English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Bisikletim

Bisikletim traducir inglés

311 traducción paralela
Bisikletim. İki boş sandelyeniz var mı?
A bicycle, but I left it in the hall.
Bisikletim var!
I have a bicycle!
Bisikletim olacak.
I'll have the bicycle.
Gördünüz, bu benim bisikletim.
You see it's my bicycle.
Bir düşün, eğer bisikletim olsaydı ne kadar kazanacaktım.
To think, if I had my bicycle... how much I'd earn.
Yapmak zorunda olduğum bir sürü işim var. Bisikletim nerede? Arkanızı dönün.
I haven't finished my round.
Bisikletim çok işime yarıyor, Fakat boş bir mideyle, baygınlık hissetmeden yokuş çıkamıyorum.
My bicycle is very useful, but I can't ride uphill on an empty stomach without feeling faint.
Sadece bir bisikletim, birkaç müşterim ve yakıcı güneşim var.
I got the bike, some customers and the hot sun.
Söylemeye çalıştığım balık otomobil olacak, şoförün olan otomobil, balıkta bisikletim.
What I'm trying to say is the fish will turn into the car, the car that was the chauffeur's, the fish that was my bike.
Nefes alamayacaksın ve bisikletim balıklı olacak.
You won't be able to breathe, and I'll have a fishy bike.
Bekleyin ben de geliyorum bisikletim var size yolu gösteririm.
Wait, I'll get my bike and show you.
Ben de binmek istiyorum, bu benim bisikletim!
I want to ride too, and this is my bike!
- Bisikletim size fazla geldi öyle mi?
Did you think you were a bulldozer?
- Evet, bir bisikletim var.
- Yes, I have a bicycle.
- Bisikletim lütfen.
- My bicycle, please.
- Benim bir yarış bisikletim var.
- I have an English racing bike.
Lanet olasıca bisikletim.
Me billicking bike!
Saçlarım dümdüzdü bisikletim de mavi değil, siyahtı.
I wore my hair straight and had a black bicycle.
Bisikletim.
Stop, my bike.
Bisikletim bozuldu!
My bike's broken.
- Bisikletim için gelmiştim.
- I come for my bicycle.
- Aslında, bisikletim arızalandı.
Well my... bicycle broke down.
Dünya yok, eğlence yok. Bisikletim yok, sivilcem yok.
Ain't got no Earth, Ain't got no fun Ain't got no bike, Ain't got no pimples
O benim bisikletim!
That's my bicycle!
- Bisikletim?
- And my bicycle?
- Bi-bisikletim çalındı.
- They stole my...
Benim bisikletim yok baba.
I don't have a bicycle, Dad.
- Bisikletim!
- My bike!
Bisikletim!
I want my bike!
Bisikletim olsun isterdim.
I loved to get a bike.
Bisikletim benim herşeyim.
My bike means everything to me.
Bisikletim ve ben.
My bike and me.
Bisikletim yok!
Without my bike!
- Ben iyiyim, ama bisikletim kırıldı, Erkek Fatma...
I'm alright, my bike has been broken. Dirty Tomboy
- Sadece bisikletim var.
- I've only my bicycle.
Benim de bisikletim var.
I... I have a bicycle, too.
O, benim bisikletim.
That's my bike.
Yeni bir bisikletim var.
I've got a new bicycle.
Başka bisikletim yok!
I don't have any other bike!
Bir bisikletim olsun istedim, ama babamın gücü yetmedi.
I wanted to have a bike, buy my father couldn't afford it.
"Bu benim bisikletim," diyeceğim ona.
"It's my bike," I'll tell him.
Kendi bisikletim olsun bir sürü çizgi romanım, kızağım.
With my own bike, a stack of comic books, a sled.
Hey, o benim bisikletim!
Hey, that's my byke!
"Hey, o benim bisikletim!"
Hey, that's is my bike!
Bisikletim hurda oldu.
Thrashed my bike. Thrashed.
Bisikletim!
My bike!
Ayakkabılarım, bisikletim...
My shoes, my bicycle...
Ama bisikletim?
- I don't care about your bike.
Bisikletim mahvoldu.
My bicycle is ruined!
Bisikletim var.
I've got a ride.
Ayrıca, eski bisikletim işimi görürdü.
It will be an unnecessary expense.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]