Cinayet traducir inglés
28,787 traducción paralela
Ve katil buraya nasıl girdiyse, cinayet gecesi de aynı yolu kullanmış olmalı.
And the killer could've done the same thing on the night of the murder.
Kardeşimin cinayet zanlısı olması ve seni hayatıma sokması şu ana kadar başıma gelmiş en güzel şey.
Best thing that ever happened to me was my sister becoming a murder suspect and bringing you into my life.
Genelde cinayet mahallerinde ebeveynler ziyaretimize gelmiyor.
We usually don't get a visit from the parents at a crime scene.
Baton Rouge'a göre cinayet mahallerini ele geçirip trafik kameralarına erişmişsiniz ve şüpheli bir aracı ellemişsiniz bu NCIS davasına girmeden önce.
According to Baton Rouge, you hijacked their crime scene, hacked into their traffic cams, and took possession of a suspected van before this was an NCIS matter.
Cinayet, darp korsanlık, kundaklama, hırsızlık kaçakçılık.
Murder, assault, piracy, arson, theft, smuggling.
Bakın, cinayet söz konusuysa belki de avukatımı aramalıyım.
Look, if this is... if this is about murder, maybe I should get my attorney involved.
Neden? Başkomiserim, Madeline'in cinayet dosyası Beverly Hills'ten geldi.
Uh, Captain, we got Madeline's death investigation from Beverly Hills.
Belki Lisa cinayet konusunda da yalan söylemiştir.
Maybe Lisa also lied about the murder.
- Dört cinayet mi?
Four murders?
Cinayet suçlaması yok, aralıksız hapis cezası yok.
No murder charges, no consecutive sentences.
Kasıtsız cinayet ve dağıtma niyetiyle uyuşturucu bulundurmayı kabul ediyoruz. Ceza eş zamanlı çekilecek. Hepsi bu kadar.
We take the max on manslaughter and possession with intent to distribute, all served concurrently... nothing else.
Biz Brady'i tutuklamadan önce hepsini mahkemeye anlatacak ki sonradan geri alamasın. Onu ikinci derece cinayet ve öldürme amacıyla komplo kurmaktan suçlayacağım.
She says all this in court before we arrest Brady on these charges so she can't take it back, and I give her one count of Murder Two, and one count of Conspiracy to Commit Murder.
Anne buradaysak ve bu konuşmayı yapabiliyorsak bunun tek sebebi benim Griffith Park'ta gömülmüş bir cinayet kurbanına tanık olmamdı.
Mom, the only reason we are even here, having this conversation, is because I witnessed a murder victim being buried in Griffith Park.
Cüzdanı, telefonu, anahtarları duruyor, yani cinayet nedeni hırsızlık değil.
Her wallet, cellphone, and keys, so robbery wasn't a motive.
- Bu yüzden cinayet diyoruz ya.
That's why they call itmurder.
Cinayet bir yana, bu ev hakkında ne düşünüyorsun?
Forgetting the murder, what did you think about that house?
Aman Tanrım, işte bu cinayet nedeni.
My god. Now, that is motive.
Ama şu cinayet kurbanını bulduğunuz ev var ya...
But this house where you found the murder victim,
Bak ne diyeceğim, şu cinayet bir çözülsün hep birlikte evi görmeye gidelim.
I'll tell you what - - when this murder is done, We'll all run by the house together
İyi haber, cinayet silahını tespit ettim.
The good news is, i've identified the murder weapon.
Ölmüş olsa bile, olayın cinayet olması için niyeti kanıtlamak zorundayız.
And even though she died, For this to be murder, we have to prove intent.
- Videodaki cinayet silahı mı o?
Is that the murder weapon from the video?
Bulduk. Bir vücut, bir kafa ve cinayet silahı.
We found it... a body, a head, and the murder weapon.
Adam emniyette işe giriyor, yedek polis olmak için eğitim alıyor. Bunların hepsi babasının cinayet dosyasını yeniden açabilmek için.
