English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Beni rahatsız ediyor

Beni rahatsız ediyor traducir inglés

1,208 traducción paralela
- Sigara beni rahatsız ediyor. Öyle mi? Bil bakalım beni ne rahatsız ediyor?
"Well smoking bothers me." Well guess what?
Kadeh kaldırmak beni rahatsız ediyor.
Toasting makes me uncomfortable.
Öğrenme süreci beni rahatsız ediyor, ama ben sevdim bunu!
I'm disrupting the learning process, and I love it!
Şey, aslında araklamak kadar kötü birşey değil, ama vicdanım beni rahatsız ediyor.
Well, actually, it's not as bad as stealing, But my conscience is bothering me.
Bu konuyu konuşmak beni rahatsız ediyor.
I'm uncomfortable talking about it.
- Beni rahatsız ediyor.
- It bothers me.
Sırf sözünü etmek bile beni rahatsız ediyor.
Just talking about it makes me sick.
Bu yazı beni rahatsız ediyor.
Something about that sign disturbs me.
Ama her şeyi senin ödemen beni rahatsız ediyor.
I tell you, I feel funny about you paying for everything.
Burada bir şeyler beni rahatsız ediyor.
There's something bothering me about this place.
Görüşleri beni rahatsız ediyor.
His views make me uncomfortable.
Bir rüya gördüm ve bu beni rahatsız ediyor. Bir haftadır aklımda. Nanny.
I had this dream, and it's been bothering me... or on my mind for about a week now.
Şimdi ise bu hikâye, beni rahatsız ediyor.
And now the story let me think of nothing else not even of my own.
İşte bu beni rahatsız ediyor.
That's what disturbs me.
Bilmediğim onca şeyi kendimle birlikte mezara götürmek beni rahatsız ediyor.
It troubles me to take with me to my grave so much that I do not know.
O hep beni rahatsız ediyor.
She's always bothering me.
Daphne, bu konuyu önünde konuşmak beni rahatsız ediyor.
Daphne, I'm really not that comfortable talking about this in front of you.
Otobüste iki ibnenin olması beni rahatsız ediyor.
Just the fact that we got two faggots on the bus bothers me.
O herifler zaten beni rahatsız ediyor.
Those guys are bugging me anyway.
Beni rahatsız ediyor, efendim.
He troubles me, sir.
Eh, bu aptal şapka, beni rahatsız ediyor.
Well, this fool hat kind of bothers me.
Niles bir şey beni rahatsız ediyor.
You know, Niles, one thing just really bugs me.
Baba sen öderken pahalı bir yemek ısmarlamak beni rahatsız ediyor.
Look, Dad, it's just that I'm not that comfortable ordering an expensive meal when you're paying.
- Frasier, bu beni rahatsız ediyor.
No, Frasier, please. This makes me very uncomfortable.
Senin de şekil çizmen beni rahatsız ediyor.
Well, your drawing is bothering me.
Ancak başkalarına anlatmak beni rahatsız ediyor.
But I feel funny telling anyone else.
Senin kokun beni rahatsız ediyor!
It offends me to smell you!
- Bu kız beni rahatsız ediyor.
- That chick bugs me.
- Bunlar beni rahatsız ediyor.
- I'm just havin'a problem with it.
Beni rahatsız ediyor.
It embarrasses me.
Ben de, sadece kolum beni rahatsız ediyor.
Me too, except my arm has been bothering me.
Gittiğinden emin olmamak beni rahatsız ediyor.
And a first good sign in three years.
Biri beni rahatsız ediyor.
Look, someone is harassing me.
Ne tür bir oyun oynadığını bilmiyorum, ama bu beni çok rahatsız ediyor.
I'm not sure what game you're playing, but it's making me uncomfortable.
Bu garson, beni gerçekten rahatsız ediyor.
This waiter is really bothering me.
Beni ne rahatsız ediyor, biliyor musun?
You know what disturbs me?
Hangisi beni daha çok rahatsız ediyor bilmiyorum :
I'm not sure what bothers me more :
Bunları konuşmak beni çok rahatsız ediyor.
This is making me uncomfortable.
Beni çok rahatsız ediyor.
It bothers me a lot.
Rahatsız ediyor ama beni.
She annoys me.
Benden etkilendin. Ama fiziksel etkileşim fikri seni rahatsız ediyor. Çünkü beni sadece bir Başkan olarak tanıyorsun.
You`re attracted to me, but the idea of physical intimacy is uncomfortable... because you only know me as the president.
Beni çok rahatsız ediyor.
He offends me deeply.
Kardeşin olarak bu beni çok rahatsız ediyor.
It's very upsetting to me, as your brother.
Efendim, sokakları silahlı adamlarla doldurma fikri beni de en az sizin kadar rahatsız ediyor ama direniş gösteremeyen Dünya'ya inen bir Jem'Hadar ordusunu düşünmek çok daha kötü.
Sir, the thought of filling the streets with armed troops is as disturbing to me as it is to you but not as disturbing as the thought of a Jem'Hadar army Ianding on Earth without opposition.
Bir kaç şey beni hala rahatsız ediyor.
Couple of things are still bothering me.
Klingon görevlisinin ölümü beni hâlen rahatsız ediyor.
I am still troubled by the death of that Klingon officer.
Ama gerçek şu ki evimin ödemeleri beni perilerden daha çok rahatsız ediyor.
But the truth is, I'm more haunted by the size of my mortgage payments.
Son gelişmeler beni çok rahatsız ediyor.
I feel really bad about how things have been.
Beni gerçekten rahatsız ediyor.
I'm really embarrassed.
Orduda ve donanmada kadınlara karşı çok ters bir tutum içinde bulunulması beni çok rahatsız ediyor.
I'm deeply concerned over the Navy's seemingly incontrovertible attitude... toward women in the military.
Bu beni hep rahatsız ediyor, neden gelmeye kararlı?
It has always bothered me, why does he keep comming?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]