a lot.
Dün ağabeyim aradı.
You know, my brother called yesterday.
Ağabeyim üniversiteye başladı ve evde boş bir oda var.
My brother went off to college and we have an extra room.
Ağabeyim dünyadaki en tatlı bebeği eve getirdiğinde sadece küçük bir çocuktum.
I was practically just a boy when my big brother brought home the most beautiful baby girl in the world.
Eğer ağabeyim hala hayatta olsaydı eminim ki...
And I just know that if my brother were still alive today, that...
Kendisi ağabeyim olur.
- He's my brother.
O ağabeyim değil.
Oh, he's not my brother.
Ağabeyim daha önce bizi hiç terk etmemişti!
My brother has never abandoned us before.
Prens ağabeyim ve eşi o gemi kazasında ölmüştü bu taht kavgasına da o olay neden oldu zaten.
My brother, the Prince, and his wife died in a shipwreck, the one that started this war of succession.
Kes şunu. Bu ağabeyim marifetiydi. Ben de çok kızdım ama.
That was my brother's doing and I gave him hell for it.
Ağabeyim.
My big brother.
Benim ağabeyim gibiydi.
He was like a big brother to me.
- Ağabeyim
- My brother.
Ağabeyim biz çocukken beni kampa götürürdü beni severdi o zamanlar.
My brother used to take me camping when we were kids... Back when he liked me.
Bu ağabeyim içindi.
- That's for my brother.
İyisin. Ev işlerini yaptırmak için ağabeyim de aynı şeyi söylerdi.
That's what my brother used to say to get me to do chores :
Ağabeyim annemi öldürenin bu olduğunu söylüyor.
My brother says that's how my mum died.
O benim ağabeyim. Doğru.
- He's my brother.
Onu, büyük ağabeyim gibi görüyorum.
I think of her like a... A big brother.
Ağabeyim tarafından yani.
My brother, to be exact.
Velid'in gerçek işi ağabeyim için bana göz kulak olmaktı.
I think Walid's real job was to keep an eye on me for my brother.
Ağabeyim Bunker Hill'daydı.
My brother was on the bunker hill.
Benim ağabeyim beni hayal kırıklığına uğratmadı.
My brother didn't let me down.
- Ağabeyim.
My brother.
Beni ağabeyim sandın.
You're thinking of my brother.
- Sana anlatmaya çalıştım ama dinlemedin. Artık ağabeyim yok.
I tried to tell you, but you wouldn't listen!
- Ağabeyim bir canavar değildi.
On scumbags who burn up their own kids in prison. My brother wasn't a monster.
- Ağabeyim Joe Don için beş kez aradım.
Called five times about my brother, joe don.
Ağabeyim yangın çıkarttığını hiç itiraf etmedi çünkü yangını o çıkartmadı.
My brother would never admit to setting that fire'cause he didn't do it.
Ağabeyim olabilirsin.
You can be my brother.
Ağabeyim arıyor.
Oh, it's my brother.
Yani ikiz ağabeyim böyle derdi.
I'm sure my twin brother would say.
Ağabeyim sizin için gelecek.
My brother will come for you.
Senin babanla beraber benim babamın tahsilât işlerini yürüten adam Ava'nın merhum kocası benim rahmetli ağabeyim Bowman'dı.
The man who ran my daddy's collections, along with your father, was Ava's late husband, my deceased brother, Bowman... God rest his soul.
Sevdiği kişi ağabeyim.
It's my brother she loves.
Ağabeyim ve annem Polonya tacını takmamı istiyorlar.
My brother and mother wish me to wear the Polish crown.
Geçenlerde Kral olan ağabeyim.
Recently my brother the King.
Ağabeyim geldiğinde, buna pişman olacaksınız!
When my Big Brother comes home, you'll be sorry!
Ağabeyim hepinizi döver!
Big Brother can beat you all!
Ağabeyim ondan çok hoşlanıyor.
Big Brother really likes her.
Çünkü ağabeyim, devamlı altın madalya alıyor çok ender bronz madalya kazanıyormuş.
Big Brother's gold medal briefly, but she thought about it... and said she wanted a bronze one... because Big Brother says... he always gets a gold, rarely a bronze.
Ağabeyim buraya bayılırdı.
My brother would've loved it.
Benim sekiz tane ağabeyim var.
Had eight of them.
- Bu ağabeyim, ikizim olur da.
It's my brother.