Dağılalım traducir inglés
212 traducción paralela
Dağılalım. 30 gün sonra Fox Creek'te buluşuruz.
Split up. We'll meet in 30 days at Fox Creek.
Hadi dostlar, dağılalım ve hiçbirimiz unutmasın verdiği sözü. Gösterelim gerçek birer Romalı olduğumuzu.
And friends, disperse yourselves, but all remember what you have said, and show yourselves true Romans.
- Pekâlâ, dağılalım.
- All right, let's break it up.
Hadi dağılalım.
Let's move.
Dağılalım. Güç kazandığımızda tekrar bir araya geliriz.
We'll disperse, join forces when we're strong again.
- Dağılalım mı, Başçavuşum?
Do we spread?
Fırsat varken dağılalım.
Disperse while we can.
Pekâlâ, hepimiz dağılalım!
Alright, everyone split up!
Haydi çocuklar, dağılalım.
Come on, cats, we gotta split.
Biz de vakit kaybetmeden işlerimizin başına dağılalım.
Let's get to work right away. I'll keep an eye on the post box.
Dağılalım.
Let's spread out.
Haydi sokaklara dağılalım!
Take the streets!
Pekala, şimdi dağılalım ve bir ay sonra tekrar görüşelim.
Right, let's split up now and meet again in a month's time.
Dağılalım.
Let's split up.
Dağılalım arkadaşlar.
Return to your places.
Dağılalım
Check around.
Ayrılıp tüm yönlere dağılalım sonra birlikte hareket edeceğiz.
So we'll split up and circle the area. Then we will move in together.
Dağılalım ve savaşalım.
We're gonna spread out in a skirmish line.
Mektuba şöyle bir bakıp sonra evlere dağılalım.
- Let's see about the letter and go home.
Haydi dağılalım.
Now, let's go.
Eğer kopya çektiyseniz, söyleyin ve dağılalım siz de tatilin zevkini çıkarın.
If you cheated, let us know so you can go home and enjoy the rest of your summer.
Artık dağılalım, dostum.
Let's order out, man.
Dağılalım lütfen.
Spread out, please.
Dağılalım, onları arayacağız.
- No. Spread out, let's look for them.
Foster, sen bir kaç adam alıp, oraya bak. Tamam, dağılalım.
All right.
Tokalaşın da dağılalım hadi.
Okay, shake hands. We're all gonna go home.
Dağılalım ve şu kovanları bulalım!
Let's spread out and find some casings!
Dağılalım.
Let's split.
Dağılalım!
Let's split!
Dağılalım.
Let's break it up.
- Dağılalım!
- Spread out!
Dağılalım ve arayalım.
Now spread out and search the place.
Dağılalım.
Let's just move on.
Hadi dağılalım.
Let's spread out.
Dağılalım mı?
Split up?
Pekala, dağılalım ve etrafa bakalım.
Well, let's spread out and take a look.
Pekâlâ, dağılalım.
All right, let's spread out.
Bu çıplaklar buralarda bir yerde. Dağılalım!
All right, men, those nudies are here somewhere.
Pekala, dağılalım.
All right, we'll split up.
- Dağılalım.
- Let's move it out.
Daha öncede burdaydık, hiç kolay olmayacak bence dağılalım!
We knew once we're in here, it won't be easy to get out. I suggest we split up.
Hadi dağılalım çocuklar!
Let's split up, gang.
Hadi dağılalım!
Let's scatter!
Dağılalım.
Let's skedoodle.
Bence dağılalım, yakalayabildiğimizi çekelim.
I think you all just fan out. Catch whatever you can.
İçelim açılalım Dağ.
Drink hearty, Mountain.
Dağılalım ve bizi takip etmelerini sağlayalım.
Let's split up and make them follow us.
Dağılalım!
Let's split up.
Dağılalım.
Spread out.
Dağılalım.
Let's disperse.
Haydi dağılalım ve onları bulalım.
Let's fan out and find them.