Dans etmek traducir inglés
3,377 traducción paralela
Dans etmek için öne gideceğim.
I'm gonna go up front to dance. - Whoo!
Yok ya. Her Hintli'nin dans ede- - # Birisiyle dans etmek istiyorum #
I don't think every Indian... ♪ Oh I wanna dance with somebody ♪
# Evet, birisiyle dans etmek istiyorum #
♪ yeah I want to dance with somebody ♪
# Dans etmek istemiyor musun #
♪ don't you want to dance ♪
# Dans etmek istediğini söyle #
♪ say you want to dance ♪
Benimle dans etmek istemezsin, değil mi?
We're talking to her. You wouldn't want to dance with me, would ya?
Dans etmek mi istiyorsun?
You wanna dance pal? Huh?
Dans etmek içinde varmış.
You're a natural.
Dans etmek için fazla kiloluyum.
I am too heavy to dance.
Dans etmek mi istiyorsun?
Want to dance?
Şimdi dans etmek istiyorum!
Now, I want to dance!
Demek dans etmek istiyorsun.
So you want to dance.
İlla bu gay şarkıyla mı dans etmek zorundayız?
Do we have to do it to this gay-arse song?
Belimdeki elinin sıcak olduğunu hatırlıyorum ve beni geriye doğru eğişi dans etmek gibiydi.
I remember that his hand was warm on my waist, and the way that he dipped me back was... - Like a dance.
- Damatla dans etmek istiyorum. - Öyle mi?
- I feel like dancing with the groom.
- Dans etmek ister misin?
- Do you want to dance?
Dans etmek ya da fermuar sürtmek falan istemiyor musun?
You don't want to dance or rub zippers?
Kızımla dans etmek için buradayım.
So here I am to have this dance with my daughter.
Dans etmek ister misin?
Wanna dance?
Dans etmek ister misin? - Ne
Wanna dance?
- Dans etmek ister misin?
- What? - Wanna dance?
Dans etmek ister misin Steven?
You wanna dance, Steven?
Dans etmek ister misin?
Heh. - Wanna dance?
Onunla dans etmek istiyorsun.
You want to dance with her.
Eğer Alice ile dans etmek istersem, dans ederim.
If I want to dance with Alice, I'll dance with her.
İçimden dans etmek gelmiyor.
I almost don't feel like dancing.
Eğer dans etmek istersen zevkle eşlik ederim.
So if you want to dance, it would be my pleasure.
Dans etmek istemiyor musun?
Don't you want to dance?
Ay ışığında dans etmek için.
♪ to dance with the moonlight ♪
Yani, bu akşam elbette dans etmek ve kendimi beslemek isterdim.
I mean, of course I'd like to dance and be able to feed myself tonight.
Dans etmek istiyorum.
I wanna dance.
- Dans etmek ister misin?
Want to dance?
Hiçbişey aklımı çelmiyordu... dans etmek belki biraz
Nothing turns me on dancing does... a little.
Baba, benimle dans etmek ister misin?
Dad, want to dance with me?
Benimle dans etmek mi istiyorsun?
Feel like dancing with me?
Ayrıca, bir düğünde kızımla dans etmek için başka şansım olmayabilir.
Plus, uh, it could be the only chance I get to dance with my daughter at a wedding.
Dans etmek ister misin?
You want to dance?
Belki ayakkabılarınızı çıkartıp dans etmek istersiniz diye söylüyorum. Kurbanın profini çıkarmamız önemli.
OK, right, um, Camille do you have any...?
Ne kadar uğraşırsam uğraşayım sonuçta onlar gibi dans etmek zorunda kalacağım.
No. No matter how much I try to work in the end I will have to dance like them.
Ben de dans etmek, eğlenmek istiyorum.
Me too, I want to dance, to have fun.
Benimle dans etmek ister misin?
- God! Care to couples-dance with me?
Neyse ne, dans etmek istiyor musun Stanley?
Anyway, you want to dance, Stanley?
Dans etmek istiyor musun?
You want to dance?
- Gösterileri izlemek, iskelede dans etmek...
- See a show, dance on the pier...
Attığın her adımı, yaptığın her hareketi, her figürü... vücudunun en küçük zerresinde hissettiğinde... o zaman anlarsın.Sen dans etmek için yaşamıyorsun.
When you can feel every step, every flow, every move... in the deepest fibers of your body. That's the time when you know you don't live to dance... but that you dance to live.
Tara, neden buradasın bilmiyorum ama dans etmek için değil.
And Tara, I don't know why you're here, but not to dance.
Ama içimden konuşmak ve dans etmek geliyor
But I feel like talking Feel like dancing
Dans etmek istemez misin benimle
Don't you wanna dance upon me
Dans etmek istediğini biliyorum.
Okay, I know you want to dance.
Dans etmek ister misin?
Do you wanna dance?
Dans etmek ister misin?
You wanna dance?