I mean, the guy gets a job at the LAPD and trains to become a reserve police officer all so that he can re-open the investigation into his father's murder, and it all comes to a crashing halt
Yalnız cinayet silahı kesinlikle Orta Doğu'dan gelme bir bıçak.
Except the murder weapon was definitely a knife from the Middle East.
Savcıyla konuştuk bile, hızlı bir kasti cinayet itirafı alırsak ölüm cezasını masadan kaldırmaya sıcak bakıyorlar.
We've already spoken to the district attorney's office, and they're willing to take death off the table if we get a quick confession to Murder One.
Ben geçen haftaki cinayet soruşturmasında nasıl davrandığını öğrenene kadar öyleydi.
It was until i learned about his behavior At the end of last week's homicide investigation.
Cinayet masasında çalışan bekar bir anneyim.
I am a single parent working homicide.
Glen'in patronuyla konuştuğumuz zaman cinayet konusundaki teorimiz daha mantıklı gelmeye başladı.
The story that we had developed about how the murder Might've happened only made more sense After we talked to glen's boss.
Dedektif yaya şekilde erkek cinayet şüphelisini takip ediyor.
One detective in foot pursuit of male murder suspect,
Bunlar görüp görebileceğin son üç cinayet kurbanı olabilir.
These could very well be the last three murder victims you ever see.
Bu öfke göstergesi ama cinayet sebebi değil.
Well, that sounds angry. But that's no motive.
- Kontrollü maddeleri yasa dışı bir şekilde satıyor olmak sağlık uzmanlığı değildir. - Hele ki bir cinayet soruşturması sırasında.
Illegally pushing controlled substances does not constitute a medical practice, especially during a murder investigation.
- Cinayet mi?
What? Wait.
Cinayet soruşturması nasıl gidiyor?
How's the murder investigation going?
Henüz düşünmediğimiz bir cinayet sebebi var.
There is a motive we haven't considered yet.
- Dolayısıyla, cinayet de yoktur.
And therefore, no murder.
- Cinayet mi?
Murder?
İyisi mi, Doktor Cushing'in gelmesini beklerken kendisinin potansiyel cinayet sebebiyle konuşarak vakit geçirelim biz de.
Well, while we wait for Dr. Cushing to arrive, We should spend a moment talking with her potential motive.
Ama cinayet kanıtı da değil...
But it's also not evidence of murder......
Bunun çok ciddi bir cinayet soruşturması olduğunun farkındayım, tamam mı?
I know this is a very, very serious murder investigation, okay?
Bu soygun ve çifte cinayet olayındaki suç ortağınızın adını... Çocuklar, ben yapmadım.
We want the name of your accomplice in this robbery double-homicide that took...
Benim düşünceme göre "katil" ve "cinayet" kelimeleri yalnızca insanların haksız yere öldürülmesi durumunda kullanılıyor.
It is my understanding that the word "murder" or "homicide" is reserved for the unlawful killing of other human beings.
Boston Cinayet Masası.
Boston Homicide.
Bu işe başladığımda cinayet kurbanlarına, adli işlerimle yardımcı olarak tatmin olacağımı düşünmüştüm.
When I started this job, I thought it would be gratifying to help victims of homicide through my forensic work, which it has been, and also, so much more.
Özellikle, yeminli ifade veren deneyimli cinayet masası dedektifi Jane Rizzoli.
In particular, the sworn testimony of veteran homicide detective Jane Rizzoli.
Şimdiye kadar, cinayet silahını bulamamışlar.
So far, no murder weapon has been recovered.
2005'te arabası ilk cinayet mahallinden bir blok ötede görüldü.
2005, his car was spotted one block away from the first murder.
Mark, Roma polisiyle görüş. 2006'dan bu yana benzer cinayet var mı öğren.
Mark. Contact police in Rome. See if they've had any murders similar to ours between 2006 and now.
Çifte cinayet, komplo kurmak.
We have special circumstances wherever you look... double homicide, lying in wait.
Cinayet mi?
The first people here this morning running the stairs.