English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Birşey

Birşey traducir inglés

55,374 traducción paralela
Berbat birşey evlat biliyorum ama herkes birilerini kaybeder.
I know it sucks, kid, but everybody loses someone.
Birşey yokmuş gibi gidemem.
I cannot just walk away.
Amaru ona birşey yaptı.
Amaru did something to her.
Birşey söylemeni istiyorum.
Just tell me one thing.
İyi yaptığın birşey sonuçta.
You're good at that.
Yapabileceğim birşey de, # annemhakkındakötüiçerikliyalanuydurmayıbırakın diye Twitter kampanyası başlatmak olur.
One thing I can do is start a Twitter campaign to ♪ stopmakingupliesaboutmymom. ♪
Ya da bundan daha iyi birşey işte.
Or... you know, something better than that.
- İyiymiş. - Liseyi bırakmayı iyi birşey mi diye düşünüyrsun?
- Now you think dropping out of high school is cool?
Eğer birşey öğrenmek istiyorsan sorabilirsin.
If you wanna learn something, you ask. All right?
Aslına bakarsan bazı çocuklardan, yükledikleri içerik veya birşey yaparken... kaybolmalarla ilgili bazı sorunlar olduğuna dair e-mailler alıyorum.
Oh, um, actually, I've been getting some emails from kids saying that they have been having some trouble uploading their content or when they do sometimes, it disappears.
Ama Anne, başıma birşey gelmesi ihtimaline karşı, sana vekalet vermek istiyorum, tabii senin için sorun değilse.
But just in case something does happen, Ma, I'd like to give you my power of attorney, if that's all right with you.
♪ Hayır, öyle birşey yok ♪
♪ No, it doesn't exist ♪ ♪ It's just a lie ♪
Bö... Böyle birşey yapabileceğimi mi düşünüyorsun?
Do you think I would do something like that?
Ciddi birşey mi? Şey o iyi olacak.
Um... she's... she's gonna be fine.
Hakkında birşey bilmekle daha önce hiç ilgilenmedin.
You've never been interested in knowing anything about him. I don't know.
Söylemek istediğin birşey var mı?
Yes.
Senden birşey istiyor falan değilim. Hayır, yasal olarak etrafında olamam.
No, I can't legally be around you.
Gerçekten vasiyetnamelerimizi güncellememiz gerektiğini düşünüyorum, ve seninle Brandon'un 18 yaşına girdiğinde parasına erişim sağlaması konusunda konuşmak istiyorum, ikimizden birine birşey olması ihtimaline karşı.
Well, I really do think that we need to update our wills, and I'd like to talk to you about Brandon having access to his hand money when he turns 18 just in case anything happens to the both of us.
Ve seni her zaman çekici, seksi ve güzel bulmayacağımı hissettirecek birşey söylediysem çok özür dilerim, çünkü her zaman seni öyle göreceğim.
And I'm so sorry that I said anything that ever made you feel like I wouldn't... wouldn't always find you attractive and sexy and beautiful because I will.
Hadi ama, Emme, birşey söyle.
Come on, Emme, say something.
Sana birşey sormam lazım.
I need to ask you something.
Herhangi birşey?
Anything?
Ama Ekolojik Terörizm Birimi diye birşey hiç duymadım.
I never heard of any Exo-Terrorism Unit.
Yakalanmasını sağlayan birşey. Yakalanmasını sağlayan birşey.
Something that got her caught.
Tek istedikleri araba sürerken yiyebilecekleri birşey.
All they want is something they can eat while driving.
Hayatımı işe yarar birşey yap.
Make my life worth something.
Dava dosyaları hakkında birşey bilmek ister misin?
You wanna know about the case files?
Burada gerçekten kırık kaburgalarınız hakkında yapabileceğimiz birşey yok. Onlar iyileşene kadar taburcu olmanız biraz zor.
There's really nothing much we can do about those ribs, but just tough it out until they heal.
Sana birşey yapmadım ki.
I didn't do anything to you.
Onun adını aradım, yeni hiç birşey çıkmadı.
I searched her name, and nothing new comes up.
Önce sikiyor, sonra sıçmalarını seyrediyor. İğrenç birşey. Ama yapmaya mecburlar.
He fucks them, then beats the shit out of them, and I mean it's nasty but what are they going to do?
Gördüğüm kadarıyla arama izniniz yok. ve kesinlikle uygunsuz olan birşey olduğuna dair bir kanıtın yok. Çünkü burda yanlış bişey yok.
Now as far as I can see you ain't got a warrant and you definitely ain't got any evidence of anything untoward, cos well there ain't nothing happening.
İlginç birşey buldum.
I found something new I find interesting.
Söyleyeceğin hiç birşey fikrimi değiştiremez.
Nothing you say can change my mind.
Quantico bir son olabilir, ama yeni birşey başlamak üzere.
Quantico might be ending, but you are about to start something else.
Aile olmak böyle birşey...
Well, that's the thing about family...
Bombaya bağlı birşey yok.
There's nothing hardwired to the bomb.
Quantico'da konuşulmayan birşey var.
You know, there's something they don't talk about at Quantico.
Birşey söyleyecektin ama olayı dağıttım ben.
You came here to say something, and I completely steamrolled you.
Resmi birşey.
It's official.
Birkaç ipucu bulundu ama hiç birşey çıkmadı.
It's generated a few leads, but nothing has panned out.
Sadece bir defa kendim için birşey yapmak istedim bu da sanki sana kötü bir şeyler yapıyormuşum gibi oldu.
This one time that I want to do something for me, and suddenly, it just means that I've done something terrible to you.
Hala kameralarda birşey yok.
Still no sign of her on CCTV.
Var mı birşey?
Hey, any luck?
Dairesinde değil ama başka birşey buldum... Bir kamera.
She's not at her apartment, but I found something else... a camera.
Bunların sorumlusu oysa neden böyle birşey yapsın ki?
Now, why would she have that if she was the one who was responsible for this?
Deli sürüsünü gütmek gibi birşey.
Ugh, it's like herding cats.
Neden böyle birşey söyledim bilmiyorum.
I don't even know why I said that. I'm sorry.
Bununla mı ilgili yoksa başka birşey mi?
About this or something else?
Birkaç yıl Önemli birşey değil.
No big deal.
Benim yapabileceğim birşey var mı?
Is there anything I can do?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]